Sivil toplum, yahudiyi, sürekli kendi bağrından
çıkararak çözüm üretmiştir.
Bekletilip durma ve her şeyi başka insanlara uygun olacak şekilde yapma zorunluluğu gibi zahmetli ve onur kırıcı şeyler, işçi sınıfı yaşamına içkindir. Yaşamına nüfuz eden binlerce şey, işçiyi sürekli pasif bir role mahkûm eder. O edimde bulunmaz, onun üzerinde edimde bulunulur. Gizemli bir otoritenin kölesi olduğunu hisseder ve "onlar"ın şunu ya da bunu yapmasına izin vermeyeceğine dair sabit bir inancı vardır. Bir keresinde, şerbetçiotu toplarken sömürülen toplayıcılara (saatte 6 peniden az kazanırlar) neden bir sendika kurmadıklarını sordum. Hemen bana "onlar"ın asla izin vermeyeceğini söylediler. "Onlar"ın kim olduğunu sordum. Sorunun cevabını hiç kimse bilmiyor gibi gözüküyordu, ama belli ki "onlar" her şeye kadirdi.
Sayfa 54 - Can YayınlarıKitabı okudu
Farklılaşan bir dünyayla tanışmanın sürekli değişen evrelerinde ve o dünyanın hareketlerine göre dönüp dolanarak yol alma süreci boyunca öğrendiği bir kurala göre, eğer bilmediği bir oyun oynayacaksa, önce karşı tarafın hamle etmesine izin vermeliydi.
Sayfa 194
Mahlûklar arasında, sadece insan sürekli bir tiksinti uyandırabilir.
Sayfa 20Kitabı okuyor
“Bağışlamak, istediğim her şeyi sunar.”
Sizin istediğiniz ve bağışlamanın size veremeyeceği ne olabilir? Huzur istiyor musunuz?
Bağışlayıcılık bunu sunar. Mutluluk, sessiz bir zihin, amacınızdan net bir şekilde emin olmak,
değerli hissetmek ve dünyayı aşan bir güzellik hissetmek istiyor musunuz? Eksiksiz bakım,
sıcak ilgi ve sonsuz korunma istiyor musunuz? Zarar göremeyecek bir
Sayfa 122
Sürekli bir gerginliği yaşıyoruz hepimiz.
Bütün umutlarımız acılara ayarlı.
Taşkın sularımızda baskı bentleri.
Bir çağlayan sesine dönmüyor sevincimiz.
Dönüp dönüp sürekli kendimizi yıkıyoruz.
Sayfa 12 - Kırmızı KediKitabı okuyor
Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
Sevgiler bekliyor sürekli senden,
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlıyayım derken,
Var olan aşmıyor azar azar zamanla.
(Epub)
evim artık benim için fazla büyük ve karşı komşularımın panjurları da sürekli kapalı.
ÖGRENMENİN YAŞI OLUR MU?
Elbette olmaz. Hele anneler ve babalar için okumanın, öğrenmenin, yetişmenin yaşı asla yoktur. Zaten hayat sürekli bir eğitimdir.
Anlam ölümdür.Ancak ölümü unutmayan;onu bir anlam temeli olarak kendi dayanağı olarak sürekli canlı tutan bir yaşamdır,anlamlı yaşam.
Sayfa 21Kitabı okuyor
