•Gezmiş miydi bu kiliseyi ve hüzün duymuş muydu böyle benim gibi ? Hristiyan olduğu için falan değil, emeğe kültüre bunca saygısızlık edildiği için içi sızlamış mıydı?
•Yağmurlu bir ülke de yaşıyor şimdi. Soğuğun kokuları öldürdüğü bir kuzey ülkesinde. Akdeniz güneşini özlüyor ve Midilli’den Sarımsaklı’nın yada Meis’den Kaş’ın ışıklarına bakmak geçiyordur içinden, seziyorum.
Reklam
Mari'nin akıl hastanesindeki arkadaşlarına veda mektubu
Genç bir avukatken bir İngiliz şair tarafından yazılmış dizeler okumuş, çok etkilenmiştim. "Taştan fışkıran bir pınar ol, suyu tutan bir kuyu olma." Bu sözlerin doğruluğuna inanmamıştım o zaman. Çünkü taşmak tehlikeliydi, taşan suyun sevdiklerimizin bulunduğu alanı basması olasılığı vardı, onları sevgi ve coşkumuzla boğabilirdik. Hayatım
125 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
İsmet Özel'in ''Çağdaş bir mesnevi yazdım'' dediği Bir Yusuf Masalı Adlı eseri "Münacaat" "Naat" "Sebeb-i Telif" "Dibace" ve yedi bölüm "Yusuf Masalı" bölümlerinden oluşuyor. İsmet Özel, Bir Yusuf Masalı' na Münacât' la başlıyor. Münacât; Tanrı'ya
Bir Yusuf Masalı
Bir Yusuf Masalıİsmet Özel · Şule Yayınları · 20122,155 okunma
104 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
Pek az mutlu evlilik varmış gibi görünmesi romancilarin mutlu evlilikler üstüne söyleyecek bir şey bulamamalarindan ileri gelir .Belki de bundan kadınla erkek evlenince roman biter birden.
Suyun Öte Yanı
Suyun Öte YanıFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 2021165 okunma
Varoluş İtirafı
Genç adam, dış dünyada bulamadığı neyse, nelerin kırıklığı, nelerin hevesiyle, katılmak için dergâhın kapısını çaldı. Binlerce gecenin ve yakarışın esrarında süzülmüş, aksakallı, incecik, uçuk bir İsa tasviri gibi* bir derviş açtı kapıyı. Genç içinde yapraklı bir göl, gölgeli bir sesle dergâha katılmak istediğini söyledi. Derviş, dalgınlıktan öte gözlerle baktı gence. Bir şey söylemeden usulca kapattı kapıyı. Şaşkın kalıverdi tanrı heveskârı. Kısacık, uzunca, bir zaman sonra kapı açıldı. Derviş, elinde su dolu bir kova, bir şey söylemeden gencin önüne koydu. Sonra bin yıllık bir bilginin karşılığını bulmak ister gibi baktı yüzüne. Genç, bu sırrı binlerce yıl önceden biliyormuş gibi incecik bir gülümsemeyle yanı başındaki gül ağacından bir yaprak kopardı, suyun üstüne bıraktı. Derviş, üstündeki esrara yakışan bir gülümseme, aradığı yanıtı bulmanın sessiz sevinciyle, dergâhın kapısını ardına kadar açtı. Derviş, harflerin sesiyle büyüyü bozmadan, genci incitmeden "doluyuz" demiştir. Genç, bilgeliği görmüştür, inceliği görmüştür, içerdeki dünyayı görmüştür. Kendi sığlığında boğulan dünyadan, doğru yere geldiğine bir daha inanmıştır. "Ben taşırmam" demiştir. Kapı, sessiz bir alfabeye, onun çağrışım yüklü cümlelerine, dışarının kaybettiği bir sonsuzluğa açılmıştır.
Reklam
388 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.