302 syf.
8/10 puan verdi
ilk defa bir Grange kitabını okudum. Çok süper değil(suskun/ca nın yorumuna istinaden en iyi polisiye değil okuduğum) ama olaylar ve dil akıcı kitabın ortalarında sonunu tahmin etmiştim. Bundan sonra diğer kitaplarını-Siyah Kan, Kızıl Nehirler- okuyacağım. Kitabı tavsiye ederim
Leyleklerin Uçuşu
Leyleklerin UçuşuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 202010.5k okunma
SEVDAN BENİ Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça... Ve ellerim, kelepçede, Tütünsüz, uykusuz kaldım, Terketmedi sevdan beni...
Reklam
Son anda binmekten vazgeçtiği bir otobüs, suskun kalınmış bir telefon araması, sinemada yanında duran boş koltuğa bakış… Tamamlanmamış bir cümledir insan. Yalnızlığıyla bile bir araya gelemeyecek kadar ıssız… Bütün bunlara rağmen hayat, yine de anlamlı bir cümle kurabilme isteğidir
kaderi hicranda dolu annem anlat bana beni ben önceleri de hep ağlardım gözlerimi hüzünlü buluttan mı aldın şu yüreğim yanıp tüter durur yanar dağdan mı kopardın hayatı boyunca tahalluk içinde suskun duran annem anlat bana kendimi 6 kız 3 oğlun olmuş yeni parlatılmış şemsirler gibi ayrılık gelip koparıp ayrı düştün her birimize uzaksın uyuyamadığın gecelerde içindeki yaraları neyle sardın yorgun günün akşamlarında yalnız bir başına bu dağbaşındaki evde ümitlerin. isteklerin.dileklerin için uğraşların çabaların hepmi beyhude oldu benim talihimde senden ayrı olmak var annem doğarken suçum mu vardı acaba bilir misin beni acılara mahkum mu doğardun anlat bana kendimi anlat bana beni 17 ay sonra 5 gün görebileceğim canım annem
ŞİİR KERE ŞİİR HEP ACI EDER Acılar yeniden filiz verdi\yeniden yağmur yağdı toprağa annem yeniden dirildi\ gördüm yeniden kurum tutmuş toprakla sıvadım yüzümü benim için budur bahar budur ve söz burada kesilmezse bileklerimden akar kelimeler belki beni biraz daha\ biraz daha ve biraz daha uyutur budur işte anlayamadığım çünkü kelimeler nasıl
...Arabanın dikiz aynasından salınan küçük seramik pabuca uzanıp ters çevirdi. İçindeki turuncu küçük şekeri avucuna düşürdü. “Bütün suç bu şekerin!” dedi muzipçe. O şeker, turuncusuyla, kalbindeki metruk şehrin ışıklarını yakmıştı. Bir küçük çocuk koşuyordu şimdi içindeki şehrin sokaklarında. Mor salkımlar salınmıştı bahçe kapılarından. Bir
Reklam
Seni de vururlar bir gün ey acı.. Uçuşup durduğun kanatlarından Sazın sözün türkülerin tükenir Ellerin koynunda kala kalırsın Şakaklarına kar yağıyor bilesin ey acı Gül açan yüzlerimizde Göğeriyor rengin senin de Biz seni ta eskilerden tanırız Hani göğüslerimize taş olur inerdin Avuçlarımızda Hira dağıydın Al atların tan yerine ayarlanmış
Yeni ortaya çıkan varlık'la karşılaşan ilk günün Güneşi sordu: "kimsin sen?" Yanıt yoktu. Sonsuz yıllar geçti. Batı denizinin kıyısında, suskun akşam saatinde, son günün Güneşi sordu:" Kimsin sen? " Yine yanıt yoktu. Robindranath Tagore 101 şiir -- sayfa 199
Acı seni de vururlar bir gün ey acı uçuşup durduğun kanatlarından sazın, sözün, türkülerin tükenir ellerin koynunda kalakalırsın
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.