Yazarın kalemine tam anlamıyla ısınma yaşayamıyorum maalesef. Kitaba 4 puan verecektim aslında. 2 puan yazarın yazım stilinin çoğu yerde bana hitap etmemesinden, 2 puan çeviriden ve 2 puan da kitaptaki hatalardan. Fakat kitabı okurken, serinin diğer kitaplarından aldığım spoiler - ki ben asla spoiler almam - ve kitapta okuduğum geçmiş kısımlarına olan merakımdan dolayı sadece 4 puan kırdım.
Yazarın belli ki karmaşık bir kalemi var yine belli ki dili de zor. Üzerine çevirisinden de hoşlanmadım, bir de hatalar çok olunca kitap elimde günlerce süründü.
Kalabalık bir grupla okuduk ve genel olarak hepimiz aynı sorunlardan şikayetçiydik.
Aslında ben kitabın geçmiş kısımlarını baya sevdim. Merak unsuru hiç gücünü kaybetmeden ilerledi. Şimdiki zamanda kadın karakterin bazı hâl ve tavırları hoşuma gitmese de A. J. ile olan ilişkisini de anlayabildim.
Tabii bir de Luke var, aklımın diğer köşesinde…
Jackson ve Jillian arasındaki ilişki hoşuma gitti. Bazı itici durumlar yok diyemem ama… neden yazma gereği duydu dedirten yerler de vardı.
Kitabın yarısından ve spoiler aldıktan sonra - beklentim daha fazla arttığından belki de bilmiyorum - daha hızlı aktı ve çok daha fazla keyif aldım.
Kalbimi kıracak ama adım gibi eminim. O hissi aldım yani. Serinin devamında çevirmen değişmiş, bu konu beni mutlu etti. Başlarda devam etmem diyordum ama dediğim gibi yarıdan sonra çok daha hoşuma gitti. Sonu da merak etmeme sebep olarak bitti. Devamı için şans verilmeli diye düşünüyorum.
Sığ ve Yanlı
Büyük umutlarla tavsiye üzerine okuduğum ama hayal kırıklığı yaşadığım Tanrı İmparatorluğu ve Türkiye adlı kitapla ilgili görüşlerim:
1- Kitabın birinci bölümü yani masonluk, siyonizim, evanjelizim vb. konularda bilgi vermesi açısından güzel. Zaten kitabın elle tutulur tek yanı da bu.
2- Yazar bütün kitap boyunca ağır kemalizm propagandası
Bu Hikâye Senin Dışında Osman!
Hepimizin, hayatına gelip geçen ve giden bir Osman'ı olmuştur mutlaka. Bu yüzden her okurun Osman'a yazılmış bu mektuplarda kendisinden parçalar bulacağına eminim. Her sayfadan alıntı yapmak istediğim, her cümlesinde kendimi bulabildiğim bir okuma oldu benim için. Aylin Balboa, Osman adını verdiği eski sevgilisiyle vedalaşıyor bu kitabında. Onunla vedalaşırken kendisini buluyor, sarıp sarmalıyor zamanla ruhunu ve kitabın sonunda Osmanla tam anlamıyla vedalaşıyor.
Özellikle, 'ayrılık sürecinde olsaydım bu kitap bana çok iyi gelirdi' dedim, belki benim için doğru vakit değildi kitabı elime aldığım zaman. Eminim bir ayrılık sürecindeyken okusaydım kendisini, 10/10'luk bir puan alırdı benden. Yaralarımı sarmama yardımcı olurdu. Kendimi yalnız hissetmez, Aylin Balboa ile çok yakın arkadaş olurdum. Gerçi şu anda okurken de öyle hissettim o ayrı. Sadece o zaman daha çok ihtiyacım olurdu buna.
Okurken kendinizi Aylin Balboa ile oturmuş sohbet ederken "ya evet aynısını yaşadım ve düşündüm" derken bulabilirsiniz.
Hâlâ kendisiyle tanışmamış olanlar varsa kocaman bir şansı hakediyor!
Sobe
8/10
Hellooovvv saklambaçı okuduktan sonra hemen sobeye başladım çünkü biliyosunuz mükemmel bir sonla bitmişti ve aşırı merak ediyodum. Açıkcası sobeden beklentim yüksekti saklambaç gibi tam puan vericeğimi düşünüyodum ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Sobeyi maalesef saklambaç kadar sevmedim çünkü saklambaçta herşey tek tek anlatılıyo
YAŞAMASIN
‘’Kötülüklere uydukça şansının açılacağını sanma.’’ Mevlâna
"Kötülük etme fırsatı, insanın karşısına günde yüz kere çıkar; iyilik etme fırsatı da yılda bir kere." Voltaire
DCIF yani Danimarka Soykırım Merkezi’nde çalışan dört kadının zalimlikler, bencillikler, kıskançlıklar, sinsilikler ve hainliklerle örülü gündelik yaşamlarında, bir
Saklambaç
10/10
Saklambaç gerçektende mükemmel bir kitapdı n.g kabal'ın okuduğum ikinci kitabıydı. Tam puan verdiğim nadir kitaplardan diyebiliriz. Gerek konusu olsun gerek karakterler olsun çooooookkk akıcı bir kitaptı. Ophelia valley kasabasında gerçekleşen amigo kızların cinayetiyle kitabımız başlıyo. Kasabada ardarda amigo kızlar ölmeye
