Sunuş Yazısından
Kâzım Karabekir Paşa herkesin hayatından çıkarılacak bir ders olduğunu, bu nedenle gelişmiş toplumlarda olduğu gibi, herkesin hatıratını yazması gerektiğini belirtir. Bu düşünce ile küçüklüğünden kalp krizi sonucu hayata veda ettiği güne kadar yaşadıklarını kaleme almıştır. “Hayatım” isimli bu kitapta, daha Rüştiye sıralarında tutmaya başladığı günlüklerinin 1907 yılına kadar olan kısmını sonradan kitap haline getirmiştir. Bu kitapta okuyucu, Kâzım Karabekir Paşa’nın kişiliğini oluşturan aile geçmişini, çocukluk hikâyelerini, 1907 yılına kadar Osmanlı Devleti’nde olup bitenler karşısında düşündüklerini izleme imkânına kavuşabilmektedir.
Sunuş Yazısından
Fransız düşünürü Alain, "Sürekli mutluluk yoktur, mutlu anlar vardır." der. Mutlu anlar ne kadar çok olursa yaşamınız mutlu geçmiş demektir; ama, arada hep iniş çıkışlar, mutsuzluklar, kırgınlıklar, kırıklıklar vardır. Yaşam, mutluluk-mutsuzluk sarkacında sürer gideriz.
Sayfa 5 - Özgür Yayınları 2010 BaskısıKitabı okudu
Reklam
sunuş yazısından...
Başta televizyon olmak üzere kitle iletişim araçları her geçen günle koyulaşan, nerdeyse okumaya karşı bir ortam oluşturuyor. Oysa bu ortamı değiştirmek, insanımızı okuryazarlıktan okurluğa geçirmek zorundayız. Çağdaş insan okuyan, okudukları üzerinde düşünen, kendini sürekli yenileyendir...
Sayfa 8 - Ümit Yayıncılık, Birinci Baskı, Ekim 1995Kitabı okudu
İhsan Ilgar’ın ‘Tarih Boyunca Türk Şehitlikleri’ kitabının sunuş yazısından: “İngilizler, insanlara ilâveten, kendilerine hizmet etmiş katırları bile yazmak suretiyle, kıymet bilirliklerini göstermişlerdir.
Sayfa 278 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Sunuş Yazısından
Otuz yıl sonra o acılarla yüzleşmek istedik. herkes kendi hikâyesini anlatacaktı. Bu hikâyeler birleştiğinde ortaya bir ailenin darbe günlüğü çıktı.
Sunuş Yazısından
O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadili erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikirle yürümemizi telkin ediyordu. Daha doğrusu Müslüman olarak iç dünyamızı zenginleştirmek, çağa donanımlı bir Müslüman olarak yetişmemiz için elinden geleni yapıyordu. Hem çocuklar için yapıyordu, hem de büyükler için.
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.