Sonradan fark ettim, bu gezegenin şişkin cüssesine bir sürü düş kırıklığı sığdırdığını ama benim içime bir düş sığdıramadığımı. Cezayir de kurşuna dizildiğimi. Filistinde evimin başıma yıkıldığını. Kırmızı ışıkta camı tıklatıp mendil satmak için sekerek ve şarkı söyleyerek arabalara yaklaşan çocuğun, yeşile dönen ışığa bakarak ışığının saniyeler içinde kararışına tanık olurken gözlerimi ayıramadığımı. Başımı çeviremediğimi. Sonradan fark ettim, kalmanın kimseye değmeyeceğini.
Bekler mi beni Her yanı, ama her yanı çocuklar gibi gülümseyen Bir sürü yaz gününün içinde Acaba bekler mi beni Edip Cansever
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Gürpınar bu eserinde, İspanyol gribinin kol gezdiği İstanbul’da yaşanan sosyal ve psikolojik bunalımları anlatır. 1918- 1919 yıllarında ortaya çıkan İspanyol gribi 20. yüzyılın en büyük salgınıdır. İspanyol gribi yüzünden binlerce kişi ölür. Fakat insanlar kendilerini izole etmek yerine hasta ziyaretlerine devam ederler ve korksalar dahi grip için pek bir önlem almazlar. Bu korku roman karakterlerine hiç yapılmaması gereken bir sürü hata yaptırır, bunu bilen bazı çıkarcı kişiler durumu çok iyi kullanır ve krizi fırsata çevirirler. Romanda ayrıca salgın döneminde sosyal adaletsizlik ve ekonomik bozukluğun etkisine de yer verilir. Zengin insanların rutin hayatları devam ederken yoksul insanlar, maddi ve ahlaki bunalımlara sürüklenir. Annesi ve babası ölen çocuklar sokaklara düşer ve sersefil olur. Soygun, gasp hırsızlık ve daha birçok olaylar İstanbul sokaklarında cirit atar. Kitabın sonlarına doğru biraz sıkılsam da Gürpınar’ın efsane bitirişine hayran kaldım ve etkisinden çıkmak oldukça güç oldu. Hiç beklemediğim şekilde hiç beklemediğim bir durumla karşı karşıya kaldım. O an Piaget ve Kohlberg'in Ahlâk Gelişimi Kuramı’nı düşündüm. Bir olay karşısında insanların niyetini mi temel almalıyız yoksa ne olursa olsun kişiye verdiği zararın büyüklüğü ya da küçüklüğü ile mi ilgilenmeliyiz? Bu soru ile sizleri baş başa bırakıyor en kısa sürede bu kitabı okumanızı rica ediyorum.
Hakka Sığındık
Hakka SığındıkHüseyin Rahmi Gürpınar · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,514 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Merhaba Bu gün @monayayınları yayınevinin kitabı #dahilerinyokartıkdedirtecekyönleri kitabı ile geldim. Kitapta bulunan 30 farklı başlık ile dahilerin hayatlarının bilinmeyen yok artık dediğimiz yönlerine konuk olduk. Nasıl bir takıntıları vardı, hayatları nasıl son buldu sadece isimlerini duyduğumuz hayatlarını ise bilmediğimiz dahiler neler
Dahilerin Yok Artık Dedirtecek Yönleri
Dahilerin Yok Artık Dedirtecek YönleriKatie Spalding · Mona Kitap · 20245 okunma
212 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Gerçekliği sorgulatan ve var olmanın ne demek olduğunu sorgulatan; cinayet, intikam ve gizem kitabı Katil 2419. İlk başlarda her şey normal ilerlerken okuyucu elbette tuhaflıkları fark ediyor. Ama yazarın son sayfalarda aktaracağı şeyleri öngöremiyor elbette. Her şey normalden anormale dönüyor, tıpkı gerçek ile hayali ayıran ince çizgiyi
Katil 2419
Katil 2419Abdurrahman Yücesoy · S.S. International Publishing · 052 okunma
534 syf.
2/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Maalesef hiç olmamış kitaptır. Öncelikle Akhenaton'a dair bunca heykel, çizim, görsel olmasına rağmen kapağın korkunçluğuna gerçekten anlam veremedim. İkincisi ise sanki Akhenaton Musa'nın değil, Musa'nın Akhenaton'un izinde olması gerekmez miydi? Tarihsellikle ilgili gerçekten bir sürü çaptırma söz konusuydu.
Akhenaton
AkhenatonTuna Kahraman · Dorlion Yayınları · 2023116 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.