372 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yazarın bipolar rahatsızlığına sahip olması ve Scarleti yazarken kendinden parçalar eklemesi bence gayet güzeldi zira onun o gelgitleri, gerçek mi hayal mi bocalamalarını ilk yarıda gayet hissedilir kılmıştı diyerek yorumuma başlayayım. İlk yarı zaten bir bakıma karekterleri tanıma, geçmişlerine göz atma derken bir tık slow işliyor ama yarıdan sonra ikilinin ilişki gelişimi, aralarında ki çekim, geçmişe dair ortak sırlar falan derken gayet akıcı ilerliyor anlayacağınız. Sol gelecek olursakta cidden çok ince detaylarla oluşturulan bir villain karekterdi. Hani bizde eskiden kabadayılar vardı böyle kendi ahlaki kurallarına göre ceza kesip kendi insanlarını korurlardı.İşte Sol da tam o tarz bir karekterdi. Scarlett’in istekleri ihtiyaçlarını düşünüp ona göre hareket etmesi, hastalığına yaklaşım tarzı cidden güzeldi..genel olarak ben onun karekterini bir sahne hariç okurken oldukça keyif aldım. (Sol gibi bir adama o sahneyi yazmak bence çok gereksiz di zira oluşturulan ve bize yansıtılan karekterle bağdaşmadı en azından ben bağdaştıramadım.) Netice olarak tür olarak tam Dark sayılır mı çok emin değilim zira sıkı bir dark okuyucu olarak daha karanlık kitaplar okumuşluğum var. Bunun yanın sıra Trope larında #stalkerromance vardı ama biz karekterin o yönünü de göremedik pek kitapta daha çok geçmişte kalmış zira kitap ikilinin karşılaşması ile başlıyordu. Tabi benim beklentim bu yönde olunca biraz şaşırsam da yine de keyifle okuduğumu söyleyebilirim. #darkromance ve #stalkerromance ı yeni okumak isteyip çekinenler için kesinlikle doğru tercih olabilir diyerek yorumumu noktalıyorum.
Hayalet
HayaletGreer Rivers · Lapis Yayınları · 202482 okunma
Hellenizm Müslüman bir hükümdarın ve Müslüman bir devletin kucağında yaşama şansına sahipti ve o yolla da bütün Hıristiyanlar eskiden olmadığı derecede ona tâbi olmaktaydı.
Reklam
Bütün çekingenliklerim yok olmuştu. Bu kadının karşısında her şeyimi ortaya dökmek, bütün iyi ve fena, kuvvetli ve zayıf taraflarımla, en küçük bir noktayı bile saklamadan, çırçıplak ruhumu onun önüne sermek için sabırsızlanıyordum. Ona söyleyecek ne kadar çok şeylerim vardı... Bunların, bütün ömrümce konuşsam bitmeyeceğini sanıyordum. Çünkü bütün ömrümce susmuş, zihnimden geçen her şey için: "Adam sen de, söyleyip de ne olacak sanki?" demiştim. Eskiden her insan hakkında, hiçbir esasa dayanmadan, sırf mukavemet edilmez bir hissin, bir peşin hükmün tesiriyle nasıl: "Bu beni anlamaz!" demişsem, bu sefer bu kadın için, gene hiçbir esasa dayanmadan, fakat o yanılmaz ilk hisse tabi olarak: "İşte bu beni anlar!" diyordum...
Sayfa 83
Her insan hata yapar.Hatanın tekrarlanması da olası bir durum tabi ki Peki ya hata sonrasında ki her özür nasıl değerlendiriliyor? Özür dilemek erdemliktir evet. Eskisi kadar olmasa da özür dilemenin hala bir önemi var eskisi kadar dememin sebebi. Eskiden gerçekten affedilmek için özür dilenirken şimdilerde o anki konunun sadece kapatılması için özür dileniyor. Ve maalesef ki özür dilenilen konu tekrarlanıyor. Hata pişmanlık gerektirir. Pişman olduğunu fark edeni kendini affettirmeye yönlendirir. Her zaman herkesi her konuda anında affetmemek gerekir. Yapılan bir hatayı hemen affetmek kişinin zihnine her konuda yapacağı hatanın affedileceği düşüncesini yerleştirir. Ve unutmayalım ki gerçekten pişman olan gerçekten pişmandır.Ve amacı sadece kırmış olduğu kalbi,güveni zorda olsa bazen geri kazanmak ve kazandırmak tekrardan o kişiye.Gerçekten pişman olan karşısındaki kişiyi tanıyor ise ne yapıp ne yapmaması gerektiğini çok iyi bilir. Ama umrunda değilse o kişi anlık olarak sadece affedilmeyi ister.
