İnsanı gerçekten mutlu etmeyi başarabilen yalanların neredeyse tamamı, aşkın toprağında yetişmiştir.
Sayfa 174 - Nemesis Kitap
Aşkın bir tür hastalık olduğunu az önce öğrendim. Karnım tüm organlarımın merkezi oldu sanki. Hepsi aynı noktaya çekildi ve işlevini kaybetti. Tamamı bir kalbe dönüştü ve işte tam da şimdi ellerimin altında atıyor.
Sayfa 143·Kitabı okudu
Reklam
Siz hiç okyanusu duydunuz mu? Kocaman bir göl, ne kadar uzağa bakarsanız bakın ufuk boyunca uzanır... Ama tamamı tuzlu sudan oluşur.
Karakol Cemiyetinin Teşkilat-ı Umumiye Nizamnamesi'nde Cemiyetin amacı hakkında: "Karakol Cemiyeti, milletin vahdet, hürriyet ve hâkimiyet-i mutlakasını ve vatanın siyasi ve coğrafi ve iktisadi tamamî ve istiklalini temin ve muhafazaya çalışır," denilerek Cemiyetin mülki ve millî hukuka tecavüz edenlere ve müstevlilere karşı da icabında silah kuvvetiyle karşı koyacağı bildirilir. Nizamname'ye göre Cemiyet; milletin, kudret ve millî hamiyetine, İslâm âleminin metânet ve dinî gayretine, milletlerin tabii hukuklarını teslim ve müdafaa eden milletlerarası teşkilatların necibâne ve medeni desteklerine istinat ederek Türkiye'de teşkilat hazırlar ve yerine getirir.
Sayfa 69·Kitabı okudu
"Şaheserler bir tür yabancı bir dilde yazılmıştır" der Proust. Kekelemeyle, fakat basitçe sözün değil, dilin kekelemesiyle aynı şeydir bu. Bir yabancı olmaktır; fakat basitçe kendi dilinden başka bir dili konuşurken değil, bizzat kendi dilinde yabancı olmaktır. İki-dilli, çok-dilli olmaktır, fakat bir lehçede ya da yerel bir ağızda bile değil, bir ve aynı dilde. Bir piç, bir melez olmaktır, fakat bir ırkı saflaştırarak. İşte o zaman üslup bir dil olur. İşte o zaman dil yeğin hale gelir, değerlerin ve yeğinliklerin saf sürerliği haline gelir. İşte o zaman dilin tamamı bir sır haline gelir ve dilin içinde gizli bir alt-sistem kesip biçmenin uzağında, artık saklaya­ cak hiçbir şey kalmamıştır. Bu sonuca ancak yetingenlikle, yaratıcı eksiltmeyle varılır.
Sayfa 110·Kitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.