Bir gecenin tam ortasında, anlamam için seni susman gerekti. Saat üçtü ve kimse yoktu etrafta birbirine susan. Bir kuyunun kendi kendine hapsi gibi, sıktım yumruklarımı. Duvar buna hazırdı. Ben buna hazır değildim ve göğsüme indirdim. Devlet ve Allah, beni affetsin, gidiyorum...
Âdem Aleyhisselâm’ın Hazret-i Havva’dan Şît (a.s.) adındaki oğlu doğmuştur ki Şît, Allâh’ın hediyesi mânâsınadır. Kendisine peygamberlik verilmiş ve elli sahîfe nâzil olmuştur. Şît Aleyhisselâm’dan rivâyet olunan bazı hikmetli sözler: “Her işinde sabırlı ol. Zîrâ aceleci olmak çabuk öfkelenmeye sebep olur. (Allâh’ın zikrinden) boş olan kalpler, nefsin arzu ve isteklerine esirdir. Seni Hazret-i Allâh’ın rızâsı için, kalpten ve hâlis bir niyetle seven arkadaşın, hemen ölmeni isteyip de mîrâsına konmayı temennî eden öz kardeşinden daha hayırlıdır. Her şey cinsine meyleder, insan da (iyi ya da kötü huylu olmak husûsunda) kendi benzerine meyleder. Bedenin sıhhatli olması en büyük zenginlik; gönül huzuru ise en büyük saâdettir. Tecrübeler ne güzel terbiye edicidir. Câhillerle konuşmaktansa susman daha iyidir. Şerli kimselerle oturup kalkmaktansa yalnızlık daha iyidir. Malı az, fakat akıllı olan kimseye yakın olmak, malı çok fakat câhil olan kimseye yakın olmaktan daha hayırlıdır. Hikmet (ilim ile ameli birleştirmek), sâhibini tevâzu tahtına mirasçı kılar. Bütün işlerin mârifetine himmetle ulaşılır. Hikmet sebebiyle niyet güzelleşir, rahmet iner, sultanlar adâletli olur, insanlar birbirleri ile kardeşlik bağı kurarlar, görüş birliği sağlanır, verâ ve takvâ ziyâdeleşir, iyilik artar, hayırlı işler meydana çıkar ve günahlar azalır.” (Muhtâru’l-Hikem)
Reklam
Susman gereken yerde susmazsın, Konuşman gereken yerde konuşmazsın. Ne edeyim ki; Sende böyle bir insansın...
Gerektiğinde konuşmak, gerektiğinde susmak doğrudur. Susman gereken yerde konuşmak da , konuşman gereken yerde susmak da seni , alacağından mahrum eder . Çok konuşmak marifetten değildir. Nefsimize bizi köle eden çoğu şey , dilden kaynaklanır. Oysa hakikat aşkta dil hükmünü yitirir .
War­ren Susman, tüketim kültürüne yönelik hamleyle bir­likte kimlik oluşumunda ortaya çıkan kilit değişmelerden birinin, karakterin sahip olduğu erdemlerin ortaya konulmasından kişilik erdemlerine geçiş olduğunu ileri sürmüştür. Bu geçişi göstermek için yirminci yüzyılın başlarında yazılmış elkitaplarını kullanır. Sözgelimi, O. S. Marsden 1899 yılında, Karakter: Dünyadaki En Büyük Şey başlıklı bir kitap yazmıştır: Dürüstlük, cesaret, ödev ve sıkı çalışma ve tutumluluğun erdemleri. Oysa 1921 yılında ya­yımlanmış Hakim Kişilik başlıklı elkitabı "dostları cezbetme ve yitirmeme ihtiyacını", "insanları sizden hoşlanmaya mecbur bı­rakmayı", "kişisel cazibe" ve "hayranlık uyandırmayı" vur­guluyordu.
Sayfa 189 - Ayrıntı Yayınları, 1996.Kitabı okudu
İnsanın kelamı aklının terazisidir. * Senden soruluncaya kadar susman, susturuluncaya kadar konuşmandan hayırlıdır. Hz. Ali (kv)
Reklam
978 öğeden 821 ile 830 arasındakiler gösteriliyor.