EVLİLİK ÜZERİNE 200.000 Yıldır Çözülemeyen Problem Evlilik, en genel tabiriyle, kanun karşısında dinen ve kültürel adetlere uygun biçimde yuva kurmak isteyen kişilerin birleşmesidir. Elimize ulaşan kanıtlara göre bilinen ilk evlilik milattan önce 2350’li yıllara kadar uzanır. Şahsi tahminim ise boşanmalarında aynı tarihte bulunduğu hatta belki
.... Porno ve Kadınların Kendi Bedenlerini Metalaştırması Üzerine Moderm Kültürü Zehirleyen Uğursuz Eğlence Öncelikle yazıya geçmeden önce şunu belirtmeliyim ki burada anlatılan her şey kendi düşüncem ve kendi çıkarımlarımdır. Bu konuyu uzun süredir düşünmüş biri olarak bir yazı yazmaya karar verdim. Çünkü çevremden gördüğüm kadarıyla insanlar
Reklam
"Eskiden her insan hakkında,hiçbir esasa dayanmadan,sırf mukavemet edilmez bir hissin,bir peşin hükmün tesiriyle nasıl :"Bu beni anlamaz!"demişsem, bu sefer gene hiçbir esasa dayanmadan,fakat o yanılmaz ilk hisse tabi olarak:"İşte bu beni anlar!"diyordum..."
Babamın Aşamadığı Kalın Demirleri
Sabah kalktığımda bütün bedenimde derin bir uyuşukluk hissediyor, büsbütün tüm benliğimi saran bir acıyla baş etmeye çalışıyordum sanki. Öyle ki yataktan kalkmak ve kalkmamak arasında düşünürken içeriye birdenbire babam geldi. "Hadi uykucu uyan, gün doğdu. Bugün doktorun seni ziyarete gelecek" diyerek benimle şakalaştı. Ardından daha o
İnsanî özgürlükten en çok bahsedenler, davranışlarının ne denli çıkarlarınca belirlendiğini tahmin bile ede­mezler, dolayısıyla da gerçekte toplumsal belirlenirmişliğe en çok ta­bî olanlardır. Öte yandan, tam da toplumsal belirleyicilerin bilinçdışı etkisine ısrarla işaret edenler, belirlenmişliğin mümkün oldu­ğunca üstesinden gelmeye çabalayanlardır. Eskiden kendilerine hükmeden bu güçlerin, gittikçe artan bir derecede, bilinçli rasyonel kararların nesnesi haline gelebilmeleri için, bilinçdışı motifleri açı­ğa çıkarırlar.
