“Uygarlığın bir fırtına gibi esen itişine karşı koymak boşunadır; değişmeyen, Ortaçağ kanun, düşünce ve davranışlarını koruyan toplumlar ölüme veya tutsak olmaya yargılıdır.”
Bir devletin sözdinletirliği yetkisi zayıfladıkça o devletin sınırları içinde yerel yetkiler belirmeye başlar, yerel yetkilerin ortaya çıkışı ise devleti zayıflatan ,görevlerinden alıkoyan ,düzeni başıbozukluğa iten en önemli etkendir.
Bir toplumda, tüm toplumun benimsediği ve "yasal" saydığı bir otorite yoksa o toplumda bağımsızlığı gerçekleştirmek, çağdaşlaşmaya yönelerek toplumsal değişmeyi sağlamak olanaksızdır. Kuşkusuz bu otorite korkuya, şiddete, baskıya, silah zoruna dayalı bir otorite değildir. Bu otorite varlığını toplumun benimsediği bir anayasaya, bu anayasanın öngördüğü toplumsal, ekonomik, siyasal, ekinsel içerikteki düzenlemelere ve bu düzenlemelerin de toplumca benimsenmesine borçludur.
Sayfa 78 - Yenigün Haber Ajansı Basın ve YayıncılıkKitabı okudu