Susmak, şu kadarı açıkça görülüyor ki, hem onu uygulayana hem de muhatap olana derinden dokunabilir. Belki, "hissi" muhafaza etme, yani insanlar için olduğu gibi şeyler ve durumlar için de tipik olan ilişki ve bağlantılardaki bereketin değerini bilme kabiliyeti, konuşmadan da fazladır. Susmak, bu ilişki ve bağlantıları konuşmadaki gibi
Susmak hakkında konuşmak isteyen, mecburen bozar suskunluğunu, susmak üzerine yapılan her konuşmanın temel sorunu budur. Ben de burada aynısını yapıyorum, susmanın insana ne şekilde ve nasıl bir güçle dokunabileceğine dair birkaç fikir ileri sürmek üzere. Bu dokunuşun vesileleri çoktur, ama her susma şekli insana başka türlü dokunur. Her durumda bunun nasıl cereyan ettiğini ve ilişkinin doğrudan taraflarını ve ötekileri nasıl etkilediğini anlamak gerekir. Susma yoluyla dokunma ve dokunulma sanatını, hayatın akışı içinde deneyip yanılarak, pratik yaparak ve düşünerek öğrenebilirsiniz. Sonra yine susarak susmak hakkında tefekküre dalmak üzere... Esas itibarıyla her iki seçeneğe de sahip olmak yararlıdır, konuşmak ve susmak. Tek başına konuşmak hüküm sürerse, bu susmayı tercih edenlerin aleyhine olur; belki onların da söyleyeceği bir şey olmasına rağmen, dikkate alınmazlar. Tek başına susma hüküm sürerse, bu memnuniyetle konuşmak isteyen ama buna cesaret edemeyenlerin aleyhinedir. Bir insan hiçbir zaman bir şey söylemezse, kendisiyle ilişki kurarken yararlı olabilecek bir idraki sağlamaktan imtina etmiş olur. Sürekli her şeyi söylemek ise, kendini tutamayan bir gevezeliğe delalet eder. Çok fazla konuşandansa, susmayı da bilen kişi daha güvenilir görünür. Susabilen, herhalde daha tefekküre yatkın olan insandır, çünkü susmak, kendini dinlemeyi daha fazla mümkün kılar, onun için "sakin sular derindir."
Reklam
anlayan anladı..
Susma ağacının dallarında, huzur meyvesi vardır."
Susma ağacının dallarında, huzur meyvesi vardır.
"Sırrımı saklarsam, benim tutsağım olur; Açığa vurursam, ben onun tutsağı olurum."
Reklam
269 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.