Beyaz Mantolu Adam
Kalabalık bir topluluk içindeydi. Başarısızdı. Parası yoktu. Dileniyordu. Caminin önündeydi. Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filân hepsi tamamdı. Özellikle avlusu: dilenenler için en önemli yer. Bir kenarda duruyordu. Hiçbir hüner göstermediği için ya da acındırıcı bir garipliği olmadığı için
Sayfa 13 - Sinan Yayınları 1973 - İletişim Yayınları Bütün Eserleri 4 İstanbul 1987 2.BaskıKitabı okuyacak
Zirveye doğru gidiyorum, Kanat doluyum. Zifiri karanlıkta yolu görüyorum, Fener doluyum. Işık ve kum doluyum, Ağaç, yol, köprü, nehir, dalga doluyum. Yaprağın sudaki gölgesiyle doluyum, "Ama ne kadar da yalnız içim."
Reklam
Ben tutkunun adımlarını duyuyorum. Ve damardaki kan kanununun ayak sesini duyuyorum. Güvercinler kuyusunda seher çırpıntısı Cuma gecesinin kalp çarpıntısı, Düşüncede karanfil çiçeğinin akışı Hakikatin, uzaktan saf kişnemesi. Uçuşan maddenin sesini duyuyorum. Ve coşku sokağında inanç ayakkabısının sesini. Ve aşkın ıslak göz kapakları üstündeki, Ergenliğin hüzünlü musikisi üstündeki, Nar bahçelerinin türküsü üstündeki yağmurun sesini. Ve gece içinde neşe şişesinin kırılmasının, Güzelliğin kağıt gibi parçalanmasının Gurbet kasesinin rüzgardan dolup boşalmasının sesini.
Ben birini görmeye gittim, aşkın öbür ucuna gittim, gittim kadına kadar, Lezzet ışığına kadar, Tutkunun sessizliğine, Yalnızlığın kanat sesine kadar.
Sayfa 10 - Gri Yayın DizisiKitabı okudu
Nerede olursam olayım. Gökyüzü benimdir. Pencere, fikir, hava, aşk, yeryüzü benimdir. Ne önemi var bazen büyürse gurbetin mantarları?
Sayfa 24 - Gri Yayın DizisiKitabı okudu
yakkabılarım nerede? kim beni çağırdı: sohrab! tanıdık bir sesti, havanın yaprağı tanıdığı gibi. annem uykuda, menuçehr, pervane; belki de tüm şehir uykuda. haziran gecesi, bir ağıt gibi, usulca ve soğuk bir esinti battaniyenin yeşil kenarından uykumu yıkmakta. ayrılık kokusu var havada; yastığım sığırcık kanatlarının şarkısıyla
Reklam
Bırakalım yalnızlık, Türkü söylesin, Birşeyler yazsın, Sokaklara çıksın.
suyun ayak sesi
. Bir at arabasının tekerleği, atın durmasına hasret, At, arabacının uykusuna hasret, Arabacı ölüme hasret. Aşk göründü, dalga göründü. Kar göründü, dostluk göründü. Kelime göründü. Su göründü, eşyaların sudaki aksi… Kanın sıcaklığında, hücrelerin serin gölgeleri. Hayatın rutubetli tarafı. Sıkıntılı Doğu insanının yaratılışı. Kadın sokağında serserilik mevsimi. Mevsim sokağında yalnızlık kokusu. Yazın eli bir yelpaze gibi göründü. .
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.