«Ergenlik cinsellik ihtiyacının biyolojik olarak ortaya çıktığı dönem olabilir. Fakat biyolojik olarak ortaya çıkması, bu ihtiyacın hemen o yaşlarda tatmin edilmesi gerektiği anlamına gelmez. Aksine duygusal, psikolojik, toplumsal ve manevi olgunluk anlamında doğru ve sağlıklı bir gelişim için erken yaşta cinsellikten uzak durmak gerekir. İnsan varoluşunun beş boyutunda da tam ahenk olmadan yaşanan cinsellik hem kadın hem de erkek açısından sığlaşma, anlamsızlaşma, hedonizm ve sonuçta nihilizmi beraberinde getirir.»
Sayfa 154
İnsan her şeyden bıkar, anlamak hariç. Bu cümlenin anlamını kavramak bazen zor oluyor. Bir sonuca varmak için düşünmek insanı yorar, çünkü ne kadar düşünür, tahlil eder, görürsek, sonuca o kadar zor varırız. O zaman insan öyle bir eylemsizliğe düşer ki, o haldeyken göz önünde olanı iyice anlamak olur tek derdimiz, bir estet tavrıdır bu, çünkü aslında ilgilenmediğimiz halde anlamak isteriz, anladığımız şeyin doğru olup olmadığını umursamayız; sadece anladıklarımızın içinde her şeyin tam olarak nasıl sunulduğuna ve bu sunuluş biçiminin nasıl bir güzellik statüsü kazandığına bakarız. İnsan düşünmekten, kendine özgü görüşlere sahip olmaktan, eylemek için düşünmeyi istemekten yorulur. Ama geçici olarak da olsa, başkalarının görüşlerini benimsemekte yorulmayız. İçimizde uyandırdıkları eğilimlere itaat etmez, sırf üzerimizdeki etkilerini, görmek amacıyla yaparız bunu.
Reklam
Hikâye edildiğine göre, birinin başına bir felâket geldiği zaman "hayırdır!" derdi. Bir gece bir kurt geldi ve bu kişinin bir horozunu yedi. Bu durum ona söylendiğinde "hayırdır!" dedi. Sonra aynı gece köpeği vuruldu ve öldü. Bunun üzerine yine "hayırdır!" dedi. Sonra eşeği anırdı ve biraz sonra öldü. Yine "hayırdır!" dedi. Ailesi adamın bu sözünden iyice bıkıp usandı. Tam da o gece bazı bedeviler gelip onlara saldırdılar ve mahallede bulunan herkesi öldürdüler. Bu adam ve ailesinden başka kurtulan olmadı. Saldırgan bedeviler orada insanların bulunduğunu horozun ötmesi, köpeğin havlaması ve eşeğin anırmasından anlamışlardı. Adamın söz konusu hayvanlarının hepsi ölmüştü. İşte bunların ölmesi adamın ölümden kurtulmasına sebep oldu. En hikmetli tedbiri alan Allah ne yücedir!
Sayfa 46
çünkü bu problemin yanıtı tam burada, beynimin içinde ve yakında – çok yakında – bir patlamayla bilinçlilik durumuna geçecek. Sadece bu problemi çözeyim lütfen. Tanrı’ya, beynimin içindekinin aradığım yanıt olması için dua ediyorum, ama eğer öyle değilse, o zaman da herhangi başka bir yanıtı da kabul edeceğim ve sahip olduklarım için minnettar olmaya çalışacağım.
Sayfa 254 - Koridor Yayıncılık
Kimse iyileşmenin yolunu tam da kendinden başlaması gerektiğinin farkında değil gibi duruyor..
Bu sene çok az kişi bana iyi yıllar ya da mutlu Noeller diledi. Çok tuhaf, insanlar büyük bir mutsuzluk yaşayanlara mutluluktan bahsedemiyor. Anlamıyorum. Aslında tam da büyük bir mutsuzluk halinde mutluluk dileklerine ihtiyaç vardır, halihazırda mutlu olanların ihtiyacı yoktur. Mutsuz olduğunuzda, sanki herkes öyle kalmanızı diliyor. Sonsuza kadar.
