Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cansu

Sonunda kitap okumaya döndüm, klasik okumaya dönemedim…
Bu yıl sınav senemden (YKS) kaynaklı kitap okuma ritmim inanılmaz düştü. Çok bunaldığım dönemlerde yine kitap okudum ancak kafam bu kadar meşgulken klasik okuyacak gücü kendimde bulamadım açıkçası. Yılın geneli biraz daha rahat okuyabileceğim -dilimi geliştirmesi adına İngilizce- tek tük kitaplarla geçti. Şimdiyse sınav biteli bir ay oldu ama ben hala klasiklere bir dönüş yapamadım çünkü hala zihnen felaket yorgundum. Yine romantik komedilerle vakit geçiriyorum ve her ne kadar onlar da keyif verse de bana edebi anlamda inanılmaz katkı sağlayan klasikleri okumayı da özledim. O yüzden belki kimsenin umurunda olmayacak ancak buraya bu yazıyı kendim için bir çeşit itici güç olsun diye atıyorum: Çok sevdiğim Jane Austen’le klasiklere dönüş yapıyorum. (Persuasion’ı okumayı planlıyorum ancak İngilizcesi beni zorlayacaktır bu yüzden İngilizce-Türkçe aynı anda okuyacağım -bir bölümü önce İngilizce, arkasından Türkçe okuyarak.) Ayrıca çok istememe rağmen İki Şehrin Hikayesi ve Olasılıksız’a inceleme yazamadım, vakit bulamadım, ve okumamın üzerinden zaman geçtiğinden şimdi de yazamıyorum. Ancak bundan sonra etkilendiğim kitaplara incelemeler yazmaya da devam edeceğim. Velhasıl bu yazı benim için, ölü toprağını üzerimden silkeleme mahiyetinde olsun. Daddy’s home :))