Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazlama ile Muffin (3)
"Bazlama: Günaydın prenses Muffin!" Muffin, pencereden başını çıkarıp şaşkınlıkla baktı. "Muffin: Oh, günaydın Bazlama. Ne tatlı bir sürpriz bu!" Bazlama, heyecanla devam etti. "Senin için buradayım, gözlerinin güzelliğini gün ışığına vurmaya geldim!" Muffin, kıkırdayarak cevap verdi. "Muffin: Gerçekten mi? İyi ki gelmişsin o zaman!" Bazlama, kendine güvenle devam etti. "Seninle birlikte olmak, yüzümde bir ekmek kadar geniş bir gülümseme bırakıyor!" Muffin, kahkahalarla yanıtladı. "Muffin: Aferin, o kadar da kötü değil!" Bazlama, gülerek devam etti. "Aslında, seninle olan her an bana bir peri masalı gibi geliyor. Sen benim prensesimsin, Muffin." Muffin, gülümseyerek karşılık verdi. "Muffin: Öyle mi? Peki, o halde prensesinizin kahvaltıya ihtiyacı var, değil mi? Gel içeri, sana bir fincan kahve ısıtayım." Bazlama, sevinçle kabul etti. "Bazlama: Evet, lütfen! Kahvenin tadı senin gülüşünden daha tatlı olabilir mi ki?" Muffin pencereyi kapatırken, içeriye doğru yürüdü. Bazlama, sevinçle gülümserken kendi kendine konuştu. "İşte bu, Bazlama. Aşkını ilan ettin ve hatta kahvaltı bile kazandın!"
İttirdiğim makineyi kuzenime verip bir kayanın üzerine oturdum, az ötede küçük elleriyle yabani papatyaları koparıp demet yapmaya çalışması gözüme çarptı..bi an küçükken anneme sürpriz yapmak için aynısını defalarca yaptığımı anımsadım.. Paytak paytak yürüyerek çamurlu yumuşak toprağı aşıp sağıma çömeldi; +Annene mi topladın sen onları? "Hayırrr,sana...." Yüzünde kocaman bir gülümseme ile yarım yamalak birşeyler söyledi. Ağzım kulaklarımda, napıcam ki ben bu kadar çiçeği dedim..hiç çiçek almamış ben ne bilsin çiçek ne yapılır. Eve gidince suya koyarız dedi. "Mutluydum.." Çiçekleri küçük ellerinden allıp avuç içlerini, iki yanağını ve başından öptüm.. Bende seni öpücem bende seni öpücem diye tuturdu.. O an dünyanın en mutlu insanı bendim.
Reklam
Hayat
Hayat denizi engin ve sonsuz, Gemilerimiz var, yelkenlerimiz açık. Rüzgarlar eser, dalgalar vurur, Her an bir macera, her an bir serüven. Doğarız bir çocuk olarak, Masumiyetle bakarız dünyaya. Öğreniriz adımları ilk kez atarken,
Sevgili okurlarım ve değerli takipçilerim,
Bu yazıyı, kalbimde büyük bir umut ve sizlere derin bir minnettarlık duygusuyla yazıyorum. İlk eserim olan “
Kayıp Kelebeği Bulmak
Kayıp Kelebeği Bulmak
” adlı kitabım, hayallerimi ve duygularımı içeren sayfalarla doludur. Bu yolculukta benimle birlikte olduğunuz için size sonsuz teşekkür ederim. Şimdi sizlerden, bu yolculuğumun en önemli adımında, yanımda olmanızı ve desteklerinizi esirgememenizi rica ediyorum. Kitabım “İlk Kitabım” kategorisinde bir yarışmaya katıldı ve sizlerin oylarıyla bu yarışmada başarıya ulaşabiliriz. Oyunuzu kullanmak için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayın: 👉 Oy vermek için tıklayınız 👈 kitapyurdu.com/index.php?route... Bu yarışmayı kazanmamız durumunda, sadece bir yazar olarak değil, aynı zamanda sizlerle birlikte harika bir adım atmak istiyorum. Kitabın gelirlerinin tamamıyla, ihtiyaç sahibi hasta çocuklar için oyuncaklar almak üzere bağışlayacağım. Bu oyuncaklar, onların yüzlerinde bir gülümseme yaratmayı ve zor zamanlarında bir neşe kaynağı olmayı amaçlıyor. Ayrıca, bu yarışmada bana destek olmak için oy veren herkese, teşekkürümü bir sürpriz hediye ile ifade etmek istiyorum. Her bir oy, bu yolculukta attığımız adımların ve gerçekleştirmeye çalıştığımız iyiliklerin bir göstergesidir. Katılımınız ve desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim. Birlikte, umut, sevgi ve iyiliğin gücüyle, daha güzel bir dünya yaratmaya bir adım daha yaklaşacağız. Sizlerin desteğiyle başaracağımıza inancım tam. Sevgiyle ve minnettarlıkla,
Abdullah Özdemir
Abdullah Özdemir
Abdullah ÖZDEMİR
Abdullah ÖZDEMİR
Kızma olur mu?
