BİR ÖLÜMÜN ANLATISI I.BÖLÜM
anne kapıyı aç
Anne kapıyı aç Başkasının ziline bastım anne Anne şu kapıyı aç Düdük çalıyorum Anne diye bağırıyorum duymuyor musun Anne bu sesten hiç rahatsız olmuyor musun Sen benim peşimden koşan kadındın. Şimdi ben doğduğum köye kadar geldim Nenemin oturduğu ev yıkılmış Kırlangıçlar bile artık yuva yapmaya gelmiyor Anne kapıyı aç Başkasının ziline bastım
Reklam
Günün Pasajı
Vakit geçiyor. Gün akşama, akşam geceye dönüyor ve bütün bunlara kuşlar şahit, gök şahit, insan şahit. Yaşlanıyoruz. Sait Faik nasıl anlatıyordu İki Kişiye Bir Hikâyesi'nde, hatırlayın: "Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden." Sonra kalbini göstererek devam ediyordu adam: "Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır."
KİM BU ŞİİR?
Oturdum ağaçların altına, çimenlerin üstüne. Uzattım ayaklarımı; belki de yanlışlıkla bastım güneşin gölgesine. Yine sakarlığım üstümde diye düşünüp gülümsedim... Sırtımı ağacın gövdesine dayadım doğaya minnettar bir biçimde. Gözlerimi kapattım ve bıraktım gökyüzü ciğerime dolsun. Sonra bi ses duydum, sanki biri mırıldanıyordu. Gözlerimi açtım. Şiir okuyan bir çocuk gördüm. Sakindi hareketleri, mırıldanır gibi çıkıyordu sesi... Kelimeleri daha net duyabilmek için onu yanıma çağırdım. Yavaş adımlarla geldi, utangaç bir şekilde tam karşıma oturdu. Ufacık elleri vardı, gözlerime bakamıyordu ama hala şiir okumaya devam ediyordu. Şimdi kelimeleri daha net duyabiliyordum. Zor bir şiirdi bu.. Küçük bir çocuğun böyle zor bir şiiri bilmesi oldukça tuhaftı. Çocuğa yaklaştım; "ismin ne?" diye sordum. Şiir okumayı bıraktı, biraz düşündü. "Bilmiyorum" diye cevap verdi. Şaşkınlıkla güldüm, "insan hiç,ismini bilmez mi?" diye sordum bu sefer. Omuz silkti. "Şair, şiirine isim vermemiş beni de isimsiz bırakmış"dedi. Bu cevaptan sonra şiiri okumaya devam etti. O çocuksu sesi kuş cıvıltılarına karıştı... Günlerce okusa aynı şiiri dinlerdim. Bir çatırtı yankı yaptı. Kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Görünürde kimse yoktu. Onun da sesi duyup duymadığını sormak için çocuğa döndüğümde dehşete kapıldım. Çocuk artık orda değildi. Telaşla etrafa bakındım ve kalkıp ormanın içine doğru koşmaya başladım. Koştukça ağaçlar kayboluyordu ben de karanlığın içine hapsoluyordum. Sonunda onu gördüm ve gözlerimi açtım. Uyandığımda adını bile bilmediğim bir şiir ezberimdeydi...