jksthv.

Ölüm-Habercisi, Deirdre Clayton'ı aramamıştı çünkü bugün ölmeyecekti ama Deirdre onlara yanıldıklarını kanıtlayacaktı.
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Başlangıçta sevimli gelen, sonrasında ise korkularla dolu sinsi bir histi bu. Adı aşktı, tıpkı ölüm korkusu gibi... Ancak yaşayan bilirdi.
İnsanın gözlerini belerterek gözyaşlarını içine akıtması pekâlâ mümkündü.

Reader Follow Recommendations

See All
Belki ruhumu da saçlarım gibi serbest bırakabilseydim, dört yanımı tatlı tatlı sarabilirdi varlığım. Bir sır gibi senelerdir içime akıttığım gözyaşlarımla yıkanırdı her gün ruhum. Oysa hem saçlarım hem de duygularım sıkı sıkı toplanmaya ve saklanılmaya alışmıştı. Ağlamamaya, sızlanmamaya ve kabuğuma gizlenmeye. Ve kabuğum... O öylesine kalındı ki!
Ancak bu kez, sessiz gülümsemesinin altında acı çeken bir ruh kıvranıyordu sanki.
Reklam
Ben, uzun bir süredir mutluluk beklemeden yaşamaya alıştırmıştım kendimi.
Vadi, ateşten ağzını açıp, ıstıraplardan kurtulanları yutuyor ve çok geçmeden her şey kıpırtısızlaşıyor... Balo sona eriyor!
Döşemenin uzun tahtaları üstündeki ince ve hafif beşikte, pişmanlıkla özlenen bir gölgenin kalıntıları var artık sadece.
Belki de Attale ile Jérôme, doğada bir yerde çılgınca aşklarının hatırası kalsın diye bu pozisyonda ölmüşlerdir.
Reklam
"Zämme! Mir gehn uffs schiff." (Beraberce! Aynı gemide gidiyoruz.)
Resimli kirişlere sabitlenmiş ve artık bulanık görmeye başlamış gözbebekleriyle, gerçekliğin dışına kaçışı ona neredeyse vals yaptırıyor ve başkan kendini büsbütün unutarak dans etmeye koyuluyor. Karabasanlarından böyle mi kaçmayı umuyor acaba? İşte daha da hafifledi şimdi, sanki havalanıverecekmiş gibi.
"Sevinçler küçücük ama acılar uçsuz bucaksız."
Aslında yatıp yüz yüze birbirine sarılmış bir çiftten oluşan bir yığın bu. Tek bir ok onları bir anda yere çakmış, birinin sırtından girip öbürünün göğsüne saplanmış.
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.