Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"O kadar tükeniyorlardı ki, artık tükenmek istemedikleri için sürekli farklı yollar bulmaya çalışıyorlardı. Hayata katlanma yolları, yaşamaya devam etme yolları..."
Sayfa 184
Kara orduları kuvvetleri olan memleketlerde kumandanlar çıkıp bizzat savaşır. Gelibolu gibi cephelerdeyse askerin ölümüne savaşması gerekir. Çünkü düşman üstün silahlar ve sayılarla saldırır, sürekli cephane tedariki sayesinde cephane sıkıntıları yoktur.
Reklam
Herkesin bildiği gibi, sosyal yaratıklar olduğumuz için kendimizi sürekli başkalarıyla kıyaslarız.
Sayfa 87 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Her zaman kalacak olan öz varlığıma gösterdiği derin ilgi, ama hayatta başıma gelecek şeylerle hiç ilgilenmeyişi (sonra hem tatlı hem bilgiç yapmacık edaları), insanlar arasındaki bağlantıları kolaylaştıran her şeyi, dostluk ve kibarlık formüllerini daha ilk baştan bir yana bırakışı, kendisiyle konuşanları sürekli bir yaratışa zorlayışı.
Bu hiçbir şeyi değiştirmez, Tom. Ben herkes değilim ve dayanamıyorum işte. Böyle eli kolu bağlı olmak çok korkunç. Üstelik yemek bir şey yapmadan önüne geliveriyor... böyle yemek istemem ben. Balığa gitmek için izin istemek zorundayım, yüzmeye gitmek için izin istemek zorundayım, her şey için izin istemek gerekiyor. Sürekli düzgün konuşmam gerekiyor, bu da hiç kolay değil. Bazen tavan arasına kaçıp biraz tüttürüyorum ki ağzımın tadı yerine gelsin, yoksa ölür giderim, Tom.
Sayfa 258Kitabı okudu
Zihnimiz özellikle sıradan günlük problemlerle uğraşırken sürekli olarak gelecekteki olası durumların simülasyonları ile meşgul oluyor.
Reklam
“Sen eskiden bu düşüncelere inandığından ve kendini orada zannettiğinden, bu seviyede sürekli anlatılan bu filmin kahramanını ‘kendin’ , filmi de ‘yaşamın’ zannediyordun.”
Sayfa 215 - Mona KitapKitabı okudu
Kendimizi ön yargılardan, alışkanlıklardan ve baskılardan nasıl soyutlarız? Cevap, sevgili çocuklar, sürekli yeni bir bakış açısı kazanmaya çalışmaktır.
"İşim gücüm yokken... Açlıktan ölürken... Şimdi kimsem o zaman da aynı adamdım, insan olarak, sanatçı olarak aynı Martin Eden'dım; o zaman neden yapmadın? Kafamı duvarlara vura vura kendime sorduğum soru buydu. Sadece senin için değil, herkes için sordum. Görüyorsun değil mi?değişmedim ben. Gerçi bana biçilen kıymetteki gözle görülür ve ani artış nedeniyle bu konuda sürekli şüphelerimi gidermem gerekiyor ama değişmedim. Aynı kemiklerin üzerinde aynı ten, ellerimde aynı, ayaklarımda aynı on parmak. Aynı adamım. Ne yeni bir erdem sahibi oldum ne de yeni bir gücüm var. Beynim, eski beyin. Edebiyatta veya felsefede yeni bir fikir ortaya atmadım. Kimse beni istemezken hangi kıymete sahipsem şimdi de öyleyim. Şu anda kafamı en çok kurcalayan şey, beni neden istedikleri. Beni kendim olduğum için istiyor olamazlar çünkü hâlâ eskiden istemedikleri kişiyim. Demek ki beni başka bir şey için, benim dışımda bir şey için, ben olmayan bir şey için istiyorlar! Sana bu şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi? Gördüğüm kabuldür bu. Halbuki o kabul ben değilim. İnsanların kafalarındaki bir şey o. Bir de kazandığım ve kazanacağım paralar için istiyorlar. Halbuki o para da ben değilim. Para bankada duran, herkesin cebinde olan bir şey. Sen de mi bunun için, kabul ve para için mi istiyorsun beni?"
Yalnız Sürekli dinleyendir Söylenmemiş bir sözü.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.