168 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Cengiz Aytmatov okuduğum tüm kitaplarında yüreğime dokunmayı başarmış bir yazar. Gerçekten de anlattığı yaşam hikayelerini oldukça etkileyici ve sarsıcı buluyorum. Bu romanında da yine manevi değerlerden yoksun büyütülmüş bir çocuğun hayatına değinmiş. Kitapta çocuğun gelişimine olumlu katkıda bulunacak karakterler hep pasif karakterlerden seçilmiş. Zaman zaman sinirlenip neden bu kadar pasif olduklarına anlam veremedim. Defalarca Mümin dede isimli karaktere sinirlendim ve içim içimi yedi. Yazar eserde her zaman iyilerin kazanamayacağını gözler önüne sermiş. Böyle kitapların diğer kitaplara oranla daha gerçekçi olduğunu düşünüyorum. Kitapta yer alan çocuk karakterinden hareketle masumiyetin intiharını görüyoruz eserin sonunda. Çarpıcı bir son. Çocuğun sonunu Martin Eden'in sonuna benzetmeden edemedim. Kitapta yer alan bir diğer farklı özellik ise, çocuğun romanda bir isminin olmamasıdır. Bu durum çocuk karakterinin tüm dünyadaki masum, insani değerlerden yoksun büyütülen çocukların bir sureti, sayfaların dünyasındaki temsili olduğunu da açıkça göstermektedir. Cengiz Aytmatov kitabın sonuyla ilgili olarak; "Kitaplar biterken okuyucuyu sarsmalı, ancak bu takdirde anlatmak istediklerini okuyucuya tam olarak sindirtebilir ve amacına ulaşabilir." benzeri şeyler söylemiştir. Sarsıcı, içeriği dolu dolu ve okunmaya değer bir kitap.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870.8k okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Kitabın çağlar üstü siyasi-sosyal mesajlar içeren yetişkin masalı olduğunu kabul etmeyen yoktur. Her dönemde bir insan çiftliği mevcuttu, halihazırda da olduğu gibi. Kitapta ne mi var? Tarihini unutmuş, dili yozlaşmış, önce düşünmesi yasaklanmış sonra düşüncesi kısırlaşmış ve  düşünmeyi unutmuş hayvanlar. Ters giden şeylerde hep bir suçlunun
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247.9k okunma
Reklam
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 days
Tüyap Fuarı ile ilgili gönderiyi görünce üstüne de fare altlığı ile ilgili bir gönderi yazınca bir fuar sırasında Uykusuz standından aldığım Fırat karakterinin fare altlığı ve bu kitap geldi. :) Listeye ekleyip bir yorum da eklemek istedim. Uykusuz'daki köşede yer alan yazıların birleştirilmesiyle oluşmuş sanırım. Okurken çok eğlendim. Yeri geldi kahkaha attım. Stresinizi alabilecek bir kitap. Düzenli olarak Uykusuz alan bir okur olmadığım için Alpay Erdem'in yazılarının birleştirilip kitap haline gelmesi çok güzel olmuş. Arama yaparken ikinci ve üçüncüsünün de olduğunu görünce şaşırdım. Uygun olunca diğerlerini de alıp okumayı düşünüyorum. Kitapla ilgili şöyle bir anı geldi aklıma: Lisedeyim. Sınıfta kitabı okurken yer yer güldüğüm için arkadaşım da merak edip okduğum yeri o da okumuş ama gülmemişti. "Para verdiğin için gülüyorsun." demişti Ama şöyle bir şey var. Kitap gerçekten komik. Son olarak tarihe takılmayınız efendim. Okuduğum yılı tam olarak hatırlayamadığım için temsili bir tarih belirttim. Keyifli okumalar. :)
Ben
BenAlpay Erdem · Mürekkep Basım Yayın · 2012111 okunma
215 syf.
