Seyyâh Ubeydالله
@tanerdiyebikul
Aslen Müslüman, bazen şiir yazar çokça kul olmaya çalışan bi coğrafyacı, Seyyah, Ubeydالله...
Basit bir Seyyahım,
Sadece dünyadan geçiyorum
Kalbin kadar insansın
Sevebildiğin kadar mutlu
Zatıalime ait not defteri
Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker
Coğrafya Öğretmeni
Diyarbakır
73 reader point
Joined on June 2020
Bir elmanın yaratılabilmesi için minimum şartlar:
1670 km kendi ekseninde,
108 000 km hızla güneş ekseninde
400 milyar tane yıldız Samanyolu galaksisinde tesbih taneleri gibi dönmesi gerek.
Sayfa 70
Bu suret aleminin ölüleri ancak Senin mana ve aşkın ile dirilebilir.
(sav)
Avam rızık peşinde koşar,
Havas rezzak peşinde koşar.
Reader Follow Recommendations
Eğriyi kendinde arayan
Doğruyu kalbinde bulur
Düşüncen konuşmana,
Konuşman hareketine,
Hareketin kaderine yansır.
Güzel düşün, güzel yaşa.
"Adam bir yıl sonrası için hazırlanıyor ama akşama varmadan öleceğini bilmiyor!.. diye düşündüm."
Cebimde mektubun olmayabilir
Ne çıkar fotoğrafın yoksa masamda
Öğrenmek istersen eğer
Gel, sevda iklimime gir
Açılmamış gönül kasamda.
Sakladığım sensin.
Beni çıkarttığında anlamın bozulmuyorsa bundan böyle ayrı yazılalım.
Gaflet akşamında, dünya adlı gül bahçesinden gül yerine deve dikeni devşirenler, mahşer sabahında utanırlar, rezil olurlar.
ve aşk Hz Sümeyra validemizin Uhud savaşında Resulullah'ın yaşadığını öğrendikten sonra dediği şu cümlede saklıydı;
"Sen ki hayattasın, senden sonra bütün musibetler bana çok hafif gelir ya Resulallah!"
sav
Baylar çalım sattı bayanlar etin
Ar duvarı çürük darbeler çetin
Modern putçuluğun şirkin zilletin
Kemale erdiği çağda yaşadık
"İdrâk-i maâlî bu küçük akla gerekmez,
Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez."
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
'Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi.
Şimdi, başparmaklarımıza bakalım.
Eğer madde cihetiyle ekarsak normal et, deri ve kemik olarak ucuz bir şey görürüz.
Bakış açımızı değiştirip sanat eseri cihetiyle bakarak başpar mağımızı yerinden çıkarttığımızı düşünelim.
Buradaki eklem artik olmayacağı için saat takmamız, el ile selamlaşma ramiz, ka- lem ve çatal tutuşumuz, yumruk atışımız, gömleğimizi ilikle yişimiz, kapı açışımız, ayakkabı bağlayışımız, bir tornacının işini yapması, bir bilgisayarcının bilgisayarı kullanması bile değişir.
Kısaca, başparmağımızı yerinden çıkartırsak mede niyet değişir!
Denemek istersen başparmağını kullanmadan bardaktan su içmeye çalışabilirsin, suyu bırak, bardağı turabi lecek misin?
Daha önce hiç başparmağın için şükretmiş miy din?
Gel şimdi artık başparmağına, Allah'ın mührüyle bak!
Sayfa 41