140 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Balıkçı ve Oğlu - Zülfü LİVANELİ
İnsanlığın -her anlamda- can çekiştiği bir noktadayız. Zülfü Livaneli'nin söyleşisinde yer alan bir cümle. Onun eser hakkında söyleşisi ile son buluyor Balıkçı ve Oğlu. 21. yüzyıl düşünüldüğünde "insanlığın can çekişmesi" tabiri çok da haksız sayılmaz aslında. Nereden başlasam bilemedim incelememe. O kadar hassas konulara değinilmiş
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202127bin okunma
398 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Bazı kitap karakterleriyle ister istemez duygusal bir bağ kuruyor insan; Dan Brown okurken gözlerim nasıl Robert Langdon'u arıyor ise Ahmet Ümit okurken de Başkomiser Nevzat'ı arıyor. Onsuz tüm Ahmet Ümit kitapları eksik geliyor bana. Çok özlemişim başkomiserimi ne yalan söyleyeyim. "Beyoğlu'nun En Güzel Abisi" kitabından bu yana tam 5 sene geçmiş, Komiser Ali, Komiser Zeynep, Olay Yeri İncelemeden Şefik, Janti Cemal ve Evgenia. Hepsi mevcut gene kitapta. Polisiye kitaplarda spoiler vermeden anlatmak gerçekten zor, o yüzden yüzeysel bakmakta fayda var; Çocuk parkında bırakılmış bir ceset ile başlıyor bu sefer romanımız, enseden tek kurşun ve yanında oyuncak bir bebek.Katilimiz bu sefer sıradan bir katil değil, oldukça zeki biri. "Körebe" diye tanınıyor teşkilatta (nedenini kitapta detaylı açıklanmış), iz bırakmayan, işini anormal titizlikle yapan bir katil. Zor bir av. Kitabın temel konusunu pedofili ve Suriyeli Mülteci sorunu oluşturuyor, bu istikamette gidiyor kitap. Okurken gerçekten sinirleneceğiniz, üzüleceğiniz yerler çok fazla, para uğruna ruhunu satmış insanlar, biz onları gözümüzden sakınırken küçücük çocuklara tacizde bulunan, hatta tecavüz eden sapıklar, hayatta kalmak uğruna en sevdiklerinden vazgeçmiş mülteciler... Yaşanan bu insanlık dramına kayıtsız kalmamış ve kitabının arka planını oluşturmuş Ahmet Ümit, güzel de olmuş. Her Ahmet Ümit kitabı gibi oldukça akıcı ve temiz bir dil ile yazılmış, gene çok tempolu ve sürükleyici bir cinayet romanı. Güzel adamsın be Başkomiserim. Madam Anahit'in de dediği gibi "Beyoğlu'nun En Güzel Abisi" sin. İyi okumalar.
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201831,8bin okunma
Reklam
48 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
"Ah nasıl yakarıyorum denize bunu bilmesi için.”
Çoğumuz Khaled Hosseini'ni Uçurtma avcısı, Bin muhteşem güneş, Ve dağlar yankılandı kitaplarından tanıyoruz. Bunlardan yalnız Uçurtma avcısını okudum ve üzerimde tesir bırakan bir kitap oldu. Diğer iki kitabını da tez bir zamanda elde edip okumak için sabırsızlanıyorum. Deniz duası ise Khaled Hosseini'nin 2018de yayınladığı son kitaptır. 2015 yılının Eylül ayında, Avrupa’da güvenli bir yere ulaşmaya çalışırken Akdeniz’de boğulan ve cansız cesedi kıyıya vuran üç yaşındaki Suriyeli mülteci Aylan Kurdi’ni çoğumuz hatırlıyordur. Daha o zamanlar 13 yaşındaydım ve o fotoğraftaki cansız çocuk cesedini görünce çok etkilenmiştim, kitabın Aylan bebekden esinlenip yazılması, kitap boyunca o görüntünün gözümün önünde canlanmasına sebeb oldu. Mülteci sorunlarına dikkat çekmek için yazılan bu eser Suriyeli bir babanın sonubelirsiz bir yolculuğa çıkarken oğluna yazdığı şiir şeklinde mektuptan ibaret. Çizimlerle desteklenmiş eseri okumak 10-15 dakikanızı bile almayacaktır.   Deniz Duası’nın tüm gelirini, iyi niyet elçisi olarak görev aldığı Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Khaled Hosseini Foundation’a aktaran Hosseini, (UNHCR) mülteci kamplarını ziyaret etmeye, çeşitli platformlarda bu sorunu dile getirmeye ve bağış toplamaya devam ediyor. Yani kitabı alıp okursanız bir nevi bağış yapmış da oluyorsunuz. Her kese iyi okumalar dilerim.
Deniz Duası
Deniz DuasıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 20184,103 okunma
"Mülteci Sorunu"
"Türkiye, dünyada en çok mülteci barındıran ülke konumunda"196 FARKLI ÜLKEDEN 5,5 MİLYON İNSAN VAR Türkiye'de 3.688.238 Suriyeli mülteci. Türkiye'de 173.250 Iraklı mülteci. Türkiye'de 169.919 Afgan mülteci. Türkiye'de 27.000 İranlı mülteci. Bulunuyor tabi bunlar kayıt altına alınmış veya alinabilmiş sayılar. Mülteciler hakkında ne düşünüyorsunuz? A) Kesinlikle gitmeliler benim ülkemde işleri yok. ( Hükümetin hatasını halk çekmek zorunda değil.) B) Biz misafirperver bir toplumuz kim isterse gelebilir. ( Hükümetin mülteci politikasını destekliyorum.) C) Beni ilgilendirmez bana dokunmayan bin yaşasın.
Neden kardeşçe yaşayamıyoruz biz? Avrupa ülkelerinde, pek çok milliyetten insan bir arada huzur içinde yaşarken (zencilere yapılan eziyetler hariç) biz neden, ülkemizdeki Afgan, Pakistan ve Suriyeli mültecilerin saldırısına uğruyoruz? Biz size ne yaptık yahu? Bu ülkeyi sahiplenmeniz çok saçma değil mi?! Önünüze geleni kesip biçmeniz, önünüze gelene taciz/tecavüz etmeniz.. Sonra da BAYRAMLARDA ülkenize gitmeniz. Siz nesiniz, kimsiniz ya?! He bi' de dağdan gelip bağdakini kovma olayı var. Yok dükkanımda Türk çalışan istemiyorum, yok evimi bir Türk'e kiralamam vs. Asıl ırkçılığı siz yapıyorsunuz. Asıl ırkçılığı, ülkemizdeki mülteciler yapıyor. Gidin kendi ülkenizde ne yaparsanız yapın arkadaş, ama bizi rahat bırakın artık. İçimdeki insan sevgisini yok etmek üzeresiniz. (Bu yazımdan, bütün mültecileri kesin, biçin, öldürün anlamı çıkaran olursa da; onun da ben aklına tüküreyim - aslında başka bir şey yazardım da neyse-.)
96 syf.
9/10 puan verdi
"Katıl, ama özdeşleşme"
Richard Sennett'in diğer kitaplarını mercek altına almışken bu kitabının içeriği dikkatimi çekti. 2 Sürgün hikâyesi yer alıyor bu kitapta biri Venedik Yahudi Gettosunu ele alıyor. Diğeri de Hayatının büyük bölümünü Britanya'da sürgünde veya Kıta Avrupası'nda şehirden şehire sürüklenerek geçiren, on dokuzuncu yüzyılın büyük Rus reformcusu
Yabancı
YabancıRichard Sennett · Metis Yayıncılık · 201488 okunma
Reklam
217 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.