·
Not rated
youtube.com/watch?v=TXzO1FT... kitabı okumaya karar verdiğimde, okurken ve hatta bittikten sonra ben de başladım mırıldanmaya: triyandafilis gitme; sen de gitme triyandafilis ... Sonra da dilimden düşmedi bu şarkı. ''Sen de başını alıp gitme ne olur Ne olur tut ellerimi Hayatta hiç bir şeyim az olmadı senin kadar Ve hiçbir
Sen de Gitme Triyandafilis
Sen de Gitme TriyandafilisAyla Kutlu · Bilgi Yayınevi · 2013289 okunma
452 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Nedense çocuk denince masumiyet aklımıza gelir. Saf, temiz. Biz ebeveynler de, bi nevi melek olarak gördüğümüz çocuklarımızı günahsız olarak görürüz. Aslında masumiyetin temsili olarak gördüğümüz bu çocuklar, doğaları gereği hem iyi hem de kötü olarak dünyaya gelir. Yetiştirilme tarzından, çevrenin etkisi vs. gibi nedenlerden dolayı, içlerindeki iyilik ve kötülük yaşam biçiminlerine göre şekillenir ve kişi zamanla ya zalim olur ya da merhametli. Bazı ebeveynler de uslu ve terbiyeli çocuklar yetiştirmek istediklerinden onlara sabır gösteremeyip şiddet uygular. Bunu terbiye aracı olarak görseler de aslında çocuklarını şiddetle tanıştırdıklarının farkında değillerdir. İste bu kitap tam da bunları anlatıyor. Çocuklar cinayet işler mi? Suç kişisel midir? Çocukları suça iten nedenler nelerdir? Neden birilerini cezalandırmak isterler? Neden hep öfkeliler? gibi soruların cevaplarını veriyor. Kitapta geçmişle paralel ilerleyen bir yan öykü de var. Ana karakterimiz bir savunma avukatı ve cinayetle yargılanan on bir yaşında bir çocuğun davasını üstlenir. Bir yandan on bir yaşında bir çocuk cinayet işler mi sorusunun cevabını ararken, bir yandan da savunma avukatının çocukluğuna dair bazı anılarını okuyoruz. Aslında içerik olarak oldukça sıradan bir konu gibi görülse de, tam tersine psikolojik tahlillerin bol olduğu bir kitaptı ve biz büyüklere ders verir nitelikteydi. Kitabı ara ara bırakıp bazı satırlar arasında düşünme arzusu uyandırdı. Geçmişin derinliklerine kök salmış anılar ve sonrasında yaşanan pişmanlıklar. Tavsiyemdir.
Suçlu mu?
Suçlu mu?Lisa Ballantyne · Artemis Yayınları · 201868 okunma
124 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Kitap incelemesi / Sinan Turanlı, Bozuk Elmalar, Gece Kitaplığı, Ankara, 2017 Din hayatımıza genellikle düşünme, sorgulama, akıl yürütme sonucunda giren bir kavram değildir. Küçük yaşlardan itibaren ailelerimizin öğretileri ile sahip olduğumuz, varlığı veya doğruluğu konusunu, genellikle doğruluğundan fazlasıyla emin olduğumuz için hiç
Bozuk Elmalar
Bozuk ElmalarSinan Turanlı · Gece Kitaplığı Yayınları · 201724 okunma
Reklam
704 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Kandırıldık! Hepimiz bilerek ve isteyerek Fi ye dair ne varsa unutun artık. Çi içinde geçerli bu.. Kafanızca yalnızca Pi kalsın şimdi.. Diğer iki kitap aslında Pi ye uzanan yolları aydınlatıyor dolayısıyla Pi de herşeyin farkına varıyorsunuz.Varılmak istenilen nokta ise yazarın herkesin gözünü açmaya çalışması.. Bu kitapda demokrasiden eşitsizlikten İslam bilgisinden yönetimden insan ilişkilerinden ve daha birçoklarından bahsediliyor. Psikolog kimliği ile yazar, kendi düşünceleri karakter Eti ile bize aktarıyor.. Deniz ile çevresindeki herkesi sağduyulu olmaya birlik içinde hareket etmeye aslında biz olmaya davet ediyor. Özge ise tam bir iç savaş halinde.. Zihni ona yenildiğini söylüyor sürekli.. Kendine niçin orada olduğunu hatırlatıyor sürekli yapmak istediklerini ve neler yapmak zorunda olduğunun farkına varıyor en sonunda. Herkesin aynı eşit paya kavuşması ve Daha yaşanılabilir bir dünya için savaşa devam ediyor. Sürpriz bir şekilde! yönetimin için de var olarak küllerinden yeniden doğarak temsilci kimliği ile hikayenin sonunda bizlere el sallıyor. . Herkesin hakkını savunmasını dilediği bir temsilci haline geliyor. Hiçbirşeyin imkansız olamayacağını tekrar hatırlatıyor böylece bizlere..Final ise tam bi sürpriz Şimdi gelelim asıl mevzuya.. Şahsi görüşüm ve düşüncem daha fazlası da olabilirdi. Hatta diğer ikisine gerek duymadan tek kitapda da anlatılmak istenilen mesajı evrene yayabilir di! Söz meclisden dışarı elbet kalemine sağlık sağduyulu kadın İnşallah devamı da gelir..
