Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben hep şimdiki zamanda yaşarım. Geleceği bilmem. Artık geçmişim de yok. Biri, her şeyin mümkün olmasıyla çöküyor üzerime, öteki, barındırdığı hiçbir şeyin gerçek olmamasıyla. Ne umutlarım var, ne de pişmanlıklarım. Hayatımın bugüne kadarki halini –yani çoğunlukla, istediğimin tam tersi şekilde aktığını– bildikten sonra ne söyleyebilirim ki geleceğim hakkında, beklemediğim, dilemediğim bir şey olacağından, benim dışımdan bir yerden, hatta bazen kendi irademin bir oyunu olarak başıma geleceğinden başka? Geçmişimde ise, hatırlayıp da gereksiz yere yeniden yaşamayı arzulayabileceğim hiçbir şey yok.
MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER VE YORUMLANMASI MAKROEKONOMİ Ekonomiyi bir bütün olarak inceleme ve ekonominin parasal kesimi ile reel kesimini hem ayrı ayrı hem de birbirleriyle ilişkileri açısından inceleyen bir alt daldır. ~Buna göre reel tarafta; -toplam üretim, -toplam talep, -istihdam, -enflasyon. ~Parasal tarafta ise; -para arzi, -Para
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
O akşam, bir kez daha kedisiz ve onsuz olarak eve döndüğümde, yalnızca insanın ölmesinin mümkün olduğunu değil, benim de böyle yaşlı ve kimsesiz bir halde aşkımdan ölmekte olduğumu anladım. Ama aynı zamanda bunun tam tersi bir gerçeğin de geçerli olduğunun farkına varmıştım: yaşadığım kâbusun verdiği zevki dünyada hiçbir şeye değişmezdim.
Sayfa 72 - Can YayınlarıKitabı okudu
Obje libidosunun kaybetmekte olduğu gelişimin en yüksek evresi kişinin, kendi kişiliğinden, bir obje kateksisi leyhine tamamıyla vaz geçmiş göründüğü, aşık olma hali ile karşımıza çıkmaktadır. Öte yandan bu durumun tam tersi ise bir paranoyağın dünyanın sonu fantezisin de veya benlik algısında görürüz. Son olarak psişik enerjilerin farklılaşması bağlamında da şu sonuca varırız; bu ruhsal enerjiler başlangıçta narsisizm evresi süresince birlikte var olmaktadırlar. Bizim analizimiz ise onların her hangi bir ayrım yapamayacak kadar kabadır ve obje kateksisi olmaksızın da cinsel enerjiyi yani libidoyu egosal bir içgüdü enerjisinden ayırt etmek mümkün olmayacaktır.
İnsanın aşkından ölmesinin dilde hoş görülebilir şiirsel bir abartı olduğunu düşünmüşümdür hep. O akşam, bir kez daha kedisiz ve onsuz olarak eve döndüğümde, yalnızca insanın ölmesinin mümkün olduğunu değil, benim de böyle yaşlı ve kimsesiz bir halde aşkımdan ölmekte olduğumu anladım. Ama aynı zamanda bunun tam tersi bir gerçeğin de geçerli olduğunun farkına varmıştım: Yaşadığım kabusun verdiği zevki dünyada hiçbir şeye değişmezdim.
372 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.