İnsan ancak ihlaslı bir aşk ile farkına varır kendisinin. Ve o aşkın duasal kelimeleri ile yürür sevdiğinin ruhunda. Aşkın kelimeleri ile huzura erişir. İnsan hep ‘bir’ aşk arar ya sevdiğinde. Bu aşkı bulduğu an ona aşık olur. Aslında âşık olduğu o insan değildir. O hep tek ‘bir’ aşka aittir. Ey en sevdiğim Fatma! Bu dünyada birbirimizi ne kadar sevdiysek hep o ‘bir’ aşk içindir.
Ali hep sevdi. Coşkuyla sevdi. Aşk ile sevdi Fatma Zehra’sını. Kalan ömrü eninde sonunda bir vedaya sığdırılmış bir kadının gözlerinden yükselen dumanın dilini hiçbir söz çözemez.
Yalnızlık, benim ebedi istirahatgâhım. Suskun gözlerimi dağların mor dudaklarına dikmişim. Ve sen, benim yaralı güvercinim! Ay yarim! Gözlerini bana dikme ah Ali’m, kapat! Ah canım! Canımı ne de güzel acıtıyorsun!
Ey Ali, ey aşkım! En sevdiklerinden ayrılmayı göze alamayınca ‘En Sevgili’ye ulaşamazsın.
Ah kalbim! İnlemenin, ağlamanın insanı nasıl kuş gibi hafiflettiğini bilemezsin. Yalnızlık yaşar! Çığlık yükselir!
Gözyaşı insanın aşkını, acısını, yalnızlığını gösteren en sadık sözdür.
#SuskunÇığlık // #NurhanIşkın
#KitapYorumum
Suskun Çığlık kitabı hayattaki farkındalığımız.
.
.
Han bazı şeyleri yaşarız ya ve daha sonra anlatamayız. O anı yaşamak gerek anlatmak ile olmaz. Hıhh işte bu kitapta tamda öyle aslında okumak gerek.!
.
.
Pedofili derken bile içim cız eder ama okuması hatta düşünmesi bile ne kadar zor olsa da göz
"Bak" dedi, kalbini göstererek, "Şurama, tam da şurama bir şey oturdu. Geçit vermiyor, nefes aldırtmıyor. Buram buram can yarası kokuyor. SEN oturdu buraya, kocaman bir SEN!"
Gece'nin gözleri dolu doluydu. Tek kelam edemiyordu. Oysa Suskun olan o değildi. Çığlık çığlığa dert yanıyordu Suskun gözlerinden yaşlar boşanarak.
"Neredeydin haaa? Bunca yıl, bunca zaman NEREDEYDİN? Benim bağrım dağlandı, seni söküp atacağım diye. Başardım mı peki? Dön bir bak çevrene. Başarmışa benziyor muyum? Kimse anlamıyor. Herkes tek kelam edeyim diye gözümün taa içine bakıyor. SUSMA! Diyorlar bana. Adımı bile unuttum ben, sesimi aldın benden. Bir tek sana bütün seslenişlerim, hırçınlığım. Kimisi "delirdi" diyor benim için. Kimisi "Ruhu çekildi" diyor. Peki sen? Sen neden hiç bir şey demedin bunca yıl? Susmasanaaa..."
Susuyordu Gece. Verecek cevabı mı yoktu? Konuşacak kadar gücü mü kalmamıştı? Bildiği bir tek şey vardı. Geç kalmıştı.
"Suskun" dedi koridordan gelen bir ses. Girebilir miyim? Çıt çıkmadı. O telaşla daldı ikinci soruyu sormadan odaya doktor. "Neyin var? Hıçkırık seslerini duydum. Işığı açmamı ister misin?"
Az önce çığlık çığlığa sorular yağdıran Suskundan bir tek şakaklarını sırırlsıklam eden yaşlar vardı. Her zamanki gibi yine gökyüzüne döndürdü yüzünü, yıldızlara daldı geçmişe yolculuğa çıkar gibi....
Ben ses etmedim, "dilsiz" dediler.
Çığlık attım, "arsız" dediler.
Sevdim ya ben, sevdim, harabettiler.
Bir parça 'huzur' istedim, haramettiler.
"Rabbim yarattı" demeyip,
Doğduğuma pişman ettiler...