“ Akreple Yelkovan ”
Geçmişin hatırına, akreple yelkovan geri döner mi? (Sahnede ki bankta oturan Aslı, cep telefonuyla oynayıp saçma sapan fotoğraflar çekmektedir. Sağ taraftan sahneye giren Alp, Aslıyı görür. Göz göze geldiklerinde fonda bir aşk şarkısı başlar, ardından ışık loş hale gelir. Sahne normale döndüğünde Alp tereddüt eder ama sonra Aslının yanına
Körlük (Saramago)
Öncelikle şunu belirteyim : Kitap incelemesi yapmayacağım. Yazının başlığı her ne kadar aksini iddia etse de boşverin onu. Meselenin odak noktası kitap ve hayal ürünü karakterler yerine dibine kadar gerçek bir insanın hikayesi olacak. (Böyle söyledim diye korkmayın. Realist değil sürrealistim.) Bundan epey zaman önce bir etkinliğe katılmıştım.
Reklam
(COK UZUN VE KİTAPTA HERBİR SÖZÜN DÜŞÜNÜLESİ EN NAİF BÖLÜMÜ) “ Momo, şimdi o büyük salonun içindeydi. Burası en büyük kiliseden daha görkemli, en büyük istasyonların salonlarından bile daha genişti. Güçlü sütunların üzerinde yükselen tavan neredeyse görünmüyordu. Etrafta hiç pencere yoktu. Kocaman salonu aydınlatan altın renkli ışık çevrede
Mutlu son?
Yekta okuluna gitti. Okul fazla kalabalıktı son günleri olmasına rağmen. Bu durum Gölge'yi bulmasını zorlaştıracaktı ama olsun, onu bulacaktı; bulmalıydı. Arkadaş grubunu bulsa yeterdi, herkes Gölge'nin etrafında pervaneydi çünkü. Kantine gitti, etrafı taradı bulamadı. Basket soyunma odasına girdi, gördüğü birkaç kişiye sordu ama görmemişlerdi.
Türk Romanını "Pamuk"ladılar Ahmet Yıldız, yaşayan en önemli yazarlarımızdan İrfan Yalçın'la bir söyleşi gerçekleştirdi. Yazar gözüyle ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yaşananları değerlendiren Yalçın, Türk edebiyatının içinde bulunduğu duruma ilişkin de önemli tespitlerini paylaştı... İşte Ahmet Yıldız'ın İrfan Yalçın'la yaptığı o
240 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
238. sayfaya kadar bitsin artık diye direnirken, tam bu sayfanın sonunda ''haydaağğ'' diye tepki vermeme sebep oldu ve sadece kitabın son iki sayfasından zevk aldım. Okuduğum ilk İhsan Oktay Anar kitabıydı ve bu yazarı okumaya başlamak için ideal bir kitap değildi. ( Benim açımdan.) Çünküsü kısa bir sürede bitirebileceğim kitabı ''bak burda farsça tamlama kullanmış bak bu kelime Fea'il vezni bak burda Fe'ale vezninin ismi failini yapmış diye diye okuyamadım ve bu işle uğraşmak şu an yapmak istediğim son iş. 'Kitabın ilgimi çeken taraflarından birisi ise ''5 dk da kısa dünya tarihi kısmıydı. Dili çok ağdalı. Sevemedim...
Yedinci Gün
Yedinci Günİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 20163,795 okunma
Geri131
318 öğeden 311 ile 318 arasındakiler gösteriliyor.