Pi
PiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201513.9k okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 16 days
Distopik eserlerin BABAsından merhabalar…! Yevgeni Zamyatin’in BİZ’i, bu türün miladı kabul edilir. O yüzden beklentisi çok olan, bu kadar ünlü olmasına rağmen ülkemizde az bilinen bir eserdir. Bu nadide eseri incelerken her zamanki gibi doğaçlama yolunu seçiyorum. Spoiler içermez ama çok şey içerir....!! ve Sonuna kadar okuyunuz... Lütfen...!
Biz
BizYevgeni İvanoviç Zamyatin · İthaki Yayınları · 20219.3k okunma
392 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 21 days
İbni Haldun ne demişti coğrafya kaderdir. Bu kitaptada insanın bulunduğu coğrafyanın hayatına,gelişimine,kaderine ne kadarda etki ettiğini görebiliyoruz. Zaten batılı bi yazar ve askerliğini yeni yapmış dogulu bir karakter ve tabiki günahsızligin temsili Meryem’i ele alarak göstermiş bunu. Hikaye aslinda ilk bakıldığında klasik bir Doğu hikayesi gibi görünsede içine girdikçe detaylarda konunun toplumsal mesajların tam yerinde kararında olduğunu görebiliyorsunuz. Ne diyelim kitabı okumama vesile olan kişinin yüreğine sağlık ️
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036.4k okunma
324 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Her ne kadar kitabın arkasında yazsa da “ ‘Körlük’ün adı bilinmeyen ülkenin adı bilinmeyen kentindeyiz yine” diye tekrar belirtelim ki bu kitabı okumadan önce onu okumak gerekiyor. Kitabın ortalarına doğru bağlantısı anlaşılıyor ve aslında Saramago, Körlük’te anlatmaya çalıştığı şeyi daha da açmaya çalışmış bu kitapta. Görmek salt görmek değil çünkü bir şeylerin farkına varmak. Kitap şiddetli yağmurlu bir seçim günüyle başlıyor. Beklenen katılım gerçekleşmiyor tekrar yapılıyor bu sefer oyların %83’ü boş çıkıyor olaylar böyle başlıyor. Sürükleyici fakat Körlük’e kıyasla cümleler daha uzun ve yorucu geldi bana. Baştan sona belli bir karakter üzerinden gitmemesi, siyasilerin aralarındaki diyaloglar vs biraz okumayı zorlaştırıyor olsa da heyecan uyandırıcı şekilde ilerliyor. Neler olduğundan bahsetmeyeceğim okuyacak olanlar için fakat okurken Saramago’nun evrensellik başarısını da takdir etmek lazım. Bizim ülkemizde de yaşanan bazı şeyler gözünüzde canlanacak. Demokrasi tam olarak nedir? Gerçekten bir şeyleri özgürce seçiyor muyuz yoksa bize dayatılan seçenekleri istemesek de seçmek zorunda mı kalıyoruz? Güzel bir temsili demokrasi eleştirisi olabilir. Hicivde müthiş başarılı bir yazar. Ben yine çok beğendim. Kesinlikle tavsiye ederim ve bu kitap okunmak için okunmamalı, “görmek”için okunmalı bence.
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202218k okunma
337 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.