Cebimizdeki safiri denizde sektirebildiğimiz gün...
“Yaraların hissedilmesi için tanımlanmaya ihtiyaçları yoktur” der Amin Maalouf. Yaralarımız, varoluşumuzun kanıtı gibidir. Yara nerede açıldıysa bütün benliğimiz yüzünü o yana çevirir. Çünkü sancının konuştuğu yerde başka hiçbir sesi duyamazsınız…
İşte 
Resul Bulama ‘nın kaleminde hayat bulan
80 syf.
·
Not rated
Adını ‘Suyun Ayak Sesi’ şiiriyle sıkça duyduğum ve sürekli dinlemekten neredeyse ezberlediğim, çağdaş İran şairlerinden ve aynı zamanda ressam olan 
Sohrab Sepehri ‘nin kitabını okumak şimdi kısmet oldu.
Sohrab Sepehri 1928 yılında İran’ın Kum kentinde dünyaya gelmiş. Ve Kaşan şehrinde büyümüş. Zaten kitaptaki birçok şiirinde de Kaşan ifadesi yer alıyor bu yüzden.
Şiirlerinde bir zamanlar Japonya’da yaşadığı sıralarda Budizm ile olan tanışıklığından ötürü yer yer buna ithaf ifadelere yer vermekte .
Kaşan şehrindenim
Fena sayılmaz halim,
Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım,
iğne ucu kadar da zevkim.
Annem var, ağaç yaprağından daha güzel,
Dostlar, akan sudan daha iyi
…
Kitapta şu şiirler yer almakta;
*Suyun Ayak Sesi
*Sadece Renk
*Gülistan’da
*Aydınlık, Ben, Çiçek, Su
*Hey
Suyun Ayak Sesi şiirini ‘Annemin Sessiz Geceleri Için’
cümlesiyle kaleme aldığını daha şiirin başında belirtiyor şair. Kendine has üslubu ve nazenin ifadelerini hoşuma gitti. Diğer şiirleri de güzeldi lakin benim gönlüm yine Suyun Ayak Sesi şiirinden yana :) Dinlemek isteyenler için; youtu.be/tEZn6Degkak
Keyifli okumalar .
