Edebiyat veya resim türleri taklit veya etkilenme yoluyla yaratılır.
Sayfa 70
EDEBİYAT ÖĞRETMENLERİ VE BİLİMCİLERİNE.
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasından bir süre sonra Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acem dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
Reklam
Edebiyat bilimcilerine ve öğretmenlerine
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasıyla birlikte Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acemlerin dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
İlk dönüşümle birlikte gençlik her türün içinden geçer, homo sapiens diğer türleri taklit ederek onları toparlar. Ancak yaşam akışının denetlenmesi insanı heykelleştirdi, sanki onu yaşlandırıp bir çeşit hayvana dönüştürdü. Yaşam boyu işleyen ölüm bizi aidiyete zorlayarak bir türe sokar, bir birliğin niteliğini yapar. Bu aidiyetin obur tutkusu alışkanlıklarımızı katılaştırır, hareketlerimizi dondurur, kemiklerin kuruluğunu esnek et ve yumuşak deriye tercih eder. Bu tutkuyu bir iskeletle temsil etmemiz bu yüzdendir. Yaşam devamlı seçenekler sunsa da, tutku bizi ahşap bir yapıya dönüştürür.
Otuz beş yaşındaki bir adamı ele alalım. Her sabah arabasına atlar, büroya gider, dosyalara gömülür, öğle yemeğine çıkar, tekrar dosyalara gömülür, işten çıkar, bir tek atar, eve gelir, karısına gülümser, çocuklarını öper, TV karşısında bifteğini atıştırır, yatar, sevişir, uyuyakalır. Bir insanın hayatını bu dokunaklı klişelere indirgeyen kim? Gazeteci? Polis? Piyasa araştırmacısı? Popülist yazar? Hiçbiri değil. Kendisi, yirmi dört saatini, egemen basmakalıp davranışların çeşitli türleri arasından seçtiği bir dizi poza böler. İmge bombardımanının aldatmacalarına teslim olan vücudu ve aklı gerçek bir doyumu reddeder ve tutkusuz bir çileciliği benimser: Öylesine gösterişli, ama basit zevkleri vardır ki bunlar bir dış görüntüden başka bir şey olamazlar. Basmakalıp davranışları başarılı bir biçimde taklit etmesi koşuluyla, bir rolden bir diğerine geçişı onun için iç gıcıklayıcıdır.
Sanat
... "...Tüm bu sanat türleri kendilerinden farklı olan nesneleri betimlemeye çalışır. Bir ağaç resmi aynen bir ağaca benzeyebilir ama bir ağaç değildir. Bir bina ne kadar güzel , ya da bir heykel ne kadar kusursuz olursa olsun , bu sanat türleri asla algılananı mükemmel olarak taklit edilemez ." ...
Sayfa 323 - APRİL YayıneviKitabı okudu
Reklam
Saf sanat yoktur
Edebiyat veya resim türleri taklit veya etkilen­me yoluyla yaratılır. Bir örnek ele alalım. Yazarın biri, ilk olarak, iyi bir tarihî roman yazar ve romanı bir hayli ses getirir: Bir de bakar ki hemen taklit edilmiş. Bir aşk ro­manı yazarak para kazanmanın mümkün olduğunu an­larsam, kendimi aynı şeyi denemekten mahrum edecek değilim.
Bir bina ne kadar güzel ya da bir heykel ne kadar kusursuz olursa olsun, bu sanat türleri asla algılananı mükemmel olarak taklit edemez...
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
111 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.