Şeyma

Adı ister kapitalist-liberal, ister komünist-sosyalist olsun, emperyalist güçlerin "menfaat" savaşında en az değer verdikleri şey insan hayatıdır. "İnsan kıyımı” gerek kendi iç müdahalelerinde, gerek birbirleriyle mücadelelerinde başvurdukları en tabiî yoldur.
Reklam

Reader Follow Recommendations

See All
Bakınca Aynaya baktığında kendini gördü. Kendine baktığında yokluğunu. Yokluğundan bir boşluk doğdu. Boşluğa baktığında O'nu gördü. O'na baktığında yoksullugunu.
Hadislerden ögrendigimize göre dualarin kabulü için özel zaman ve mekânlar vardir. Cuma günü, yağmur yağarken, Müslümanlar küffarla savaşırken, hastalık anında ve yolculuk esnasında edilen dualar makbuldür. Aynı zamanda Kâbe'de ve seher vaktinde yapılan dualar da kabul edilen dualardandır.
Reklam
Feminizm "kendini kabullenmeme hastalığı" olarak hasedin, çekememezliğin dip uzantisidir. Yanlış bir kıyasla kendini erkek karsısında konumlandırıp, ona haset edip onu kendine düşman bilme sorunudur. Sorun, erkek ve kadın olarak rollerimizin, vazifelerimizin ve sorumluluk alanlarimizin vahyin ışığında anlaşılıp anlaşılmammasıdır.
Günümüzde oldugu gibi güya motivasyonu yükseltmek için çocuklarına "Size güveniyorum, siz yaparsınız." anlamına gelen sözlerle gereksiz öz güven asilamadi. Bugün artık cocuklar eğitilirken onları yüreklendirme adı altında anlamsız yaklaşımlar sergilenmekte, tâbiri caizse kediye aslan muamelesi yapılmaktadır. Bu durum "öz güven kazanımı" adı altında çocukların kendileriyle ve yaşadıkları hayatla yüzleşmelerine engel olmaktadır. ileride hayatin sorunlaryla yüzleştiklerinde ise çocukları hayal kırıklığına uğratmaktadır.
Kritik durumlarda kisinin sahip oldugu meziyetlerini anlatmasinda bir sakinca yoktur. Hatta durumuna göre söylenmesi şart bile olabilir. "Tahdis-i nimet" makaminda yani Allah'in kendisine nasip ettiği ihsanı ve nimetleri dile getirip söyleyebilir. Nitekim hadisin de beyan ettigi gibi: "Kişinin Allah' in kendisine verdiği nimetleri dile getirmesi şükürdür. Anlatmayı terk etmesi ise nankörlüktür.(Ahmed, Müsned:19369) Ciddiyet gerektiren bu gibi meselelerde mütevazilik yapılmaz. Önemli bir durumda "Estağfirullah efendim, ne haddimize! Biz ne anlariz?" gibi sözlerle yapmacık tavırlar, gereksiz nezaketten başka bir şey degildir. Kibir ne kadar kötü ise yersiz mütevazilik de bir o kadar kötüdür.
Bereket, "Allah'im! Ümmetimden evinden erken çıkıp işe başlayanın işine bereket kat.(Darimi,Siyer:17) hadisini rehber edinerek sabah namazi sonrası hayata başlayıp erkenden işinin başında olmaktır.
Davetçi bir Müslümanın da insanlara tepeden bakan bir dille değil içlerinden biri olarak konuşması gerekir. İçten söylenen bu sözlerle muhabbet edip dinini anlatmasi, muhatabın daveti ciddiye almasi açısından yerinde bir davranıştır.
Reklam
Şükür, elde olanı Allah'in istediği şekilde ve istediği yerde kullanmaktir. Dolayısıyla bilginin şükrü, onu bilince ve imana dönüştürmektir. Paranın şükrü, onu helâl yerden kazanıp doğru yerlere harcamak ve bu para ile cennet yolunun yolcusu olmak demektir. Çocuğun sükrü, onu Yakub aleyhiselamda oldugu gibi islâm ailesinin bir üyesi yapmak için çırpınmak, sıkıntılarına katlanmak demektir. Kısacası sükür, Allah'in verdiği nimetleri yine onun istediği sekilde Allah' sunmak demektir. Aldıklarını Allah'a tekrar verme suurudur.
Bir toplumun ana dinamiklerinden olan utanma duygusu pörsümüşse artık o toplumda kendini dizginleyecek hiçbir şey kalmamıştır. Bu nedenle bütün Peygamberlerin ortak çağrısı, daima bu utanma duygusunu harekete geçirmek olmustur
Kendini bırakıp baskalarının kusurlarıyla uğraşmakla ilgili Rasûlullah salallahu aleyhi ve sellem söyle buyurmaktadir: "Şu üç haslet kişiye ayıp olarak yeter: Kendisi de yapmasına rağmen başkalarının ayıp ve kusurlarını görmek, kendisine bakmayıp baskalarının utanç verici halinden rahatsız olmak, oturup kalktığı kimselere sıkıntı vermek. "(Kenzul Ummal:15/1369)
İlimsiz hikmet, temelsiz bir binaya; hikmetsiz ilim ise hedefini bulamayan oka benzer. ilim ve hüküm/hâkimiyet yan yana gelirse maksada ulasir. Hakimiyet, ilim ve hikmetten uzaklaşırsa zorbalığa dönüsür.
İnsanların hayati ve olayları para üzerinden degerlendirdikleri bir dönem hakkında Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellemin şu tavsiyesi bizim hayatımıza da yön vermektedir: "İnsanların altın ve gümüş toplamak için yarıştıklarını görünce şöyle dua edin: Allah' im! Senden dinde sabit kalmayı istiyorum, Doğru yolda kararlı olmayı istiyorum, Nimetine şükretmeyi, belaya sabretmeyi, sana güzelce ibadet etmeyi ve kadere razı olmayı istiyorum. Allah'im! Senden şirke bulaşmamış ve yozlaşmamış bir kalp, dogruyu haykıran bir dil istiyorum. Bildiklerimin hayrını Sen'den istiyorum, şerrinden de Sana siğiniyorum. Bildigim günahlarım için Sen'den bağışlanma diliyorum. "(Taberani, Mu’cemul Kebir:1172)
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.