Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hafızamızda kalmış en eski izlerden günümüze, derinlemesine düşünebileceğimiz ve notlar alabileceğimiz binlerce konu, zihnimizde bizim onlarla yüzleşmemizi bekliyor. Tam bu açıdan tefekkürü, “kendimizle ve hayatımızla yüzleşmek” olarak da tanımlayabiliriz.
Sayfa 13
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bu Coğrafyada, Bu Hayatta
Kitap yazarın kitabın karakterlerinden biri olan Ethem'e ithaf etmesiyle başlıyor aslında, Ethem'in öyküsüyle değil. Aklıma daha bu ithafı okurken Anna Karenina geldi istemsizce. Tolstoy'un rüyalarına girmiş, kendi acısınının hesabını soran Anna Karenina gibi, Ethem de aklına takılmış Şermin Yaşar'ın. Aslında bu iki cümlelik
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,236 okunma
Reklam
Soojin benim hesabımı temsil etmek için çok fazla... nasıl desem kendime layık olarak göremiyorum. Ya da tam tersi sanki twtdaki samimiyetsiz gerzek stantwt userları gibi duruyorum herhangi bir kadın idol koyunca. Bu yüzden ne kadar tatlı ve güzel de olsa soojin koyamam......
Çukur
Modern Kore edebiyatından Çukur! Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır. Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
Biz birbirimize tutunmuştuk ve 17 yaşımda bize tutunmak isteyen yavrumla huzur dolu evimiz cennet bahçesine dön­dü adeta. Tek sıkıntımız maddiyattı. Her ne kadar dert etme­sem de eşim zorlanıyordu. Bir şeyler yapmalıydım, ama na­sıl? Kızım daha 1 yaşındaydı, ben ise henüz 18. Sonunda kızımla çalışabileceğim bir iş buldum: Kreşte aşçılık. Hem yemek
Sayfa 20
SORUNLARIN HAYATI !
Evet bazı hayatlar vardır ve ben buna sorunların içinde hayatlar vardır diyorum çünkü her canlının bir hayatı vardır yaşamak zorunda olduğu süre içerisinde sorunların sebebini hayatında bulur. Ama durum tam olarak bu değildir. İnsan denen varlık hep sorunların kaynağını kendinde arar yapmayın ! Ailenizi seçebildiniz mi ? Hayır Cinsiyetinizi seçebildiniz mi ? Hayır Başınıza gelmiş kötü olayları engelleyebildinizmi ? Hayır Hayatınıza aldığınız insanların size karşı yaptığı hatayı size verdiği zararı engelleyebildiniz mi ? Hayır bunun gibi binlerce sorunun cevabı Hayırdan geçer ve engellenemez müdahale edilemez. Örneğin siz dünyanın en iyi araç kullanan kurallara uyan en yetenekli şöförüsünüz kaza yapmayacağınızı bilyorsunuz ama başkasının size gelip çarpmayacağını bilemezsiniz nitekim herşeyi bilerek yaşamak zorunda değiliz. Ve herkesin bir hikayesi vardır bazı sorunların önüne geçilemez bu sorunları zararını hafif atlatmanın iki yolu vardır 1. Si kendine olan özgüveni korumak 2.si sizi mutsuzsuz eden insanlardan uzaklaşmak bu ikisi uygulanıldığı takdirde çok farklı bir hayat bakış açısı ve çevrenizde kaliteli insanlar olacaktır buda sizi ileriye taşıyacaktır
Reklam
103.
Dünyanın acılarından uzak tutabilirsin kendini, bu sana kalmış olup doğana uyar, ama tam olarak bu uzak duruş belki kaçınabileceğin yegâne acıdır.
Sayfa 103Kitabı okudu
32 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
"Meyhanede Hanımlar"
Bu roman bir evde kaynana ile gelinin atışması ile başlar. İçki yasağının kalkmasıyla birlikte kocası Şehri Bey ile her gece içen , sürekli içki muhabbeti yapan Bahriye Hanım kaynanasına karşı saygısızlık yapmaktadır. Kocası ile içki hakkında konuşma yaptığını gören Kaynana , gelini ile tartışmaya girer. Bahriye Hanım , kaynanasının kendisinden
Meyhanede Hanımlar
Meyhanede HanımlarHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20222,074 okunma
Yavaştır yaşamının anlamı
Olabilmek —doğruluklu olabilmek: çünkü kendiliğinden, dolaysız olarak verilmedi sana, sahici olmak —tam tersi hep sahtelikler sürüldü önüne; hep yanlışlar. Sen de, şu ya da bu ölçüde girerken onların içine, yanlışlar işlerken, sahteleşirken —kendine maske seçerken—, hep, o, arkada, belirsiz duran sahici anlamı özleyip, çağırıp, bekleyip, durdun.
