Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Benim ödüle ihtiyacım yok.
Şu kadar sayfa, Şu kadar kitap okudum diye ödüle gerek duyuyorsan taklidi iman seviyesindeki bebek ya da çocuklardan bir ne farkın kalır ki senin? Tahkiki imana sahipsen eğer; kitap okumanın, ilim öğrenmenin senin imanını ve amellerini korumana destek olacak bir dayanak olduğunu ve tek amacın ve gayen olan imanla yaşayıp imanla ölebilme hayalini gerçekleştirme yolunda inşaAllah destekçin olduğunu da bilirsin. Kendini küçük hediyelerle ödüllerle kandırmaya çalışma. Amacını hayallerini ve istikametini hatırla. Elbet sorunlar yaşayacaksın. Elbet sıkıntılar seni bulacak. Elbet vakit yetmeyecek bir şeylere. Elbet eğlenmek isteyeceksin. Elbet yeri gelince yalnız hissedeceksin. Üzülme. Çünkü Allah bizimle. Benimle. Beni duyar, görür, işitir. Allah büyüktür. Dualara muhakkak ki icabet eder. Seni de karanlıklardan aydınlığa çıkaran Rabbin tekrar karanlığa koymaz inşaAllah. Sen yeter ki çabala. Yeter ki elinden geleni yapmaya çalış, kendini kandırmadan. İradeni nefsinden ve şeytandan güçlü hale getir. Bunu da okuyarak, ilim öğrenerek, amel ederek, imanını güçlendirerek yapabilirsin. Allah'a emanetsin nurRecâ.
Sevgili gençler, iki tür iman vardır: 1.Tahkiki (araştırarak) iman, 2.Taklidi iman. İnanacaksanız; düşünerek, sorgulayarak inanın. Annem, babam ve çevrem inanıyor diye körü körüne hiçbir şeye inanmayın.
Reklam
Hollanda'da hristiyan bir ailede doğarak, yetişen birinin İslam karşıtı olarak çıktığı yolda nasıl müslüman olup iman ettiğinden bahsettiği bir röportajını izledim. (Joramvan Klaveren) Röportajda doğru bilgiye nasıl ulaşılır? Araştırma nasıl yapılır? Bir şeye düşman olmadan onu iyi tanımak gerektiğinin mesajlarını vermesi de hoşuma gitti çünkü tüm insanlığın ihtiyacı olanlar doğru bilgi, doğru araştırma, gerçekten tanıma... Röportajdan sadece bir çıkarım yapacak olsak ve herkese hitap ediyor olsaydı bence bu " Taklidi imanla değil. Tahkiki imanla yaşa çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. " olurdu. Taklidi iman, kişinin delillere dayanmaksızın, ana-babadan veya çevresindeki insanlardan görerek ve öğrenerek iman etmesine denir. Tahkiki iman ise, delillere, bilgiye, araştırmaya ve kavramaya dayalı olan imandır. Taklidi imana göre daha şuurlu bir imandır.
İman, yalnız icmalî bir tasdikten ibaret değildir. İmanın çok mertebeleri vardır. Taklidî bir iman, hususan bu zamandaki dalalet, sapkınlık fırtınaları karşısında çabuk söner. Tahkikî iman ise sarsılmaz, sönmez bir kuvvettir. Tahkikî imanı elde eden bir kimsenin, iman ve İslâmiyet'i dehşetli dinsizlik kasırgalarına da maruz kalsa o kasırgalar bu iman kuvveti karşısında tesirsiz kalmaya mahkûmdur. Tahkikî imanı kazanan bir kimseyi, en dinsiz feylesoflar dahi bir vesvese veya şüpheye düşürtemez. Sözler
Sayfa 822Kitabı okudu
Sanem-perestliği şiddetle Kur'an men'ettiği gibi sanem-perestliğin bir nevi taklidi olan suret-perestliği de men'eder.
Sayfa 109
88 syf.
