ilk defa bir Grange kitabını okudum. Çok süper değil(suskun/ca nın yorumuna istinaden en iyi polisiye değil okuduğum) ama olaylar ve dil akıcı kitabın ortalarında sonunu tahmin etmiştim. Bundan sonra diğer kitaplarını-Siyah Kan, Kızıl Nehirler- okuyacağım. Kitabı tavsiye ederim
Leyleklerin UçuşuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 202010.5k okunma
Son anda binmekten vazgeçtiği bir otobüs, suskun kalınmış bir telefon araması, sinemada yanında duran boş koltuğa bakış…
Tamamlanmamış bir cümledir insan. Yalnızlığıyla bile bir araya gelemeyecek kadar ıssız…
Bütün bunlara rağmen hayat, yine de anlamlı bir cümle kurabilme isteğidir
kaderi hicranda dolu annem
anlat bana beni
ben önceleri de hep ağlardım
gözlerimi hüzünlü buluttan mı aldın
şu yüreğim yanıp tüter durur
yanar dağdan mı kopardın
hayatı boyunca tahalluk içinde
suskun duran annem
anlat bana kendimi
6 kız 3 oğlun olmuş
yeni parlatılmış şemsirler gibi
ayrılık gelip koparıp ayrı düştün her birimize uzaksın
uyuyamadığın gecelerde içindeki yaraları neyle sardın
yorgun günün akşamlarında yalnız bir başına
bu dağbaşındaki evde ümitlerin. isteklerin.dileklerin
için uğraşların çabaların
hepmi beyhude oldu
benim talihimde senden ayrı olmak var annem
doğarken suçum mu vardı acaba bilir misin
beni acılara mahkum mu doğardun
anlat bana kendimi
anlat bana beni
17 ay sonra 5 gün görebileceğim
canım annem
ŞİİR KERE ŞİİR HEP ACI EDER
Acılar yeniden filiz verdi\yeniden yağmur yağdı toprağa
annem yeniden dirildi\ gördüm
yeniden kurum tutmuş toprakla sıvadım yüzümü
benim için budur
bahar budur ve söz burada kesilmezse
bileklerimden akar kelimeler
belki beni biraz daha\ biraz daha ve biraz daha uyutur
budur işte anlayamadığım
çünkü kelimeler nasıl
...Arabanın dikiz aynasından salınan küçük seramik pabuca uzanıp ters çevirdi. İçindeki turuncu küçük şekeri avucuna düşürdü. “Bütün suç bu şekerin!” dedi muzipçe.
O şeker, turuncusuyla, kalbindeki metruk şehrin ışıklarını yakmıştı. Bir küçük çocuk koşuyordu şimdi içindeki şehrin sokaklarında. Mor salkımlar salınmıştı bahçe kapılarından.
Bir
Seni de vururlar bir gün ey acı..
Uçuşup durduğun kanatlarından
Sazın sözün türkülerin tükenir
Ellerin koynunda kala kalırsın
Şakaklarına kar yağıyor bilesin ey acı
Gül açan yüzlerimizde
Göğeriyor rengin senin de
Biz seni ta eskilerden tanırız
Hani göğüslerimize taş olur inerdin
Avuçlarımızda Hira dağıydın
Al atların tan yerine ayarlanmış
Yeni ortaya çıkan varlık'la karşılaşan ilk günün Güneşi sordu:
"kimsin sen?"
Yanıt yoktu.
Sonsuz yıllar geçti.
Batı denizinin kıyısında, suskun akşam saatinde, son günün Güneşi sordu:" Kimsin sen? "
Yine yanıt yoktu.
Robindranath Tagore
101 şiir -- sayfa 199