Yaşamımız bir denge içinde sürdürülmelidir, aşırı uçlarda yaşamanın bedelleri vardır. Kendi kendimize de hayır deme zorunluluğumuz var. Abartılı yönelimler, aşırıya kaçan davranışlar, sınırları belli olmayan arzular, takıntılar, yanlış yürünen yollar kendi kendimizin içsel sınırlarını zorlamaktan ortaya çıkar. Oldurmaya çalıştığımız her şey, zorlandıklarımız hem bedensel hem de ruhsal olarak erozyona uğratır bizi..
Hayır Diyebilme Sanatı 
Müthiş Psikoloji
günaydın, iyi akşamlar, günaydın, ve iyi geceler
Herkese geçmiş olsun . 18 Haziran'da başlayan Merkür retrosunun sonuna gelmiş bulunmaktayız. Son geceyi biraz sert geçirmiş olabiliriz lâkin bitiyor, iç hesaplaşmalar, takıntılar, uykusuz geceler geride kalacak. Yenilenme zamanı.
hastalık, takıntılar, yalnızlık ve çok çalışmak hepsi üst üste geldiğinde Nietzsche, 3 Ocak 1889’da bir gün akıl sağlığını tamamen yitirdi.
-fikriyat
Kafamda geçmeyen bir ağırlık. Sanki dünyanın tüm yükü boca edilmiş gibi. Kafamı kaldırmaya mecalim yokmuş gibi. Sanki ne olursa artık dercesine her şeyden ümidin kesilişi gibi... Buna sebep: dinlenemeden kalkılan sabahlar mı, alınamayan uykular mı, gereksiz hassasiyetler, takıntılar mı?.... Bilmiyorum! Yine İbrahim Abinin bir mısrasına sığınıyorum. "bir yastık arıyorum kuş seslerinden /mühim değil sonrası"
takıntılar, takıntılarımız, takıntılarım, takıntım.. (=
ben zamanında uzun süre evde yalnız kalmamdan sebep çok sıkılıyordum, o zamanlar vakit geçirecek oyuncak, atari, tetris falan da yok bende tabii.. o zamanlar ders kitaplarının, öykü kitaplarının cümlelerini tersten okurdum.. bu öyle ileri gitti ki karşımda konuşanı dinlerken cümlelerini içimden ters çevirirdim.. bu şekilde kendimce kendime bir
İçimden geldi.
Bulunduğumuz durum veya sıkıntılar ne olursa olsun hayatımızı neşeli hale getirmek bizim görevimiz! Kendimize değer vermeli, hayatımızı küçümsememeliyiz aksine herkesin yaşadığı hayattan çok daha tatlı, özel ve huzurlu olduğunu düşünmeliyiz. Kısacası isterseniz kendi halinde isterseniz farklı bir durumda o size kalmış, kimseyi üzmeden yanlışlıklardan sıyrılarak renkli hale getirmek için çabalamalıyız. Diğer hayatlara karşı bir kıyasta bulunmamamız lazım. Falanca kişi savcı oldu, güzel bir araba almış yada mutlu bir ilişkisi var benim çektğim acıları falanca kişi çekmedi, çok şanssızım veya benim babam yok onunki sağ. Aklımıza ne gelirse gelsin bu hayat bizim için önemli ve çoğumuz henüz genç insanlarız. Bir ömrü takıntılar, yanlışlıklar, bahaneler üzerine yok etmiyelim. Zaten sürekli mutlu olmak mümkün değil, mutsuzluğu en aza indirelim. :)
FİLM İNCELEMESİ (GONE GIRL)
Merhabalar, merhabalarr bir film incelemesiyle daha karşınızdayım. İki saat 30 dakikalık bir film. İzlerken çoğu yerinde gerilip, laptobun kapağını kapatıp tavanı seyredip düşüncelere daldığım doğrudur. Film bir kitap uyarlaması. Lakin kitabını okumadığım için bir karşılaştırma yapmam mümkün değil. Filmi soracak olursanız şahane bir filmdi. David
Paralel evren günlükleri j.02 n.02
"Gel" desem
Ansızın
Gelir misin
Yanıbaşıma
Ya da "Kal" desem
Kalır misin
Yanıbaşımda
Eğer ki kal dersen