Eskiden çok güçlüydüm şimdi köşeyi dönünce dökülüyorum yerlere. Birikmişliğin verdiği ağırlık var üzerimde. Hüzünlerim birikmiş, eksik hissettiklerim, duygularım istediklerim, olmayanlarım… hepsini sırtımda yük diye taşımışım şimdiye.
Bu ağırlık bu bitmeyen baş ağrısı bu gönül yorgunluğu ondan herhalde.
Kimseye ne bedenimle, etimle, kemiğimle ne gönülce ne de dilce yük olmayayım derken hep bana küsmüşler de ardından sürekli kimsenin ‘daha fazla üzülmesin’ diye gönlünü alırken bulduğumdan bu tonlarca düşünce. Geriye dönüp bakıyorum da milyon kez kırılmışım hiç gönlüm alınmamış ne geçmişte ne şimdide.
Şimdi tabi alıştım böyle yaşamaya ama ağır geliyor herhalde böyle yaşamak … Dedim ya köşeyi dönünce dökülüyorum, boncuk gibi dağılıyorum yere.
Neyse ki sığındığım, gönlümü açtığım, yere göğe sığdıramadığım bir rabbim var da teslim oluyorum tevekkül ediyorum ve bir gün geçeceğine inanıyorum kendimce. Geçir yüce rabbim içimde birikenleri, yükümü hafiflet, al şu gönül koymuşluğu sitemleri, beklentileri de beni sadece nurunla perdele.