Sayfa 48 - Metis Yay. 9. Baskı: Eylül 2012
Kaygı Seminer'inde nesnenin, sebep-nesne ve hedef-nesne olarak ikiye bölünmesine (dédoublement) tanıklık ederiz, nesnenin iki konumuna dayanan bir ikiye bölünme: tam da küçük a olan otantik/asıl nesne, ki her zaman bilinmeyendir ve sahte/yalancı (faux) nesne küçük a, yani agalma. Asıl ve sahte nesne arasındaki bu karşıtlık, Lacan'ın sonradan öne sunduklarına rağmen silik bir karşıtlıktır. Ancak bu karşıtlık Lacan'ın sapkının fantazisi ve nevrotik kişinin fantazisi arasında gerçekleştirdiği kontrasta ilham verir.
Sayfa 648 - Jacques Lacan'ın Kaygı Semineri'ne Giriş, Jacques-Alan Miller / Zamansız UzamKitabı okuyor
Reklam
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Attilâ İlhan’ın kaleminden çıkıp bugünlere kadar gelmiş en eski ve en popüler şiir kitaplarından biridir Sisler Bulvarı. İçindeki şiirlerin yer yer radyo ve yer yer televizyon programlarında halk ile buluştuğu,okuyucuda derin izler bırakan eser,kıymetli yazarımız Attila İlhan’ın en eski eserlerindendir. Benimde belkide en çok keyif
Sisler Bulvarı
Sisler BulvarıAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20224,103 okunma
Duygusal şantaja yakından baktığımızda, tek tür davranış gibi görünen ol­gu, bir ışık demetinin cam prizmadan geçerken oluşturduğu renklerin farkı kadar belirgin dört renge ayrışır. Ne istediklerini ve buna razı olmazsak başımıza gelecekleri tam olarak söyleyen cezalandırıcılar bu dörtlünün en göze çar­pan grubudur! Kendilerini saldırganca ifade edebilir ya da içten içe köpürebilirler, ama her iki durumda da engellendiklerinde duydukları öfke doğrudan bize yönelmiştir. İkinci sınıfı oluşturan kendini cezalandıranlar, tehditleri içe yönlendirirler ve istedik­lerini elde edemezlerse kendilerine ne yapacaklarını vurgularlar. Acıya katlananlar ise, suçlamayı ve suçluluk duygusu uyandır­mayı iyi becerirler; ne istediklerini genelde bizim bulup çıkarma­mızı sağlarlar ve istediklerini elde etmelerinin hep bize bağlı ol­duğunu belirtirler. Ümit tacirleri de, bizi bir dizi sınava sokar ve onlara istediklerini elde etmelerine razı olursak bize harika bir şey sunacaklarına söz verirler.
Sayfa 38 - Altın KitaplarKitabı okuyacak
Yazın lütfen. Gerçekten, lütfen, bizim için de yazın. Sizinkiler gibi yumuşak, saf şiirler okumayı çok isteriz. Ben çok anlamıyorum ama Mozart'ın müziği gibi, coşkulu, zarafet saçan bir sanat arıyoruz. Garip bir şekilde abartılı hareketler ve ciddiyete bürünmüş şeyler artık pek eski, basit ve bariz. Yangın kalıntılarının bir köşesindeki ufacık yeşil otlar üzerinde güzel şiirler okuyan ozanlar yok mudur? Gerçeklerden kaçalım diye değil. Acılar zaten apaçık ortada. Bizler ne olursa olsun, kaygı duymadan yaşamaya niyetliyiz. Kaçmıyoruz. Yaşamı beklemeye alıyoruz. Bu kaygısızlık. Bizim duygularımıza tam olarak uyan ve hızla akan berrak suyun dokunuşuna sahip sanatın sadece artık asıl gerçek olduğunu hissediyoruz. Bir hayata ya da bir isme ihtiyacı olmayan kimseleriz. Öyle olmasaydık, bu zorluğun üstesinden asla gelemezdik bence. Havada uçan kuşlara bakın. İdeolojiler, felsefeler, yani "-izm"ler mühim değil. Böyle şeylerle üzerini kapatmak işe yaramaz. Sadece bir dokunuşla, o insanın saflık derecesi anlaşılır. Sorun dokunmaktır. Ritimdir. Etrafa zarafet saçmayan şeylerin hepsi taklittir." Saçma teorimi, elimden geldiğince açıklamaya çalıştım.
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Kudüs hakkında kulaktan duyma bilgilerden ziyade tarihini ,başkanlarını neler olduğunu duymak istiyorsanız bir şans vermelisiniz. Slogan vâri tavırdan ziyade aktarmak ,duyurmak için tam da yerinde bir eser. Yazarın birçok eserini okumuş biri olarak söyleyebilirim ki kalemine duruşuna hayranım... Bir acı gözlerimizin önünde an bean yaşanırken nasıl alıştığımızı çarpıcı sözlerle de ifade etmektedir. Bu hususta okuma yapıyorsanız bir şans verin..
Kudüs Yazıları
Kudüs YazılarıTaha Kılınç · Aşina Yayınları · 20231,622 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.