Siyasetinin merkezine denge politikasını koyarak devletin çöküşünü engellemeyi ve devleti yeniden güçlendirmeyi temel hedef olarak belirleyen II. Abdülhamid Han, Osmanlı padişahlarının Tanzimat döneminden beri bürokrasi karşısında gerileyen gücünü yeniden tesis etmiş ve eğitimden ekonomiye, dış politikadan kültür ve medeniyete kadar birçok alanda önemli başarılara imza atmıştır.
Merhum Gök Sultan Abdülhamid Han, bütün hayatında bir fikir, devleti ayakta tutmak ve hazırlamak için yaşadı. Siyasî dehası ile Avrupa’yı ve Moskof’u oyalıyor, bir yandan da demiryolu ve okul ile Türk milletini kuvvetlendirmeye çalışıyordu.
Sultan Hamîd, tahta çıkışının ertesi günü analığının elini öperek 'Siz annesizliğimi bana bir gün hissettirmediniz, nazarımda öz vâlidemden farkınız yoktur ve mevkiiniz Vâlide Sultan mevkiidir.'
SULTAN ABDÜLHAMİD'E İLETİLEN ÇARPICI TEKLİFLER!
1-Sultanın bizzat kendisi için 150 milyon İngiliz siterlini
2-Osmanlı Devletinin 33 milyon İngiliz altınını bulan borçlarının tamamının ödenmesi.
3-120 milyon altın frank harcamak suretiyle Osmanlı müdafaası için bir filo tesis edilmesi.
4-Osmanlı maliyesini güçlendirmek için faizsiz olarak 35 milyon altın lira borç temini.
5-Kudüs'te bir Osmanlı Üniversitesi kurulması.
Bizzat Hertzl'in hatıralarında yazıldığına göre Abdülhamid'in bütün bu teklifler karşısındaki cevabı şu olmuştu: "Dr. Hertzl'e bu konuda pek ciddi adımlar atmamasını öğütleyin. Benim vatanımın tek bir karışından bile fedakarlıkta bulunamam. Bu benim şahsi mülküm değil halkımın mülküdür. Halkım bu toprak uğrunda mücadele etmiş ve onu kanlan ile sulamıştır. Yahudiler milyonlarını kendilerine saklasınlar. Bir gün imparatorluğum parçalanırsa o zaman onlar Filistin'i karşılıksız da elde edebilirler. Ama ben sağ olduğum sürece, vücudumun parça parça edilmesi benim için Filistin'in İmparatorluğumdan ayrılmış olarak görmekten daha ehven gelir. Bu olmayacak bir şeydir. Biz hayatta iken vücudumuzun parçalanmasına muvafakat edemem."
Meşhur Olmak İçin Hakaret Et!!!
Tarih boyunca Avrupa'da Türkler'e, İslamiyet'e ve Peygamberimiz'eﷺ saldırmak, meşhur bir yazar olmak için ilk adımdı. Fransız yazar Henri de Bornier (1825-1901), Fransız Bilimler Akademisi'ne üye olmak istiyordu. Daha önce yazdığı “Roland'ın Kızı" isimli oyunda İslam düşmanlığı yapmış ama fazla ses getirememişti. Bornier, 1888'de "Muhammed" isimli Peygamberimiz'e hakaret eden oyununu yazmayı bitirdi. Comedie Français'de sahnelenecek oyunun provaları yapılırken piyesin Peygamberimiz'e karşı hakaret içerdiği haberleri gazetelerde çıktı.
Oyun Yasaklandı
____________
Sultan Abdülhamid, Avrupa basınından durumu öğrenince oyunun engellenmesi için diplomatlara emir verdi. Osmanlı Hariciye Nazırı, yani Dışişleri Bakanı Said Paşa, Paris Elçisi Esad Paşa'ya telgraf çekerek harekete geçmesini istedi. Osmanlı yönetimi, Fransa'nın İstanbul elçisini defalarca uyardı. Osmanlılar'ın Paris ve Fransızlar'ın İstanbul elçilerinin teşebbüsleriyle oyunun sahnelenmesi engellendi.
Henri de Bornier, Fransa'da yasaklatılınca oyununu İngiltere, italya ve ABD'de sahneletmek için harekete geçti. Ancak Osmanlı yönetimi yaptığı diplomatik teşebbüslerle oyunun sahnelenmesini engelledi. Oyunun yasaklanması ise bütün dünya Müslümanları arasında sevinç gösterilerine sahne oldu.
Sayfa 125 - II. ABDÜLHAMİD AVRUPA'DAKİ SOYTARILIKLARI YASAKLATTIRMIŞTIKitabı okudu
Abdülhamid; (Volter)in Resuller Resulüne ait piyesinin Fransa'da sahneye konulacağı haberi üzerine elçisini memur edip, bunun harp sebebi olacağını ve mutlaka temsile mâni olmalarını isteyen ve istediğini kabul ettiren sultan... Abdülhamid; masonluğun küfür olduğuna dair fetva çıkartmak cesaretini gösteren hâkan...
Abdülhamid; biraz sonra da
Biliyoruz ki; tarih her zaman ibrettir. İnsanlık ancak yaşayan tecrübelerden yeterince ders aldığı ölçüde başarılı olabilmiş ve kendi ayakları üzerinde durabilmiştir.