Reklam
İnsan en büyük hayal kırıklığını; çektiği o sonsuz acının aslında tüm insanlar tarafından bir zamanlar bir şekilde çekilmiş veya hali hazırda çekiliyor olduğunu fark ettiği an yaşar. Nitekim o an çektiği sonsuz acı nedeniyle kendi içinde farklılaşarak çıktığı kürsüden paldır küldür aşağıya yuvarlanmıştır. Ama işte olgunluk da tam orada başlar.
Sayfa 171 - Ketebe YayınlarıKitabı okuyor
Eskiden çelişkili ya da diyalektik anlamda karşıt olan terimlere bugün her alanda yer değiştirebilen bir simülasyon çağına girmiş bulunuyoruz. Her yrde birbirine benzeyen "simülakrlara ait bir oluşum düzeniyle" karşılaşıyoruz. Örneğin, modada güzel ve çirkin, politikada sağ ve sol, tüm medya mesajlarına özgü doğru ve yanlış, nesneler düzeyinde yararlı ve yararsız, tam anlamlama düzeylerinde doğal ve kültürelin birbirlerinin yerini alabildikleri/yerine geçebildikleri bir oluşum düzeniyle. Bir ahlaki, estetik ve pratik değerler uygarlığına ait tüm büyük insani değer ölçütleri bize özgü bir imgeler ve göstergeler sisteminde yok olup gitmişlerdir. Her şey bulanık bir görünüm kazanmıştır.
Sayfa 15 - Üretimin Sonu / KindleKitabı okuyor
" yok bu margaret,doğada hiçbir canlı o kemik iyileşene kadar başkasının yardımı olmadan hayatta kalamaz diyor. demek ki kemik kendi kendine iyileşmis olamaz, o iyileşene kadar biri kemiğin sahibine bakmış, yani biri birini sevmiş, önemsemiş, yardım etmiş. hikaye orada başlıyor. çaktın köfteyi? yüzüne bakıp şöyle bir yutkundum. birkaç gün önce yola neden çıktığını sorduğumda kırık kemikten bahsedişi geldi aklıma. ben ölmenin peşindeydim, o ise yerini tam da kestiremedigi kırığıma merhem olmak için çıkmıştı yola.o bir insanın digerini iyilestirdigi yerde başlayan bir uygarliktan bahsediyordu; bense uygarlıktan, birbirini inciten, ölene dek inciten insanları anlıyordum. boğazımda taş var gibi zorlanarak yutkundum.
Adaleti Beklerken
Hayatta kalmaktan farklı olarak, yaşamayı, yaşadığımız müddetçe öğrenmeye devam etmemiz gerekiyor çünkü otomatik olarak indirdiğimiz bilgiler nadiren işimize yarıyor. Zihnimizdeki en yüce kavramların, en asil değerlerin, en yüksek ideallerin tersyüz edilebildiği, sürprizli bir yer dünya. Beklentilerimizin bire bir karşılandığı ve müşteri memnuniyetinin en üst seviyede tutulduğu yedi yıldızlı bir otel konforu sunmuyor çoğu zaman. Bize ne büyük yanlışlar yapılıyor da kimsenin haberi olmuyor! İşte tam da böyle anlarda aslında iki seçeneğimiz var: 1) İsyan, sinir bozukluğu ve umutsuzluk; 2 ) kabulleniş, çözüm arayışı ve umut. Her ikisinde de fayda ve zarar en çok kendimize. Bugüne dek hep birinci seçeneği tercih edip yeterli mutsuzluk dozunu aldıysak artık ikincinin vaktidir. Hayatın adil olmadığını kabullenmekle başlayabiliriz işe. Ege
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.