belegek

Güneş olursanız sizi görmeyen kalmaz. Güneş her şeyden önce Güneş olmalıdır.
Reklam
Kadın isterse gidebileceğini hissetsin. O zaman bütün ilişkiler daha başarılı olur.
Aldatmak kokuşmuş toplumumuzdaki iktisadi zorunlulukların doğurduğu ya da iktisadi zorunluluklardan ötürü kocalarıyla birlikte yaşamaya zorunlu olan kadınların isyanlarının yarattığı bir durumdur.

Reader Follow Recommendations

See All
Kendisine her şeyin layık olduğu gerçek büyük adam Toulon'u yıkar Paris halkını kırar geçirir Mısır'da bir Ordu unutur Moskova kuşatmasında yarım milyon insanı harcar yine de keder ve Korku nedir bilmez ölümünden sonra adına anıtlar dikerler yaptıklarının hiçbirinin insanlık dışı olduğu kimsenin aklına gelmez Bana kalırsa Bunlar etten ve kemikten değil bronzdan yapılmışlardır.
Ama toplum muhafazakarlık görevini yerine getirmek için çok kez bu insanları asıp kesiyor ya da her türlü hareket imkânından mahrum ediyor ama yine de aynı toplum bir nesil sonra bu hasta insanlığın anısını dikip onlara tapıyor.
Reklam
Tek düşündükleri yeni yollar binalar fabrikalar yapmak her şey hazır ama insan ruhu hayata doyamadı yaşamak istiyor mezarı özlemedi daha doğayı mantıkla yenemezsin mantık ihmalleri önceden hesaplar ama milyonlarca ihtimal vardır bunları bırakalım daha rahatlık problemini el atalım böylece çözümlemek yolunda bir adım atmış sayılırız fakat bu çok açık üstünde düşünmeye gerek yok önemli olan bu düşünmeyeceksin hayatın bütün sırrı iki kitap sayfasında yazılıdır.
Hayatta başarı kazanmanın önemli bir yolu da mevsimlere bağlı kalmaktır. Eğer Ocak’ta domates yiyeceğim diye tutturmazsan, para cebinde kalır.
Gariptir, insan her zaman yaptığı işin önemini ya da ne olduğunu fark etmez. Yapar sadece. Yapmak nedir mi? Bilmek… En önemlisi bilmek değil midir?
Hayatta rastlantı diye geçiştirdiğim şeylerin aslında bir anlamı olduğunu tiyatroda öğrendim.
Bazan da birlikte kitap okuyup, sonra öpüşüp seviştiğimiz geliyordu gözümün önüne. Gençliğinde bir ideal için birlikte heyecanla kitap okuduğu kızla daha sonra evlenmek, babama göre en büyük mutluluktu. Bir başkasının mutluluğundan söz ederken babam bir keresinde anneme böyle demişti.
Reklam
Yüksek dereceli öz-gönderimlilik kendinden başka bir dış gönderimi olmadığı için uyanıklık ve ustalık ister, kendi geminin kaptanı olmak, kendi aklını özgürce kullanmak da cesaret ister. Akıl olduğu her yerde özgürlüğünü isteyecektir. Her nerde yaşıyor ve yaşatılıyorsa.
Sayfa 13
Halbuki her karanlığın bir aydınlığı her sonbaharın bir ilkbaharı vardır. Doğa kendini nasıl yenilemekte mecbur ise insan da kendini ve sevgisini yenilemekte mecburdur. Yeter ki zamanın acısını kabul edelim.
Sayfa 11
Benim fikrimce aşk diye ayrı, mücerret bir mefhum yoktu. İnsanlar arasında çeşit çeşit kendini gösteren bütün sevgiler, sempatikler bir nevi aşktı. Yalnız yerine göre isim ve şekil değiştiriyorlardı.
Sayfa 116
Çünkü müphem bir his bana, kim olursa olsun, bir insanı tamamen gördükten ve gördüklerini kendinden saklamadıktan sonra , ona hiçbir zaman büsbütün yaklaşılamayacağını fısıldıyordu.
Sayfa 102
Bir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Sayfa 94
Erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri ellerini kaldırışları, hülâsa kadınlara öyle bir muamele edişleri var ki... Kendilerine ne kadar fazla ve ne kadar aptalca güvendiklerini fark etmemek için kör olmak lazım. Herhangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığı görmek, küstahça gururlarını anlamak için kâfidir. Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçemiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tabi olmak, itaat etmek, istenilen şeyleri vermek... Biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey veremeyiz... Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum.
Sayfa 89
Reklam
Zaten küçüklüğümden beri saadeti israf etmekten korkar, bir kısmını ilerisi için saklamak isterdim... Bu hal gerçi birçok fırsatları kaçırmama sebep olurdu, fakat fazlasını isteyerek talihimi ürkütmekten her zaman çekinirdim.
Sayfa 80
Hayatta hiçbir zaman kafamızdaki kadar harikulade şeyler olacağını henüz idrak etmemiştim.
Sayfa 56