''yaslı kelimlerin göz yaşlarında şişerken kalemin gözleri,
yağmurun bile imtina ile yaklaştığı ismine,
dudaklarımın pervasızca düşürmesi
ya bir ölüm sebebidir
ya da
harflerimin cenneti...'' dedi adam. sessizce gömerken kafasını sevdiğinin hayali koynuna. bir an irkildi. tüyleri yıldırım çarpmışa döndü. ve içinden geçen senli düşünceye taklı kaldı nabız atşı. o an zamana zam gelmiş gibi kum taneleri düşmeye alzheimer olmuşçasına geçmiyordu. dudaklarında son sigarasına işkence edermişçesine, ciğerlerinin zindanında yüz yıllık mahkum olan karbonmonoksit özgürlüğe kavuşmuşçasına toy taylar gibi koştururken. hayalini dumanla resmediyordu...***youtu.be/M5axrGmmaSs
Tutunamayan (disconnectus erectus): Beceriksiz ve korkak bir hayvandır. İnsan boyunda olanları bile vardır. İlk bakışta, dış görünüşüyle, insana benzer. Yalnız, pençeleri ve özellikle tırnakları çok zayıftır. Dik arazide, yokuş yukarı hiç tutunamaz. Yokuş aşağı, kayarak iner. (Bu arada sık sık düşer). Tüyleri yok denecek kadar azdır. Gözleri çok
Bir ağaç resmi aynen bir ağaca benzeyebilir, ama bir ağaç değildir. Bir bina ne kadar güzel, ya da bir heykel ne kadar kusursuz olursa olsun, bu sanat türleri asla algılananı mükemmel olarak taklit edemez.”
Sayfa 295 - APRİL Yayıncılık-Türkçesi Murat KAYIKitabı okudu
“Tüm sanat türleri kendilerinden farklı olan nesneleri betimlemeye çalışır. Bir ağaç resmî aynen bir ağaca benzeyebilir, ama ağaç değildir. Bir bina ne kadar güzel, ya da bir heykel ne kadar kusursuz olursa olsun, bu sanat türleri asla algılananı mükemmel olarak taklit edemez. “
Sayfa 323 - APRIL YayıncılıkKitabı okudu