Ölüm gelecek ve bana senin gözlerinle bakacak
Eski bir vicdan azabı
Yahut saçma bir günah gibi
Sabahtan akşama dek
Uykusuz, donuk, bizi izleyen ölüm.
Gözlerin dilsiz bir çığlık,
Boş bir söz olacak, beyhude bir sessizlik.
Bu yüzdendir her sabah
Kendi gözlerini görmen yalnız
Aynaya bakındığında ve o gün, ah,
Değerli umut, biz de öğreneceğiz
Hayat ve hiç olduğunu senin.
Ölümün bir bakışı vardır hepimiz için.
Ölüm gelecek ve bana senin gözlerinle bakacak.
Bu, bitirmeye benzeyecek bir günahı,
Aynada yeniden beliren bir ölü yüzü
görmeye benzeyecek,
Dinlemeye benzeyecek suskun bir dudağı,
Dilsiz düşeceğiz ortasına burgacın.
1
Acı, bir ırmak gibi
Doluyor yüreğime
Bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum
Beni artık ne çiçekler
Ne çocuklar kurtarır
Ne de o her gün
Yinelenen doğum.
HAYATIN ÇIĞLIKLARI DEVAMI
Apartmanın içine kadar birlikte yürüdük. Asansör geldiğinde ben de onunla çıkmak istedim ama izin vermedi. Aniden boynuma sımsıkı sarıldı. Öylece kaldı. Ben da kollarımla sardım onu. İkimiz de kenetlenmiş gibiydik. O an boynumun ıslandığını hissettim. Bir iki damla gözyaşı akmıştı. Bir müddet böylece kaldık. Sonra
Gelecek ölüm - gözleri gözlerin olacak
sabahtan akşama dek, gözünü kırpmadan,
sağırcasına, eski bir vicdan acısı gibi
saçma bir alışkanlık gibi
ardımızdan kovalayan bu ölüm
gelecek bir gün
Boş bir sözden ayrımsız olacak gözlerin
aynada kendini gördüğünden ayrımsız her sabah,
suskun bir çığlık, bir sessizlik olacak.
Ey sevgili umut, o gün biz de bileceğiz
hem yaşam hem hiçsin sen bile, ey sevgili umut!
Herkese birdir bakışı ölümün
Gelecek ölüm-gözleri gözlerin olacak
bir alışkıyı bırakırcasına
ölü bir yüzün belirdiğini görürcesine aynada
kenetli bir dudağı dinlercesine
sessizce ineceğiz o dipsiz burgaca.