Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hatt-i mim (Tahattur)
Bir bağdaş lezzeti ister gibi diz dizeden, Göz kapalı, çokça şey gördük o hadiseden. Kapı sırlandı bir an, kilit sesiyle üç tık Çağdan çağa seyyahlar yola namzettir artık Taş taşa değdi, taş avuçta soldan sağa mim, Her inşirahına bengisu tatmış gibiyim. Nakkaş elinde soluklanırken yorgun nefes, Birkaç diz öteden duyulur birkaç hırçın ses.
Refika-i hayatına meşru dairesinde
Yani latîf şefkatine, güzel hasletine, hüsn-ü sîretine binaen samimi muhabbet ile refika-i hayatını da naşizelikten, sair günahlardan muhafaza etmenin netice-i uhreviyesi ise: Rahîm-i Mutlak, o refika-i hayatı, hurilerden daha güzel bir surette ve daha ziynetli bir tarzda, daha cazibedar bir şekilde, ona dâr-ı saadette ebedî bir refika-i hayatı ve dünyadaki eski maceraları birbirine mütelezzizane nakletmek ve eski hatıratı birbirine tahattur ettirecek enis, latîf, ebedî bir arkadaş, bir muhib ve mahbub olarak verileceğini vaad etmiştir. Elbette vaad ettiği şeyi kat'î verecektir. •Hanımlar Rehberi
Reklam
Sonra tahattür diyecekler, parmakla gösterilen sen olacaksın. Alaylı gülüşler, sende bulacak cümbüşünü. Parmak ucuyla yürüyüş de yavaş adımlar torbasına dahil eder insanı. Yaşam denen bu yolda, yürümeye niyetimiz mi yok? Yoksa çiçekleri ezmemek için mi adımlarımız parmak ucunda seyr ediyor? Bunu düşünmedi insanlar. Yine de onları düşünerek atıyorum adımlarımı. En iyi ihtimalle; "bak şu kerize!" diyecekler.
Hastalık gafleti dağıtır, âhireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir. (Lem'alar)
Allah rahmet eylesin..
Mâziyi tahattur ederek yâd etme, Atiyi hayâl kurarak şâd etme, Alacağın bir nefes, Onu da berbat etme.
Ömer Tuğrul İnançer
Ömer Tuğrul İnançer
Tahattur
— Biz bize gerici diyenlere, ancak 'Deh' demek için gerideyiz.
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Reklam
Bize bir zevk-i tahattur kaldı Bu sönen, gölgelenen dünyâda.. |°Ahmet Haşim
Hayırlı bayramlar
Bu makam yazıldığı zaman Kurban Bayramı geldi. Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber’lerle nev-i beşerin beşten birisine, üç yüz milyon insanlara birden Allahu ekber dedirmesi; koca küre-i arz, büyüklüğü nisbetinde o Allahu ekber kelime-i kudsiyesini semâvâttaki seyyarat arkadaşlarına işittiriyor gibi, yirmi binden ziyade hacıların Arafat’ta ve iydde beraber birden Allahu ekber demeleri, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın bin üç yüz sene evvel âl ve sahabeleriyle söylediği ve emrettiği Allahu ekber kelâmının bir nevi aks-i sadâsı olarak, rububiyet-i İlâhiyenin Rabbü’l-Arz ve Rabbü’l-Âlemîn azamet-i ünvanıyla küllî tecellisine karşı geniş ve küllî bir ubûdiyetle bir mukabeledir diye tahayyül ve his ve kanaat ettim. Sonra, acaba bu kelâm-ı kudsînin bizim meselemizle dahi münasebeti var mı diye tahattur ettim. Birden hatıra geldi ki: Başta bu kelâm olarak sâir bâkiyat-ı salihat ünvanını taşıyan Lâ ilâhe illâllah, ve’l-hamdü lillâh ve Sübhanallah gibi şêairden çok kelâmlar cüz’î ve küllî, meselemizi ihtar ve tahakkukuna işaret ederler. Meselâ; Allahu ekber’in bir vech-i mânâsı Cenâb-ı Hakkın kudreti ve ilmi herşeyin fevkinde büyüktür; hiçbir şey daire-i ilminden çıkamaz, tasarruf-u kudretinden kaçamaz ve kurtulamaz. Ve korktuğumuz en büyük şeylerden daha büyüktür. Demek haşri getirmekten ve bizi ademden kurtarmaktan ve saadet-i ebediye yi vermekten daha büyüktür. R.N.K
hafıza-i beşer tahattur ile malüldür.
Nerden geldim? Niçin geldim? Nereye gideceğim? Sorularına cevap bulmadan, dışında cennetlik saçsan da manen içinde cehennem tohumu gibi filizlenip büyüyen bir manevi zakkum ağacı tadında bir sancı ile ruhun ve kalbin vaveylalar koparıp feryadı figan edip sevdiklerinden ırak olma duygusu altında ezilip maziden gelen acılarla, istikbalde gelecek endişelerle bulunduğundan nimetler bir nikmet olacak. Habersiz başkasının bahçesinde gezip de bana bahçe sahibinden  bahsetmeyin diyen hırsızlık psikolojisi ile hareket eden adamın ahvali gibi kendisi de dünya bahçesinde, bahçe sahibinin adından dahi rahatsız olup küfrü mutlakta sonsuz bir cehennemine odun taşıyan ve Ebu Leheb yandaşları da karısı gibi cehennemde kendi azığını bu dünyada götürecekler. Küfrün ne kadar dehşetli tahribat yaptığını akıl tahattür edemez ve ancak sonsuz cehennem temizler. Bazen ateş sudan daha ziyade temizlik yapar. Ve onları belki de ateş bile temizleyemeyecekler..
169 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.