Şeyma Yormaz

Reklam
Nefsini ıslah etmek isteyen, iradesini kontrol altına almak isteyen her Müslüman gencin ana hedeflerinden birisi de haram ve şüpheli şeylerden uzak durmak olmalıdır.
Ayetlerden ve hadislerden etkilenmek, ibadetten zevk almak, vaaz ve nasihatin tesiri altına girebilmek için nefsin dizginlenmesi şarttır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kurtuluşun anahtarı nefsin terbiyesinde gizlidir.
Nefsini kontrol altına alamayanı nefis muhakkak kontrol altına alacaktır. Nefsini terbiye edemeyeni nefis terbiye edecektir. Nefsine söz geçiremeyene nefis söz geçirip, esaret yularını takacaktır. Tüm bunların sonunda da İslami irade devreden çıkıp şeytani istekler duygu, düşünce ve davranışlara yön verecektir.
"Bu hayatın yarısı çok hızlı evet demekle, diğer yarısı da zamanında hayır diyememekle geçiyor."
Reklam
Kulu Muhammed’i bir gece Mekke’deki Mescid-i Harâm’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’a and olsun ki ‘bir Filistin vardı ve bir Filistin hep olacak.' Mahmut DERVİŞ
#filistineözgürlük
Ey başı miraca yükselir gibi dik duran Filistinli! İmanlı, yürekli, vefalı Kudüs ehli! Selam olsun size. İnanın sizin bize değil bizim size ihtiyacımız var. Kudüs’ün, Aksâ’nın bize ihtiyacından ziyade bizim oraya gelmeye ihtiyacımız var. İnsanlığımızı gözden geçiriyor, müminliğimizi yeniden sorguluyoruz sayenizde.
Biz küçük meseleleri büyüteduralım, basit problemleri çözülmez dertlermiş gibi algılayıp bunalımlara düşelim ehl-i Kudüs bize sabır, sükûnet, itaat, metanet, kanaat ve huzur dersi versin.
Lakin Kudüs’ü sevmek, Kudüslü olmak kolay değildir. Büyük davalar büyük bedeller ödetir. Tıpkı kutlu nebilerin nice ağır imtihanlardan geçtiği gibi. Tıpkı bugün Kudüs ehlinin, Batı Şeria’daki kardeşlerimizin ödediği bedeller gibi. Kudüs’te yaşamak iman ister, aşk ister, yürek ister.
Kudüs sadece Filistinli kardeşlerimizin değil, İslam ümmetinin büyük bir davasıdır. Bugün sarp yokuşu aşmanın bir yolu da, yetim Kudüs’ün özgürlüğü için koşmaktır, selameti için çalışmaktır. Hariçten ağıt yakmak değildir Kudüs’e vazifemiz… Kudüs’ü anlamak, yaşamak, dava edinmek, Mescid-i Aksâ’ya cemaat olabilmektir. İmkân buldukça Kudüs’e koşabilmektir.
Reklam
Davası olmayanın sevdası hakiki olmazmış. Davayı da sevdayı da ehl-i Kudüs’ün gözlerinde, Aksâ’nın aziz cemaatinin yüzlerinde okuyoruz... Mahcup oluyoruz.
Ben Filistin'im...
Ey dünyanın korkaklığına inat yiğitliğini elden bırakmayanlar… Ey gözümün yaşını silmek için bir gece yola koyulup, yolda bırakılanlar… Ama tekrar yola koyulmaktan asla vazgeçmeyenler… Ey hücrelerime kadar sevgisini ve merhametini bahşedenler… Büyük bir yürüyüş bizimkisi… Haksızlığa karşı yeniden diriliş… Zafer çocukların gülüşleriyle gelecek toprağıma… Zafer arşa ulaşan dualarla gelecek… Ben Filistin’im… Dün gibi bugün de toprağımın tek sahibiyim…
Bir kalbiniz vardı sizin, bir yüreğiniz... Uzak coğrafyalarda unuttuğunuz bir Kudüs'ünüz vardı. Hatırlayın! Yalnızca muhabbeti değil, öfkeyi ve zulmü de hatırlayın. Unutulan yitirilir çünkü. Ah yüreğim! Ah Kudüs!
Hz. İbrahim’in kurban kestiği kabul edilen Hacer-i Muallâk’ın Kudüs’te bulunması; Yahudiler için Ağlama Duvarı’nın Kudüs’te olması; Hristiyanlar için Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği, yağlanıp yıkandığı ve gömüldüğü Kıyamet Kilisesi ve ahir zamanda İsa’nın ineceği Zeytin Dağı’nın burada olması; Müslümanların ilk kıblesinin burada bulunması, Hz. Muhammed’in Miraç’a buradan çıkması, hiç şüphesiz tüm ilahi dinler açısından Kudüs’ü çok önemli kılmaktadır.
126 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.