Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsan gayeye ulaşmak için çalışmayı sever,fakat ulaşmayı pek istemez;bu hal hiç şüphesiz çok gülünçtür."
Hoca’nın, en eski fıkrası, Ebül-Hayr-ı Rûmî'nin, Cem Sultan adına yazdığı «Saltuk-Nâme»sindedir. Bu fıkraya göre Hoca, Akşehir’de yatan Seyyid Mahmûd-ı Hayrânî’nin dervişidir. Pirdaşı Sarı Saltuk, pirini ziyaret için Akşehir’e gelmiş ve Hoca’ya konuk olmuştur. Hoca, Sarı Saltuk’a altın ve gümüş sahanlarla yemek çıkarmış ve bizzat kendisi hizmet etmiştir. Sarı Saltuk, bir aralık, acaba bunlar, Hoca’ya babadan mı kalma, yoksa kendi mi çalışıp kazandı da aldı diye düşünürken Hoca, onun gönlünden geçeni anlamış, hepsi de demiş, babadan kalma. Benim, ancak üç malım var, onlarla geldim bu dünyaya, onlarla giderim. Sarı Saltuk, nedir onlar diye sorunca bir y...., iki t.... demiş. Sarı Saltuk, böyle olgun bir adam abes söz söylemez. Bu söz, şüphesiz ki bir remiz, amma neyi kasdetti acaba diye düşünürken Hoca, düşünme, düşünme demiş, bu üç şeyle inancı, ameli ve ihlâsı kasdettim.
Sayfa 11 - ÖnsözKitabı okuyor
Reklam
Ahlakına gelince, şüphesiz onu Allah terbiye etti… Ne güzel terbiye etti.
Sayfa 18 - guraba
Hiç şüphesiz ki alaylarını, resmigeçitlerini, ritüellerini ve törenlerini sahnelerken bir kitle hareketi, herkesin kalbinde bir duygu uyandırır. En aklı başında kişi bile, etkileyici bir kitle temaşasının havasına kendisini kaptırır. Hem seyredenlerde hem de törene katılanlarda bir neşe, bir içine sığamama duygusu belirir. Törenin kudreti ve ihtişamı karşısında hüsrana uğramış kişilerin, kendi kendine yeten kişilerden daha fazla duygulanması mümkündür. Tatminkâr olmayan benliklerinden kaçmak veya bu benliklerini kamufle etme arzusu, hüsrana uğramış kişilerde bir "mış gibi yapma" (gösteriş yapma) yeteneği ve azametli bir kitle temaşasıyla bütünüyle özdeşleşme isteği doğurur.
6.cilt
"Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir." Ahzâb sûresi(33), 58. Aldatılmaktan ve kendisine hîle yapılmasından hoşlanacak normal bir insan tasavvur etmek mümkün değildir. Aldatıldığının farkına varmak, herkesi üzer. Alış-verişte ve öteki beşerî münâsebetlerde birileri tarafından aldatılmak, işlemedikleri bir şeyle insanlara eziyet etmek demektir. Dolayısıyla da yasaktır. Hile ve hud'a ile elde edilecek kazanç ise, içinde başkasının hakkı bulunduğu için haramdır. Kardeşler ve güven toplumu olması gereken İslâm toplumunda üç-beş kuruşluk çıkar uğruna hîle hud'a yoluna sapmak, her şeyden önce İslâm imanının gerektirdiği dürüstlük ilkesine aykırıdır. Bu durum müslümanın kendi kendisiyle çelişkiye düşmesi demektir. Bir müslümanı, herhangi bir şekilde aldatmak suretiyle üzen kimse, büyük bir günah yüklenmiş olmaktadır. Âyet-i kerîmenin ortaya koyduğu gerçek budur.
“Ey bizim Kerim Rabbimiz, bize hidayet verdikten sonra kalblerimizi saptırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz bağışı bol olan Vehhab sensin!”
Sayfa 49 - Al-i İmran, 8Kitabı okuyor
Reklam
şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır
Sayfa 180Kitabı okudu
“Şüphesiz; ok atma, hekimlik, bilicilik Apollo’nun buluşlarıdır; ama bunları arzu ve sevgi yolu ile bulmuştur. Demek ki o da Sevgi’nin (Eros) çırağıdır ve belki Sevgi’dir Musalara müziği, Hephaistos’a demir dövmeyi, Athena’ya kumaş dokumayı, Zeus’a bile Tanrıları ve insanları yönetmeyi öğreten.”
"Sevgilim! gönlüm hiç durulmuyor sensiz Bugün olsa yarın olmuyor şüphesiz..." _menuçehri
"Şüphesiz ki Japon marangozların testere ve rendeyi, Batılı meslektaşlarının tam tersi şekilde kullandığını gözlemlemek için antropolog olmak gerekmez: Japon marangozlar testereyi ve rendeyi dışa doğru iterek değil, kendilerine doğru çekerek kullanır."
Reklam
İdeal partner şüphesiz bizim karakterimize en benzer kişidir. Çünkü bu sayede aynı hedeflere, isteklere ve arzulara sahip oluruz.
Sayfa 160Kitabı okudu
En geniş anlamıyla antropoloji, kendini "insan fenomenini" incelemeye adamış disiplindir. Şüphesiz ki insan fenomeni, doğal fenomenler kümesinin bir öğesidir. Gelgelelim, hayvan hayatının diğer biçimlerine nazaran, bağımsız şekilde incelenmeyi hak eden sabit ve özgül özellikler gösterir.
Erkek duygularını belli etmez, erkek her zaman güçlüdür, erkek her işin üstesinden gelir! Şüphesiz bu gösterme ve ispat çabası en çok erkekleri yoruyorken, kültürün bu dayatmalarına kadınlar kadar cesur karşı duruş sergileyemiyorlar.
Gökyüzü her yerde aynıdır derler. Seyyahlar, deniz kazasına uğrayanlar, sürgünler ve ölüm döşeğindekiler bu düşünceyle rahatlarlar ve şüphesiz eğer gizemciliğe meyilliyseniz, o kesintisiz yüzeyden teselli, hatta açıklama sağanak olur yağar.
Sayfa 31
Şüphesiz ilkbahar, mevhibelerini tepelerin üstüne saçacaktır. Ve karanlık, yerlerde sürünecektir. Sakın karanlığın yarasalarının yaptıkları seni ümitsizliğe sevk etmesin. Aşıkların mevsiminde tekrar kavuşma vardır, zevâl yoktur. Dünyadaki bütün mevsimler ebedî bahara doğru akıp gitmektedir. Artık sen ümit kasidesini açıktan seslendir. Zulmet yarasalarının diyar diyar dolaşması seni sakın aldatmasın.
Sayfa 222Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.