Bir sezai karakoç klasiği. Üstad orucu kendi özgün bakışıyla yansıtıyor. Aslında dergilerde ve gazetelerde yayınlanmış yazışarın sonradan birleşmesinden oluşuyor kitap. 34 yazı var içinde. Son yazısını sadece kitap için yazmış. Kitap içinde ki yazılar yazıldığı zamanın güncrl olaylarını yansıtması açısından önemli. Sezai KARAKOÇ un islam medeniyeti ve islam toplumu kurma düşüncelerini de içeriyor. Üstad ramazanı yılda bir gelen ruh un dirilticisi olaak görüyor. Ona göre ramazan bir ruh kalıbıdır. Ramazan gelince ruhumuzu ona teslim eder ve ramazan ruhu tapttaze ve yenilenmiş olarak bize sunar. Çocukların da oruç tutmak istediğinden söz ediyor onlara izin verilmeyişi onlar için bir eza ya dönüşür, onlar orucu sırf "büyüklüğün haklarına kavuşmak" isterler diyor. Tüm gecelerin imamı , altın gece, kadir gecesi gününün bilinmemesi de tam da islama uygundur, çünkü islam her türlü putlaştırmaya karşıdır. Oruç da acıkır biz insanlar gibi, onu duayla kuran la namaz la doyurmalıyız, ki gittiğinide diğer ramazanlara anlatacağı bir şey olsun. Oruç arapça değildir ama uruc kelimesiyle ne de çok benzemekteydi.oruçla uruc etmeliyiz diyor üstad. Bayrama da değiniyor. Bayram ruhun bayramıdır. 11 ay boyunca sağır kaldığımız ruhumuza tekrardan kulak kesildiğiniz gündür bayram. Ve her yıl geldiğinde islam beldesini heyecanlandıran ibadettir oruç.
Üstad KARAKOÇ un kendi oruç hatıralarını da anlattığı bu kitabı sizde ramazan ayında okuyabilirsiniz.