10/10 puan verdi
İman hakikatlarının fevkalade bir şekilde ispatının yapıldığı ve gelen itirazlara harika cevaplar veren bu muhteşem eser hakkında yorum yapmak benim ne haddime. Bu harika eseri üstadın ifadesiyle aktarmak isterim; "Şu Otuz Üç Pencereli olan Otuz Üçüncü Mektup, imanı olmayanı inşâallah imana getirir. İmanı zayıf olanın imanını kuvvetleştirir. İmanı kavî ve taklidî olanın imanını tahkikî yapar. İmanı tahkikî olanın imanını genişlettirir. İmanı geniş olana bütün kemalât-ı hakikiyenin medarı ve esası olan marifetullahta terakkiyat verir; daha nurani, daha parlak manzaraları açar. İşte bunun için "Bir pencere bana kâfi geldi, yeter." diyemezsin. Çünkü senin aklına kanaat geldi, hissesini aldı ise kalbin de hissesini ister, ruhun da hissesini ister. Hattâ hayal de o nurdan hissesini isteyecek. Binaenaleyh her bir pencerenin ayrı ayrı faydaları vardır."
Otuz Üç Pencere
Otuz Üç PencereBediüzzaman Said Nursî · RNK Neşriyat · 0435 okunma
Reklam
Evet iman-ı taklidî, çabuk şübhelere mağlub olur. Ondan çok kuvvetli ve çok geniş olan iman-ı tahkikîde pek çok meratib var.
Sayfa 231Kitabı okudu
Amin...
Ya Rabbi! Bizi gerçekleri anlayanlardan et. Sana inananlardan et. Bizi Mahsun etme Ya Rabbi! Sen ne söylemişsen doğru olan odur. İnandık, İman ettik. Taklidi imamdan tahkiki imana kavuştur bizi.
... İkinci Cihet: İman, yalnız icmalî ve taklidî bir tasdike münhasır değil. Bir çekirdekten, tâ büyük hurma ağacına kadar ve eldeki âyinede görünen misalî güneşten tâ deniz yüzündeki aksine, tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişafları olduğu gibi; imanın o derece kesretli hakikatları var ki, binbir esma-i İlahiye ve sair erkân-ı imaniyenin kâinat hakikatlarıyla alâkadar çok hakikatları var ki: "Bütün ilimlerin ve marifetlerin ve kemalât-ı insaniyenin en büyüğü imandır ve iman-ı tahkikîden gelen tafsilli ve bürhanlı marifet-i kudsiyedir" ...
Sayfa 217 - Envar neşriyatKitabı okudu
"İman, yalnız icmalî ve taklidî bir tasdike münhasır değil, bir çekirdekten tâ bir büyük hurma ağacına kadar ve eldeki ayinede görünen misalî güneşten tâ deniz yüzündeki aksine tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişafları olduğu gibi imanın o derece kesretli hakikatleri var ki, bin bir Esma-i İlahiyye ve sair erkân-ı kâinat hakikatleriyle alakadar çok hakikatleri var ki, bütün ilimlerin ve marifetin ve kemalat-ı insaniyenin en büyüğü imandır ve iman-ı tahkikiden gelen tafsilli ve bürhanlı marifet-i kudsiyedir.” (Sikke-i Tasdik-i Gaybî)
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Reklam
"Günümüzün anlam arayışındaki insanı, önce bütün büyük hadiselerin kökeni olan basit gündelik hadiselere anlam verebilmekle işe başlamalıdır." Yaşamın Gizli İşaretleri - Mecit Ömür Öztürk [12.sayfa] İmanın temel şartları 6 tanedir: 1.Allah'ın varlığına inanmak, 2.Meleklere inanmak, 3.Kitaplara inanmak, 4.Peygamberlere
İman, yalnız icmalî bir tasdikten ibaret değildir. İmanın çok mertebeleri vardır. Taklidî bir iman, hususan bu zamandaki dalalet, sapkınlık fırtınaları karşısında çabuk söner. Tahkikî iman ise sarsılmaz, sönmez bir kuvvettir. Tahkikî imanı elde eden bir kimsenin, iman ve İslamiyet'i dehşetli dinsizlik kasırgalarına da maruz kalsa, o kasırgalar bu iman kuvveti karşısında tesirsiz kalmaya mahkumdur. Tahkikî imanı kazanan bir kimseyi, en dinsiz feylesoflar dahi, bir vesvese veya şüpheye düşürtemez.
Sayfa 10
587 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.