Balkonda oturmuş bir yandan bu kitabı okuyup bir yandan sokağı izlerken, kitabın konusuna 'cuk' oturan bir olaya şahit oldum :')
Apartmanın önünde yanlarında çocukları olan iki kadın sohbet ediyorlardı. Kadınlardan birinin 4 5 yaşlarındaki kız çocuğu yanlarındaki kısa duvara tırmanmaya çalıştı. Ve annesi "Anneciğim düşersin, sen kızsın, kızlar öyle yüksek yerlere tırmanmaz ki, narin olurlar." dedi. Kadının niyetinin çocuğun tırmanmasını ve sonucunda yaşayabileceği olumsuz olayları engellemek olduğunu biliyorum ancak kitapta okuduklarımın da etkisiyle sinirlenmeden edemedim. Girişimcilik çağında olan, dünyayı keşfetmeye çalışan bir çocuğun 'kız' ve 'narin' olduğu için engellenmesi ve kadın olduğu için bir şeyleri yapamayacağının bilinçaltına yerleştirilmesi ve kendine güveninin kırılması kitapta bahsedilenlerin hâlâ tazeliğini koruduğunu gösteriyor maalesef.
Kitapta kadın yazarların edebiyat tarihindeki yeri, bu alanda -aslında hayatın tüm noktalarında- neden erkekler kadar ön plana çıkamadıkları anlatılıyor. Okudukça, bugünküne oranla çok çok zor olan koşullar altında bile yazmaya, üretmeye devam eden tüm kadınlara hayranlık duydum. Daha fazla kadın yazar okumam gerektiğini hatırlatan bir kitaptı. Okumanızı kesinlikle öneririm.