Ebu Osman el-Hîrî; Allah ile dost olmak, güzel edep, sürekli korku ve murakabe halinde Resulullah ile sohbet sünnetine uymak ve ilmin zahirine bağlı kalmakla olur. Yine Hîrî der ki; Her kim söz ve davranışlarında sünneti kendisine rehber edinirse konuştuğu vakit hikmet söyler. Kim de nefsinin arzularına rehber edinirse bidat olan şeyleri söyler.
Ebu Hafs Ömer; Davranışlarını ve hâllerini her vakit ve her an kitap ve sünnet terazisinde tartmayan, aklına gelen düşünceleri sorgulamayan kimseleri erler divanından sanmayın. Cüneyd-i Bağdadi; Kur'an'ı Kerim'i ezberlemeyen, Hadisi Şerifleri bilmeyen kimseye bizim bu yolumuzda tâbi olunmaz. Çünkü bizim ilminin ve yolunuzun sınırları kitap ve sünnet ile çizilmiştir.
Reklam
Vekî; Hadisle meşgul olan kişi hadisleri isabetli olarak değerlendiremese bile, hadislerle meşguliyet onu hevasına uymaktan alıkoyduğu için doğru yolu bulur. Zünnûn-i Mısrî; Gerçek manada Allah'ı sevmenin alâmeti, Habibullah'ın ahlakı, davranışları, emirleri ve sünnetlerine uygun hareket etmektir.
İnşallah onlardan olurum.
"Ümmetimin sonlarında bir topluluk bulunacak. Onlara, ümmetimin başındakilere verildiği kadar ecir verilecek. Kötülükleri reddedecekler ve fitne çıkaran kimselerle savaşacaklar."
"Benim, ashabımın ve benden önceki Peygamberlerin yolundan gidenleri size haber vereyim mi? Onlar, Kur'an-ı Kerim ile benim, benden önceki Peygamberlerin ve ashabımın sözlerini Allah rızası için öğrenen ve yine O'nun rızası için öğretendir."
Fudayl b. İyaz; Allah'ın öyle kulları vardır ki beldeler onlarla hayat bulur. Onlar sünneti bilen ve yayan kimselerdir. Hasan-ı Basri; Müminlerin Allah'ı sevmelerinin alâmeti Resûlullah'ın sünnetine tâbi olmalarıdır.
Reklam
245 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.