Şimdi kızacaksın biliyorum... Sanki yolda yürürken ayağına çelme takmışım, böyle eğleniyormuşta, senin en hüzünlü anına denk gelmişim gibi. Biliyorum çok kızacaksın bana... Böyle, veda etmeden gidiyormuş gibi bakacaksın, o hayranlık uyandıran kahverengi gözlerinle... Başka zaman olsa gerek, beni o çok sevdiğini hayal edip gerçek olmasını dilediğim
Yarın geç olacak biliyorsun.
"İçten bir gülümseme, saçların koklanması, uzun bakışmalar, birkaç güzel kelam, minik sürpriz... Özen, içtenlik, değer vermek… Her ne denenirse denensin; seçtiği erkeğin gözünde aradığını bulamayan kadına oynanabilecek bir oyun yok." -Kadın kocasının bir güzel cümlesine hasret sanal ortamda tanımadığı birisinin ona gönderdiği basmakalıp cümleleri okurken bile gülümseyecek hale geliyorsa eğer nasıl da tüketiyoruz avucumuzdaki pırlantaları… "Dokunmayı, paylaşmayı, sarılmayı, koklamayı, hissetmeyi unutan bir ilişkinin yürüyebileceği bir yol olmadığı gibi."
Reklam
Boş verdiğinde dolu çıkan hayallerimiz olsun. Okunup silinen satırlar kadar kalsın aklımızın kayığında.Yaralı bir ömürden kalan sürpriz güzellikler yaşayalım. Doğru muyuz bilinmez; lakin eğriler bir hayli yakar canı. Hayır, kendimden biliyorum. Boş ver dersin ya bildiğinden ya da bilmek istemediğinden. Boş ver. Sanki kimse bilmez doluluk oranını kendi barajının, kimse bilmez debisinin dibe vurduğu zamanları. Boş ver. Senin aklın yetmez sanki üzüntü duvarını yıkmaya, sen yetersizsindir kendi derdini anlamaya. Boş ver, ne kolay söylüyorlar ne kolay yok sayıyorlar acıyı. Boş ver. Hiç acı yememiş, hiç zehir zıkkım olmamış hayatları var. Boş ver. Ömürleri yokta geçmiş, varı asla yaşamamış, insan adındaki varlıklardan. Boş ver. Bir kıssa-i hisse bırakırsan evlat güzelliğine, bir gülümseme ile hatırlarsa seni mermer duvarda yeter be dostum. Boş ver. İnsan muamma, Zerrede katre, Katrede derya, Deryada deniz, Denizde umman
peygamberimizin latifeleri
DİŞİ DEVENİN YAVRUSU Bir arkadaşı kendisinden bir binek devesi ister. O (asm); "Olur, seni bir dişi deve yavrusuna bindirelim."der. Arkadaşı şaşırarak, itiraz eder. "İyi ama ey Allah'ın Elçisi, ben dişi deve yavrusunu ne yapayım.Bir işime yaramaz ki." "Bütün develer bir dişi devenin yavrusu değil
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.