Sayfa 64 - De Ki Basım Yayım, 2008.Kitabı okudu
Eskiden oryantalist denen müsteşrikler, misyonerler yıllarca Müslümanların içinde kalıp, onlara benzeyerek; Müslüman görünerek insanları kandırmaya çalışır, inançlarını sarsmaya gayret eder, değerlerinde, eserlerinde tahribatlar yapmaya çalışırlardı. İsrailiyyat dediğimiz hurafe ve safsataları bu şekilde İslami kaynaklara sokmaya teşebbüs etmişlerdir. Şu zamanda bilgi tahripçileri, müfsitler artık dolaşmıyorlar. Gitmelerine, gezmelerine, içimize girmelerine bile gerek kalmadı. Medya vasıtasıyla evlerin en iç köşelerine kadar giriyorlar. Şimdi onların yerine uydurdukları bilgiler ışık hızında dolaşıyor, kıtalar katediyor. Masa başında hazırladıkları en kamufle edilmiş, doğruymuş gibi görünen yalanları; gelen herhangi bir haberin veya bilginin kaynağını araştırmayan, sorgulamayan insanların inancını sarsmaya, kafalarını karıştırmaya, değerlerinden elini çekmeye meylettiriyorlar. Çok dikkat etmek gerekiyor. Özellikle medyadan gelen paylaşımları araştırmadan, sahih kaynaklara bakmadan, sorgulamadan kesinlikle kabullenmemek lazım. Adamlar işin kolayını bulmuş. Her gün bir çok algı bombardımanına tutmak için fesat şebekelerini kurmuş, gece gündüz çalışıyorlar. Bu fitne fücur üretme işi ta eski çağlardan günümüze kadar bitmedi, son hızla devam ediyor. Özellikle bu zamanda galebe eden batı medeniyeti, zihniyeti ve felsefesi bin sene İslam alemi aleyhine biriktirdiği kini ve nefreti bu şekilde kusmaya çalışıyor. İnşallah gelecek İslam'ındır. Artık kendi zulüm ve nefretlerinin de kendilerine yaptıkları zararı göreceklerdir. Hak ve hakikate tabi olacaklardır. Ahmet Yordam
Reklam
269 syf.
9/10 puan verdi
Kitap 16. yy başlarında yazılmış..Askerliğin varolduğu günden bugüne teknoloji ile birlikte çok değişiklikler oldu.Eskiden levazım ve istihkam önemli sınıflardı.Generaller bu sınıflardan çıkardı.Kitabın yazıldığı dönemde ateşli silahlar yardımcı unsurlar olarak görülüyor.Bugün ise ana unsurlar..Gelecekte teknoloji sayesinde kimbilir neler olur neler değişir..Uzun menzilli yüksek hızlı saldırı savunma silahları,gelişmiş uzun menzilli radarlar,vs... Askerliğin değişmez kuralı sağlam bir disiplin sanırım..Sun tzu ve planton da aynı duruma işaret ediyor..Paralı askerliğin dezavantajı mesela...Kitaptan neler öğrendim neler..Uygun adım neden yürürler,bando neden var orduda? Ayrıca bu çağ olmuş süngü kullanıyorlar neden derken psikoloji bilimi cevap verdi..Unutmamak lazım bir çok şeyin icadının sebebi ordulardır..Bugün sağlığımız için kullandığımız ilaçlar bile..especially mental one.. Tabi Askerde bu eğitimi alanlara bu yapılanların mantığını anlatacak yetişmiş ne kadar insan var tartışılır.. "Durduramadığınızı bırakın geçsin.." "Askerin ödevi tüm talimleri öğrenmekse subayın görevi de ordunun tüm genel durumu konusunda kendini eğitmek ve yetiştirmek.." geri çekilme konusuna değinmiş, propaganda nasıl yapılır... Cezalandırma ve ödüllendirmenin askerler üzerindeki etkisi..SAVAŞTA DİSİPLİN,GÖZÜKARALIKTAN ÇOK DAHA İŞE YARAR."SİLAHSIZ ZENGİN YOKSULUN ÖDÜLÜDÜR."dahası kitapta..Söylenecek çok şey var da....
Askerlik Sanatı
Askerlik SanatıNiccolo Machiavelli · Anahtar Kitaplar · 0252 okunma
Sapık şeyhin ifadesinden,
"Ahmet C. benim müridim olur. Ahmet'i çok kereler badeledim ve ters ilişkiye girdim. Ahmet C. dergâha kendi yakınlarını ve akrabalarını getirirdi. "Yılmaz Y. benim müridim olur. "Ümüt S'yi sadece badeledim. Cinsel ilişkiye girmedim. Ümüt yanında kardeşi Muhammet ve eşi Ayşe S.'yi getirdi. Ayşe'yi çok kereler
Sayfa 56 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
132 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #Şale #ŞaleKöse #İkinciAdamYayınları #Roman #132Sayfa #Papatyakitaplığı
Şale
ŞaleŞale Köse · İkinci Adam Yayınları · 20232 okunma
Resim