Merhaba, yazarın kalemini çok beğendiğim bir kitap ile geldim. Yazarın ilk Kumru ile Kumru kitabını okuyup çok beğenmiştim. Biraz zaman geçtikten sonra tekrar okurken başka kitaplarını da alıp okuma kararı aldım ve bu kitap ile karşınıza geldim. İki yakın arkadaşın çocukluk yıllarından başlayan hikayesini bize anlatan bu kitapta çok güzel duygular bize aktarılıyor. Sınıfında dışlanan bir çocuğun düşüncelerini, yaşamını, ona destek olan arkadaşını, güven ve bağlılıklarını anlatan çok güzel bir eser. Benim çok beğenerek okuduğum herkese de tavsiye ettiğim bir kitap.
YalanTahsin Yücel · Can Yayınları · 2018619 okunma
İlk 1848 yılında basılan Kamelyalı Kadın, oğul Alexandre Dumas tarafından yazılmıştır. Bu konuda dünya edebiyatında bir karmaşa vardır. Birçok okuyucu Üç Silahşörler, Monte Cristo Kontu gibi eserlerin yazarı Alexandre Dumas ile Kamelyalı Kadın’ın yazarı Dumas’ı aynı kişi sanırlar ki aslında kitabımızın yazarı birinci Dumas’ın yasadışı
Nehir söyleşiler edebiyat dünyası için müthiş bir iş bence. Yazar her yönüyle kendini anlatıyor. Bu kitap da Tahsin Yücel ile yapılan bir nehir söyleşi. Bilindiği üzere Tahsin Yücel öykücü, romancı, akademisyen, eleştirmen, çevirmen, deneme yazarı, göstergebilim uzmanı... Çok yönlü bir yazarın söyleşileri de çok yönlü olmuş. Kitapta yer alan her bölüm Tahsin Yücel'in farklı yönlerine eğilmiş. Önce öykücülüğü, sonra romancılığı, sonra eleştirmenliği derken geniş bir panaroma sunulmuş. Özellikle Tahsin Yücel çalışanlar için muazzam bir başucu kitabı.
Her ne kadar kendini varoluşçu olarak kabul etmesede 20. yüzyılın en donanımlı varoluşçu filozoflarından olan Albert Camus'nun gerçekten önemli olan bir tek felsefi sorun vardır o da intihar diyerek kaleme aldığı içerisinde konu bakımından bağıntılar içeren on dört farklı deneme bulunan kitap
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20208.4k okunma
“Kitap merakı güvercin merakı gibi bir şey oldu artık: on milyonluk bir kentte güvercin uçurmaya kalkmak ne denli salakça görünebilirse, kitap biriktirmek de öyle salakça geliyor insanlara.”
Bu kitap geriye baktıkça bana
Hem yüzümde utanma, kızarma
Hem de gözlerimde o aşkınsal ışık
Sonsuz bir parıldamayla,
Henüz bilinmeyen gizleri
Alçakça vuruyor yüzüme yüzüme…
Daha belirsiz, daha bulanık sulara dalmanın vaktidir
Bulanmanın, karışmanın, yozlaşmanın bir de
Birden gökyüzü krallığına dalmanın vaktidir.
Bu kitap zamanın öncesinde ve ötesinde
Bilinmeyen tüm yabancılarla selamlaştırır.
Selam alanın yığınla dert yığar üstüne,
Öncelerin, ötelerin tüm suçsuzların suçlarını
Zorbaların cinayetlerini deve gibi üstlenmek ister,
Çölde bir başına bırakmak ister.
Bir gün zamanın da ötesinde
Selamlaşmanın umudu ile.
Albert Camus’ye
Her şeyin özelleştirilmiş olduğu bir toplumda devletçe yürütülen bir yargı açık bir çelişkidir. Hatta, bu mantığı sonuna dek götürürsen, devletin kendisi de çelişkidir.