Bir insanın günlük tutuyor olması, günlüğünde yazdığı her şeyin gerçek olduğu anlamına gelmiyor. O günlüklerin çoğu zaman sadece edebi kaygıyla, beğenilme arzusuyla yazıldığını bildiğimden beri; bir romanı okumayı merak etmekten farksız benim için. "Edebi kaygı, beğenilme arzusu" vs saçma gelmesin. Çoğu günlüğün, bir gün okunma arzusuyla yazıldığını tahmin edebiliyorum. Bu da beraberinde beğenilme arzusunu getiriyor zaten. Ya da kendinize dahi söyleyemediğiniz ama içinizde bir yerlerde duran şeyleri günlüğünüze aktaramamak. Bunu o kağıda aktaramamak da, kendi kalbini kırmaktan korkmanın dışında, bir beğenilme arzusundan değil midir? Kısacası tuttuğumuz ilk gerçek günlük galiba çocukkendi. Hani şu "Bugün sabah kalktım, elimi yüzümü yıkadım." ile başlayan :)
Bir dibe çöküşün ne kadar göğe yükselttiğini tahmin edemezsin.
Reklam
Laurent sen çok fenasın :)
Kanadalı Laurent diye bir çocuk var, Sadece 9 yaşındaydı, Ama üniversiteyi bitiriyordu ben üniversiteye yeni başladığım yıl haberini görmüştüm şu an napıyor bilmiyorum😁 Şu an 14 15 yaşında felan. Bu gerçek . Her okulu 1 yılda bitire bitire. Aslında onun kadar olmasa da(olabilir de) bizde de tahmin bile edemeyeceğimiz kadar büyük bir potansiyel var. Ama kullanmayı denemediğimiz bile ortada olduğu için vasat hayatlar yaşıyoruz
Aklın Fazileti ve Mahiyeti
İnsanlar aklın ne olduğu hakkında çokça tartışırlar. Bazıları akıl, insanın istemsizce öğrendiği bir çeşit ilimdir, dedi. Kimisi, akıl, öğrenilen bilgileri ayrıştırmaya yarayan bir güçtür, dedi. Bir başkası akıl, ilimlerin öğrenilmesini kolaylaştıran bir içgüdüdür, dedi. Aklın küçük bir madde ve şeffaf bir cisim olduğunu söyleyenlerde olmuştur. Haris el-Muhasibi, akıl bir nurdur, demiştir. Bizim mezhebimizden olan Ebul Hasan et-Teymiyye de bu görüşü savunmuştur. Ahmed b. Hanbel’in öğrencilerinden İbrahim el-Harbi, Ahmed b. Hanbel’in akıl bir içgüdüdür,’ dediğini rivayet etmiştir. Haris el- Muhasibi’nin de böyle söylediği rivayet edilmiştir. . Akıl kalbe yerleştirilmiş bir nur şeklinde içgüdüdür. Eşyaları anlamaya yardımcı olur, helal olan ve yasaklanmış olan şeyleri idrak eder, olayların nereye varacağı hakkında tahmin yürütür. Bu nur bazen azalır bazen artar. Kuvvet kazandığı vakit hevanın istemiş olduğu şeyleri, işin sonunda pişmanlık duyacağını bildiğinden yapmayı reddeder.
Hevanın Kınanması
Hevanın Kınanması
Tabiatla iç içe olan Yörükler, tabiatın şartlarına daha çok maruz kaldıklarından yıllar içinde bu tahminlerinde tecrübe kazanarak tutarlı sonuçlara ulaşmışlardır. Halbuki günümüz meteorolojisinin tahmin tutarlılığı, gün sayısı arttıkça azalmaktadır. Bu gözlem için sabah namazının vakti girer girmez namazı kılıp gün doğumuna kadar çevreyi rahat görebilecek bir yere çıkarlar. Çünkü herhangi bir chetten görünen bulut, kısa süre içinde kaybolur. Onun için dikkatli olmak ve acele etmek lazımdır. Eğer bulut, batı ya da güney taraftan çıkmışsa tahmin edilen günler kış dönemine aitse, hava
Enes

Enes

@enesbir
·
13 January 22:26
Yıllık hava tahminleri nasıl yapılıyordu?
Yörükler, Miladi Ağustos ayının 14'ünden bazıları da 17'sinden başlatarak bulutların ilk çıktığı yeri gözlemlerler. Her gün, bir ayın hava durumunu tahminde bulunarak bir yıllık hava durumunu kestirmeye çalışırlar...
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.