"Ben yazdıklarınızın gerçek şeyler mi yoksa
hayali seyler mi olduğunu merak ediyorum."
Ona gerçek hikåyeler yazmak istediğimi söylüyorum, ama bir an geliyor hikáye gerçekliği yüzünden katlanılmaz oluyor,
bunun üzerine hikâyeyi değistirmek zorunda kalıyorum. Kendi hikáyemi anlatmak istediğimi söylüyorum ona; ama yapamıyorum, cesaretim yok, hikåyem çok canımı acıtıyor. Bunun üzerine
her şeyi güzelleştiriyorum, olayları oldukları gibi değil, olmasını istediğim gibi anlatıyorum.
Kadın: "Evet. En hüzünlü kitaplardan bile daha hüzünlü
havatlar vardır."
"Evet, öyle Bir kitap ne kadar hüzünlü olursa olsun bir hayat kadar hüzünlü olamaz."