Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...yakın zamanlara dek İslam'ı cinsellik ve ihtişam düşkünü aşırı "hazcı" bir din olarak gör­me eğilimi Batı'da yaygındı. Bugün durum tam tersi.
Sayfa 76 - Ufuk YayınlarıKitabı okudu
Duygusuz değilim tam tersine duygu savaşçısıyım Her zaman en güzel en temiz duyguları tatmak içi savaştım Büyük kavgalar büyük savaşlar göze aldım Ve alacağım da ..
Reklam
Öznel öteki figürü benim arzum tarafından nesne olarak, tam da benim arzumun nesnesi olarak inşa edilir; fakat ötekinin birey olarak bu nesneleştirmeyi kabulleneceğine dair hiç garanti yoktur, çünkü, öteki olan ona göre, kendi arzusu tamamen özneldir.
Muhabbet tam ben :D
Sen ikizler misin? Gerçi pek anlamam inanmam da. Hakkınızda pek de iyi konuşulmuyor…
HK
Dünyanın kendi ekseni etrafına dönüşü saatin tersi yönünde Yani Tavaf yönünde Yani Sağdan sola doğru Yani Arapçanın yazım yönünde
anneler :)
Çok hoş bir insandır annem. Arkadaşları gibi o da her olayı mutfak zamanlamasına göre anlatır: "Tam fasulyemi ayıklayıp soğanımı soymayı bitirmiştim, tencereye koyacaktım ki(...) Eminim insanoğlunun aya ilk olarak ayak bastığı saniyeyi bile, tencerede soğan öldürmeyle birleştirerek anlatır bunlar. Ve yaptıkları yemekten birinci tekil kişi mülkiyetiyle söz açarlar: Etim, fasulyem, barbunyam, soğanım, pırasam, kıymam, böreğim...
Reklam
lmmanuel Kant'a göre Tanrı'nın varlığı için temelde üç farklı argüman türü vardır: kozmolojik, teleolojik ve ontoloj ik argüman. Bu sınıflandırma tam olarak yeterli olmasa da ilk bakış için işlevseldir.
Fol Yayınları
insanlık tam olarak yanıtlayamadığı­mız çok önemli sorularla karşı karşıyadır. Bu durumda iki ihtimal var önümüzde. Hem kendimizi hem de bütün dünyayı kandırıp sanki bilinmeye değer ne varsa hepsini biliyormuş gibi yapabili­riz. Ya da bu büyük sorular karşısında gözümüzü yumup cevap aramaktan tümüyle vazgeçeriz. insanlık ikiye ayrılıyor böylece. insanların çoğu ya bildiğinden kesinkes emin ya da hiç aldırış et­miyor.
112 syf.
10/10 puan verdi
İtaatkâr / isyankâr ?
İpucu vermek zorundayım. Çocuğumuz kaleme yeni bir isim buluyor : FİNDEL :)) Çevresindeki herkesi ikna etmeyi de başarıyor ancak kolay olmuyor. Başta klasik (!) öğretmenini ikna etmek çok zorluyor, üstüne de cezalar yiyor… Peki yetişkinler ne ister ? Kendilerine itaat etmelerini, her dediklerine harfiyen uymalarını … Ama yetişkinlerin olmadığı ortamlarda da tek başına her şeyle doğru bir şekilde mücadele etmelerini de isterler , değil mi ? Peki bu nasıl gerçekleşecek ? Dediğimi yap yaptığımı yapma modeliyle büyüyen hangi birey ; kendini tam manasıyla gerçekleştirmiştir ki ? İşte tam bu noktaya dikkat çeken kitabımız, her ne kadar yetişkinlerin çocuklardan tam anlamıyla dediğine uymalarını beklerken bir yandan da tek başınayken kendini yönetebilmesini isterken , bunun kişiliğe ve davranışa nasıl yansıtılacağını anlatıyor. İtaat edilmediğinde cezaya başvurmanın aslında yetişkinin bu durumda bilgisiz, tecrübesiz kaldığını , ne yapacağını bilmemesinden kaynaklandığını diyor literatür. Bu noktada yetişkene düşeni de öğretmen karakterin bir mektubuyla anlatıyor. Ne itaatkar ne de isyankar olsun çocuklar. Aradaki o ince çizgiye dikkat etmek lazım ;) Kuşaklar arası çatışmanın , çocukların da bir birey olduğunu n normal olduğunu savunan kitabı siz yetişkinler ve çocuklara aşırı tavsiyedir .
Bunun Adı Findel
Bunun Adı FindelAndrew Clements · Günışığı Kitaplığı · 20212,084 okunma
124 syf.
