“Bakın, size anlattığım bütün şeylerden sonra, içim neyle doldu dersiniz? Kendimden tiksinmeyle mi? Ne münasebet, en başta başkalarından tiksiniyordum ben. Gerçi kendi kusurlarımı biliyor ve bunlardan yeriniyordum. Yine de, hayli övgüye değer bir inatla bunları unutmaya devam ediyordum.”