Esra

Hayat
Hayat bir yoldur. Sevgi ve akılla yürünen bir yol. Bu yolculukta yolu en güzel yürüyenler yoldaki engellerden şikâyet edenler değil o engelleri kaldırmak için mücadele edenlerdir. Bir başkasının engelini kaldırmak ya da aşmasına yardımcı olabilmek için önce içimizdeki engellerden, yolumuzdaki dikenlerden kurtulabilmeliyiz. Bunun için zihin ve gönül temizliğine ihtiyacımız var.
Reklam
Aslında aşk; anlatılabilen değildir, anlatılamayanın etrafında dolaşmak da değildir. Aşk, olmaktır, pişmektir, yanmaktır. Tıpkı “Aşk nedir?" diye soran kimseye Hz. Mevlana'nın; "Ben ol da gör." dediği gibi.
Dünya bizim için ne zaman denâet, yani adi, rezil hayat manasına gelir? Ahiret hayatı gözardı edildiği zaman dünya hayatı bizim için âdi ve rezil bir hayat anlamına gelir. İnsanı Yüce Allah'tan ne uzaklaştırıyorsa, dünya odur. Nitekim Kur'an'da şöyle buyrulur:“Âhiret kazancını isteyenin kazancını artırırız; dünya kazancını isteyene de ondan veririz; ama âhirette bir payı bulunmaz"(Şûrâ 42/20). İslam'da dünya hayatı, asıl ahiret hayatından koparıldığı takdirde kınanır.
Sayfa 210Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dinimize göre, rûhun bir bedeni yoktur.Görülebilirliğini ispatlayabilecek somut hiçbir delil de bulunmamaktadır. Ayrıca görülebiliyorsa, yaşayan insanların ruhlarının neden görülemediği de açıklanması gereken bir başka husustur. (Bkz. Temel Yeşilyurt, Çağdaş İnanç Problemleri, Ankara: DİB Yayınları, 2014, ss. 121-22).
Sayfa 112Kitabı okudu
~~~~~~~ Sadece belli bir ışıkta parlayan ahmak altını değilsin sen. *Neye dönüşürsen dönüş, kendinden nasıl birini çıkarırsan çıkar, bil ki sen hep oydun.* O senin içinde daima vardı. ~~~~~~~
Sayfa 263Kitabı okudu
Reklam
... Hayatım bana başkaları tarafından hikâye edilirdi. Bu anlatıcıların sesleri etkili, zorlayıcı ve mutlaktı. Kendi sesimin de onlar kadar güçlü olabileceği hiç aklıma gelmemişti.
Sayfa 215Kitabı okudu
~~~~ İnsanın sevdiklerine, kendi üstünde bu kadar güç sahibi olma hakkını vermesi ne garip, ~~~
Sayfa 218Kitabı okudu
... “Öncelikle neler yapabildiğini bul, sonra kim olduğuna karar verirsin," der gibiydi.
Sayfa 250Kitabı okudu
Bizlere başkaları tarafından sunulan bir geleneğin -kasten ya da farkında olmadan cahili olduğumuz bir geleneğin - bizi nasıl şekillendirdiğinin ayırdına varmıştım.
Sayfa 198Kitabı okudu
Kim olduğunu ve neden konuşma yaptığını henüz anlamaya başlamıştım ki öldürüldüğünü öğrendim. Hâlâ şaşıracak kadar CAHİLDİ’m..
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
…. Onlarca yılın silemediği izler var.. ….
O an içimde bir şeyler çöktü, bir baraj ya da set. Kendimi savrulmuş gibi hissettim, olduğum yerde duramaz halde... Çığlık attım ama çığlıklarım suskundu. Boğuluyordum. Gidecek yerim yoktu. Ev kiralayacak param yoktu..
Sayfa 148Kitabı okudu
Şahsiyet Problemleri - Toplumsal Olaylar
Şahsiyetler, fıtrata uygun hareket edildiği oranda en ideal şekilde oluşacaktır. Nefsin istek ve arzuları çerçevesinde yapılanlar şahsiyetin bozulmasına neden olmaktadır. Çünkü nefis, insanın geçici istek ve arzuların yapmasını yeğlemektedir. Nefsin emrine giren insanlar, şahsiyetinden ödün vermiş, hatta fıtrata uygun oluşan yapıyı bozmuş olmaktadırlar. Dolayısıyla ortaya çıkan insanlar şahsiyeti problemli hale gelmektedir.
Yapıdan çalışmalarda üsluba dikkat edilirse başarı seviyesinin mutlaka daha üst seviyelerde olacağı tespit edilmiştir. Karşınızdaki insanı iyi anlamak bizim daha net bir çözüm üretmemize sebep olacaktır. Bu noktada Fransız ilim adamı Buffon’un "Üslûbu Beyan Ayniyle İnsan" sözü son derece manidardır. Bir insanı mı tanımak istiyorsunuz, üslubu size yeler.
Geleceğin İnşası için
Bizler çocuklarımıza üretici olmalarını, taklitçi olmamalarını kendi öz değerlerinin üzerinde yükselmelerini salık ve vermeliyiz. Şu anda ülkemizin bulunduğu konumdan daha ilerde olamamasının geçmişte meydana gelen ve günümüzde de devam eden taklitçi anlayıştan başka nedeni yoktur. İkinci dünya savaşında yerle bir olan Japonların kendi öz değerlerinden uzaklaşma tekliflerini reddettikleri için bugün dünyanın en büyük beş ekonomisinden birisidir. Almanya'nın da durumu onlardan farksızdır. Bu noktada bizim taklit etme anlayışını bırakarak kendi milli değerlerimiz üzerinde yükselmemiz gerekmektedir.
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.