Şimdi nasıl söyleyeyim, ah evet ve tabii ki, uzun sürmüş bir yolculukta gecikmiş bir telaş olduğumu, omzumda taşıdığım sözlerin ağırlığıyla sus'ma yaşıma geldiğimi? Evet evet, nasıl ki konuşma yaşımı aştıysam, bugün, burada, bu sustuğum yerde, sus'ma yaşıma geldim. Kendime sustum. Kendimi dinlemekten vazgeçtim. Konuşmadım bir daha. Uzun uzun sustum.
Sayfa 78
sus, konuşma, gülme, ağlama, erkek gibi oturma, erkek gibi küfür etme, onu giyme, öyle davranma, her şeye karışma, aklın yetmez, sen anlamazsın, duygusal olma, kes sesini, düzgün davran, hareketlerini düzelt, kafanı eğ, hizmet et, masayı kaldır, senin gücün yetmez, geç gelme, gezme, çok yeme.. ve daha niceleri bazılarının travmasıdır.
Reklam
Tut elinden yalnızlığın öyle kolay gitmeyecek Bil istedim, Sus daha fazla konuşma seni anlamayacak Bil istedim. open.spotify.com/track/7DK1hvUbf...
248 syf.
·
Not rated
Her cümlesi kelimesi beni çok etkiledi.. İnandığımız gibi yaşamadığımızı artık yaşadığımız gibi inanmaya başladığımızı fark ettim.. kitabın Etkisi üzerimde hep kalsa keşke bugün kitabı okurken gün içinde otomatikleşen konuşma biçimimin arasında dilimi ısırdım.. sus dedim aman ha… Diyor ya müminin dili kalbinin arkasındadır. Bir şey konuşmak istediği zaman önce onu kalbiyle düşünür. Sonra onu diline döker. Münafığın dili ise kalbinin önündedir.onu konuşur, kalbiyle düşünmez.”
Dil Belası
Dil Belasıİmam Gazali · Semerkand Yayınları · 201022 okunma
“Söylesene, sana Tanya ya da Tatyana demek istemediklerinde ne derler?” Tatyana’nın yüreği hop etti. “Kimler?” Alexander cevap vermedi ve sessizlik Tatyana’ya saatler kadar uzun geldi. Genç adamın yanından uzaklaştı. Araları beş metre kadar açıldığında Alexander’in o yakışıklı yüzüne baktı. “Bazen beni Tatya diye çağırdıkları da olur.” Alexander tebessüm etti. Bu susmalar genç kıza işkence gibi geliyordu. Böyle zamanlarda ne yapacağını bilemiyordu. “Çok güzelsin, Tatya,” diye mırıldandı Alexander. “Sus, konuşma...” diye fısıldadı Tatyana belli belirsiz bir sesle. Dizlerinin bağı çözülmüştü. Genç adam ona, “İstersen bana Şura diyebilirsin,” diye seslendi. Şura! Ne hoş bir sevgi sözcüğüydü. Sana elbette Şura demek isterdim, diye geçirdi içinden. “Sana başka kim Şura diyor?” diye sordu. Alexander, “Hiç kimse,” dedi ve eğilip ona selam vererek veda etti.
Sayfa 108Kitabı okudu
***** Kâmil bir insan olmak istiyorsan SUS, konuşma gösterişinden sakın. *****
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.