616 syf.
10/10 puan verdi
“BİR KİŞİ BİLE DEĞİLİM YALNIZLIKTAN”
“İnsanın insandan başka dayanağı yok. Yalnızlık bile başka insanların varlığı bilindikçe bir anlama kavuşuyor. Öyleyse bizim yalnızlık dediğimiz şey, bir kendini ayırmadan (tecrit etmeden) çok, kendine yönelme, kendini daha yakından inceleme yetisi olmalı.” Bazı yazılar vardır. Okumaya başladığınız zaman kelimeler yavaşça kıpırdaşıp canlanmaya,
Sonrası Kalır 2
Sonrası Kalır 2Edip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20201,586 okunma
•sürrealizm•
✨sürrealizm; freud’un fikirlerinden oldukça etkilenmiştir, psikanalize dayanır. akımın ilk bildirisi andre breton tarafından yazılmıştır. tek cümleyle bu akım; gözü kapatmak, kalemi ele almak ve bütün zihnin işleyişini durdurarak kalemin götürdüğü yere gitmektir. mantıkla ulaşılabilecek bir şey olmadığını savunmaktadır. ✨1.dünya savaşı sonrası
Reklam
187 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 21 hours
Simone de Beauvoir
Simone de Beauvoir
, Varoluşçuluk temalarına edebi bir uyarlama getiren filozof ve yazarlar grubunun üyesi roman ve deneme yazarı olarak tanındı. Sorbonne'da felsefe eğitimi de aldı. Kadın nedir sorusuna; 'kadın döl yatağından başka bir şey değildir' diye cevap verilen bir dönemin kadını olan
Sade'ı Yakmalı mı?
Sade'ı Yakmalı mı?Simone de Beauvoir · Broy Yayınları · 1991648 okunma
DADA ÖLMEZ İNTİHAR EDER !!!
Şiddet estetikleştirilince, sanatçı onu kendi varlığına da yöneltmesi haliyle avangardın bir sorunsalı olur. Sonuçta, baştan beri edebiyatı ve felsefeyi meşgul eden ''ölüme ve intihara'' ilişkin tahayyüllerin modern türevleri, sanatın, hayatın ve manifestoların açık veya gizli bir teması haline gelir. Nitekim devrimci sürrealist dergisinin ilk
116 syf.
9/10 puan verdi
Görmüş Bulundum
Ben şiir okurken önce sözlükleri rafa kaldırıyorum. Kitabın kapağına bakmıyorum, kitabın kapağında fotoğrafa hapsolmuş şairin bakışlarıyla buluşturmuyorum gözlerimi. ‘İkinci Yeni bir başlıktır, bunun iki buçuğuncu yenisi, üç yetmiş beşincisi yoktur’ demiyorum. Kaçınıyorum birkaç kelimeden başlıklar üretip şair künyelerini bu çatılara
Gelmiş Bulundum
Gelmiş BulundumEdip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20089.5k okunma
Sürrealistlerin çoğu Freud'un yazılarından büyük ölçüde etkilenmişti, Freud, uyanıkken zihnimize hâkim olan bilinçli düşünce zayıfladığı anda, içimizdeki çocuğun ve vahşi'nin öne çıktığını açıklamıştı. İşte bu görüşten yola çıkan sürrealistler, tamamen uyanık bir aklın hiçbir zaman sanat üretmeyeceklerini öne sürdüler. Aklın bize bilimi verebileceğini kabul edebilerlerdi, ama sanatı verecek olan, yalnızca akıl dışı bir şey olabilirdi.
Reklam
216 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Dada ve gerçeküstücülük akımlarını, tarihsel bağlamda ele alıp felsefi bileşenlerini, tüm teferruatıyla size sunan bir kitap. Tarihsel olarak 1920'lerde revaçta olup, etkinliklerini sürdürüp ne yazık ki daha sonraki süreçlerde uyum sağlayamama söz konusu olduğundan etkilerini yitiren iki akım. Gerçek yaşam ile insan elinin değdiği yaşam
Dada ve Gerçeküstücülük
Dada ve GerçeküstücülükDavid Hopkins · Dost Kitabevi · 200612 okunma
Sürrealistler, gerçekliğin tanım itibarıyla çirkin olduğunu iddia ediyor; güzellik ancak gerçek olmayandadır. Güzelliği dünyaya sunan insandır. Güzellik üretmek için, kişi gerçeklikten mümkün olduğunca uzaklaşmalıdır.
Diyelim ki bu hızlı sözleri bana Cezayirli ya da Ghanalı bir aydın söylemiş olsun, ben de aklımsıra açıkgözlük edip ona sorayım: "...Peki ya, Michel Ange, ya Goethe, ya İbsen, Flamand ressamları? Mozart, Beethoven, Bach, sürrealistler?.." Sözlerimi bıçak gibi kesip şöyle diyeceğinden kıl kadar kuşkum yok: "... Çok kibar, çok varlıklı, çok ince bir komşunuz olsa sizin; konağın duvarları usta ressamların tablolarıyla süslü, kitaplığı en namlı yapıtlarla yüklü olsa; piyanoya çöktü mü Bach'ı, Monteverdi'yi derya gibi çalkalandırsa parmaklarıyla, şiir okumaya durdu mu duyarlığına vurulsanız; ama bir gün öğrenseniz ki, bu kibar kültürlü komşu bu evi kurmak, bu inceliğe varmak için çevresindeki bütün komşularını haraca bağlamış, kimisini vurmuş, kimisini kırmış, kimisini evinden yurdundan etmiştir; yine de ona aynı saygıyı duyar, elini aynı içtenlikle sıkar mısınız ve sıkarsanız, ayna da kendi suratınıza nasıl bakarsınız?"
Dali çocukken yaralı bir yarasa bulmuştu. daha sonra onu beslemek için yanına döndüğünde yarasanın karıncalar tarafından yenmiş olduğunu gördü. acıma duygusundan kendini yiyip bitiren Dali’nin yarasanın başından geriye kalanları yediği rivayet edilir. Hikayenin sonu ister doğru ister yalan olsun yok edici karıncalar Dali’nin en bilinen eserlerinde bir çürüme, parçalanma simgesi olarak hep boy gösterirler.
Sayfa 105Kitabı okudu
124 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.