Varlığıyla yokluğu bu kadardı işte bu çalışıyor, ışık yokluğunda. Göz yeteneği kapayıncaya kadar yok oluşuveriyordu. Ama günün altında kitabım mesela,hiç yok muydunuz? Belli ki ışık diğer dünyada, kitap da orası için gerekli ilmi gösteriliyordu bana. Anlayacak kadar düşünebilirsem tabii…
Varlığıyla yokluğu bu kadardı işte bu çalışıyor, ışık yokluğunda. Göz yeteneği kapayıncaya kadar yok oluşuveriyordu. Ama günün altında kitabım mesela,hiç yok muydunuz? Belli ki ışık diğer dünyada, kitap da orası için gerekli ilmi gösteriliyordu bana. Anlayacak kadar düşünebilirsem tabii…
Reklam
☆bir günü bitirme sanatı☆
Bu arada müthiş sıkıcı olduğumu keşfettim ve bunu elimden geldiğince saklamak niyetindeyim. İletişim kabiliyetimi yitirdim (sanırım kabiliyetlerden biri tükenince, diğerleri de onu takip ediyor), tabii bunu da sır olarak saklıyorum. Yoksa kimi arasam, yapacak bir şey, konuşacak bir arkadaş bulamadığım için onu aradığını anlayacak. Yalnızlığım ortaya çıkacak (eşitlik bozulacak) (buluşmak istemeyecekler) (buluşmak isteyen de tam randevu günü arayıp -gelemiyorum- diyecek). İnsanlar normal şartlarda yapacakları şeyleri, siz istiyorsunuz diye yaptıklarında bir tür zorunluluk ve ağırlık hissederler. Hele sizin ihtiyacınız var diye yapıyorlarsa, ağırlığı ve zorunluluğu iki kat fazla hissederler. Bu da işin bütün tadını kaçırır. Eşitler arasında yaşanmayan hiçbir şeyden, eşitliğin aşağı tarafına meyledene hayır gelmez.
Sayfa 15 - 4. Basım: Kasım 2020 - Everest Yayınları
"Sanırım bunu anlamıyorum. Yazdığım her şey inadına. İlham perilerim nefret ettiğim tüm insanlar." Gülmekten kendimi alamıyorum. Tabii ki öyle. "Seninle tanışmadan önce seni sadece internette kitap eleştirilerinde en büyük hayranım olduğunu ilan eden meçhul kullanıcı olarak tanıyordum." Şimdi bile kızarıyor. "Bütün kitaplarımı senin için yazdım, seninle tanışmadan önce bile. Ruhumun derinliklerinde, kelimelerimin bir şekilde seni bulacağını biliyordum. Evrende onları okuyacak ve anlayacak o tek kişiyi bulacağını. En karanlık günlerimde senin eleştirilerini okuyacak ve bunu neden yaptığımı hatırlayacaktım. Neden edebiyat dünyasına girer girmez unutulup gidecekmiş gibi görünen kitaplar üzerinde çalışıp durduğumu. Neden tüm kanımı, terimi ve gözyaşlarımı kimsenin okumayacağı kitaplara akıtmaya devam ettiğimi. Sen hariç. Ve sen yeterliydin. Sen her zaman yeterli oldun, Briar."
Daniel derin bir nefes aldı. "Onu seviyorum, Warren." "İşte sorun tam olarak burada yatıyor ve tek sorun bu değil," Warren duraksadı. "Neden son çeyrek saattir burada dikilip bu gemiye bakmayı sürdürdüğümüzü sorabilir miyim? Güvenilir ve dayanıklı görünüyor. Hala binmemiş olmamızın bir sebebi var mı?" "Umut," dedi Daniel sadece. "Anlıyorum," diye mırıldandı Warren. "Bu boşuna, biliyorum..." Daniel arkadaşına baktı. "Bu gemiye ayak bastığım an, kaderim mühürlenmiş olacak." "Vaz mı geçiyorsun?" "Tabii ki hayır. Ben... Geri çekiliyorum, geçici olarak. İlk fırsatta geri dönmeye niyetliyim ama..." Daniel kafasını salladı. "Ayrı geçirdiğimiz her dakika, onun, hayatını bensiz de kolayca yaşayabileceğinin farkına varmasını kolaylaştıracak." "Ya da sensiz yaşayamayacağını anlayacak. Yokluğun, sana olan sevgisini güçlendirecek ve bu gibi şeyler." "Gitmeme nasıl olur da izin verir..."
Anlamak... +3
(...) Bu bizim, insanları doğal içgüdülerinden ayıran yarım terbiye görmüş olmamızın, bir şeyi derinliğine anlamamıza yetmeyen eksik bilginin bir sonucu idi. Bir şeyin temelini anlayacak seviyeye gelmek için iyi niyet ve arzu yetmiyordu, hiçbir şeye yaramıyordu: hüküm verebilmek için doğuştan bu yeteneğe sahip olmak gerekirdi. En büyük ilim, tabii ve derin sebepleri anlayabilme ilmidir. Ne demek istediğimi açıklayacağım: İnsan hiçbir zaman doğanın hakimi ve efendisi olacağına inanmak gibi bir hataya düşmemelidir. Bu hataya yarım tahsil görmüş olanlar kolayca düşerler. İnsan, doğa kanunlarının esas olduğunu, varlığının ne derece ebedi mücadeleye bağlı bulunduğunu, yükselmesi için uğraşmasının gerekliliğini anlamak zorundadır. O zaman insan, gezegenler ve güneşin yörüngelerini takip ettiği, ayların gezegenler etrafında döndüğü, her yerde ve tek başına kuvvetinin hakim olduğu, zayıfı kolayca hükmü altına aldığı veya yok ettiği bir evrende özel kanunlarına tabi olmayacağını anlayacaktır. İnsan bunları anlayabilir ancak, bu kanunların üstüne çıkamaz.
Reklam
462 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.