10/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Ahhh be Gülbahar!!! Bir efsane insanı ne kadar üzebilirse o kadar üzüldüm. Yaşar Kemal'in destansı , epik anlatımıyla , muhteşem betimlemeleriyle hüzünlü biten aşk romanı . Aslında tek konu aşk değil . Toplumun birlik ve beraberliği ile neleri yapabileceğinin , paşaya bile baş kaldırabileceğinin, gelenek ve göreneklerin ne kadar önemli olduğunun bir örneği . Ahmet'in verdiği mesajı tam olarak anlamadım başta aslında yazar biraz da okuyucuya bırakmış bunu sanırım. Ama Sonunda bir tutam saçın namus sayılabileceğini görünce çok üzüldüm. Ahhh Ahmet!!! Her şeyin bir çaresi var , bu aşkın sonu yok . Sayfa 53
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227,3bin okunma
Reklam
280 syf.
4/10 puan verdi
Birinci kısım güzeldi ikinci kısmın başları güzeldi kötü bir sey oldu ki cok ama cok hakli bir neden vardi ortada orada uzuldum ama ama amaaa Changen şansını fazla zormasi (bir denersin iki denersin ya sen evde salincakta onlari gordun işte tam orada birakacaktin ikinci sans işini öfff) aubreyin kararsızlığı beni benden aldı ay spoi falan olucak ama içimi dokucem ya kafam rahatlasin az güleyim eğleneyim diyorum beni dedirtiyor bazı yazarlar abi kizin sevgilisi varken erkek karakter niye sürekli opmeye calisiyor bu bir aldatmaktır ya ay kızımız peki sevgilisi varken arkadaş ayağına eve aliyor erkek karakteri sonra sevgilisi eve gelince kiz oğlanı arka kapıdan mi pencereden mi ne gönderiyor oğlanımız bi miktar falan üzülüyor ama sonra dayanamıyor gerekçe olarak da kizin evinin anahtarının sevgilisinde olmaması ama kendisinde olması (arkadaşlarımın karşı çıktığı seye bahane ararken ben ) neyse ne o kısımlardan sonra sinir olarak okudum bitti gitti de bitsin diye okudum
Ukala Piç
Ukala PiçVi Keeland · Yabancı Yayınevi · 2018409 okunma
“Pintinin biri gizli bir yere bir hazine saklar.etrafındakilere kendini fakir biri olarak tanıtmakta ama zenginliğine için için sevinmektedir.bir komşusu bunu öğrenir ve hazinesini çalar.ama bizim pinti hazinesinin çalındığını öğrenene dek sevinmeyi sürdürecektir.son nefesine dek durumu öğrenmezse ölünceye dek zengin olduğunu düşünerek mutlu olacaktır.tıpkı sevgilisinin kendisini aldattığından bihaber adamın durumunda olduğu gibi.o da durumu öğrenmediği takdirde ömrünün sonuna dek mutlu olacaktır.ya da tam tersi durumu ele alalım.diyelim ki adamın son derece sadık bir karısı var.ama yalancı kimseler onu karısının sadakatsizliğine ikna etsinler.bu durumda adam cehennem azabı yaşamaz mı? gördüğünüz gibi bizim mutluluğumuzu ya da mutsuzluğumuzu belirleyen şey hakikat değildir.bizler tasavvur eder, kanaat sahibi olur sonucunda da mutluluğa ya da mutsuzluğa erişiriz.üstelik her yeni gün kanaatlerimizin ne derece aldatıcı olduğunu bize gösterir.yani mutluluğumuz aslında hiç de sağlam temeller üzerine inşa edilmemektedir.kaderimiz için de aynı şey geçerlidir.zeki bir adam bunu bilir ve bu yüzden umursamaz.ancak aptallar mutlu oldukları için sevinirler."
el-Hamd
Kalbim mi? Tam açılıyordu ki tekrar kapatmaya karar verdim.. Ben böyle iyiyim. O işler bana göre değil. Eywallah Yüce bir davaya adanmak isteyen kalpte Allah vardır. Bir yürekte iki sevda olmaz! Olan da Allah içindir olmayan da.. Ve kimi zaman Allah için vazgeçersin kimi zaman da Allah için gönlüne alırsın.
Yüceltme ile ima edildiği gibi, etki ya da dürtünün aktarılıp yer değiştirmesi yoluyla yaratıyorsak, ya da yaratıcılığımız telafi ile kastedildiği gibi, sadece bir başka şeyi başarmaya çabalamanın yan ürünü ise, tam da yaratıcı edimimizin değeri bir sahte-değer olmaz mı? Yeteneğin hastalık, yaratıcılığın nevroz olduğunu sokuşturmaya çalışan bu savlara karşı gerçekten güçlü bir tavır almalıyız.
Çok mutsuz olmamanın en güvenli yolu çok mutlu olmayı istememek, yani zevk, mülk, paye, onur vb. taleplerini ölçülü bir düzeye indirmektir. Zira tam da mutluluk için çabalayıp mücadele etmek, büyük talihsizlikleri kendine çeker.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.